Recep İlkbahar’ın yayınladığı, araştırma şirketlerinin gözünden blokzincir teknolojisinin geleceğini konu aldığı Medium yazısını sizlere aktarıyoruz.

Son yılların popüler teknolojilerinden biri olan blokzincir, pek çok kişi tarafından sadece kripto paralar dikeyinde ele alınmasının da etkisiyle en hararetli tartışmaların yaşandığı, şimdiden ateşli savunuculara ve acımasız karşıtlara sahip, trend bir konu olarak karşımıza çıkıyor. Farklı bir açıdan bakarak durumu daha net görebilmek adına, bu yazıda, dünyanın önde gelen araştırma şirketlerinin blokzincir teknolojisinin geleceği hakkındaki öngörülerine yer verdim.

Blokzincir ekosistemine dışarıdan baktığımızda yukarıdaki fotoğrafa benzer bir manzarayla karşı karşıya olduğumuzu görebiliriz: Rengarenk blokların üst üste eklendiği, fakat temele yakın yerlerde bırakılan boşluklar yüzünden arada ciddi sarsıntılar yaşayan, kimilerinin çok güvenerek hayatını adadığı, kimilerinin ise her an yıkılıp yok olacağı günü beklediği, gelecek vadeden, fakat henüz emekleme aşamasında bir teknoloji. Blokzincir ile 2015 yılında, bitcoin ciddi yükselişine başlamamışken, sanat sektörü özelinde tanışmış biri olarak, bu teknolojiye kripto paralardan bağımsız bir inanç beslediğimi belirtmeliyim. İlk etkinin gayet doğal bir şekilde finans piyasalarında yaşanmasının ardından, blokzincir teknolojisinin dünyanın önde gelen firmalarının da dahil olduğu önemli bir sürece geçtiğini söyleyebiliriz. EOSNEORipple gibi bağımsız girişimlerin hangi seviyelere ulaşacağını söyleyebilmek zor olsa da işletmelerin ihtiyaçlarına odaklanan projelerin oluşturacağı sektörle ilgili tahminlerde bulunmak nispeten mümkün. Bu alanda AmazonOracleMicrosoftIBMSAP gibi şirketler özel çözümler sunmaya şimdiden başlamışken, HyperledgerR3 Corda ve EEA (Enterprise Ethereum Alliance) gibi yeni atılımlar da hem bu önemli oyuncularla birlikte hem de onlardan bağımsız bir şekilde pazarı hızla büyütmekte. Kısacası, global blokzincir ekosisteminin, dünyanın önemli şirketlerigirişimlerbireysel geliştiriciler ve bağımsız topluluklartarafından ciddi bir uyum içinde ilerleyerek geliştirildiğini söylemek çok da yanlış olmayacak. Her geçen gün gelişen bu sektörü farklı pencerelerden mercek altına alan GartnerAccentureDeloittePwC ve IDC gibi kuruluşların blokzincir tahminleri ise teknolojinin genel olarak beklentileri karşılayacağı ve büyük bir pazar haline geleceği yönünde.

Gartner — 2030’da 3.1 Trilyon Dolar!

Blokzincir pazarı ile ilgili sayısal tahminler yapma cesaretini gösteren en önemli kuruluş Gartner oldu. Blokzincir’in 2030 yılında 3.1 Trilyon Dolar değerinde bir pazar büyüklüğüne ulaşacağını iddia eden 2017 tarihli Gartner raporunda 2022 itibari ile geniş odaklı yatırımların da etkisiyle birçok başarılı modelin hayata geçeceği ve 2026 sonrasında ise küresel anlamda bir ekonomik katma değer oluşacağı belirtildi.

Kaynak: “Gartner, Forecast: Blockchain Business Value, Worldwide, 2017–2030”(G00325744)
Aynı raporda öne çıkan bir diğer alan ise işletmelerin bu teknolojiden nasıl yararlanacağı, hangi avantajları elde edeceği ve nasıl adapte olabilecekleri ile ilgili bölümlerdi. Gartner’a göre, 2030 yılına gelindiğinde blokzincir ekosisteminde “Intracompany (Şirket İçi)” ve “Between Companies (Şirketler Arası)” uygulamaların %50’lik bir pazar payına ulaşacağı bekleniyor. Nisan 2018’de Gartner’dan Nadine LeBlanc tarafından gerçekleştirilen “Can Blockchain Transform Your Customer Experience?” isimli webinarda LeBlanc, 2030 yılı itibari ile dijital defter (digital ledger) teknolojisinin işletmelerin kayıtlarına ve işlemlerine yansımasıyla birlikte şu andaki en önemli blokzincir kullanım alanı olan kripto varlıkların geride kalacağını ve şirket içi ile şirketler arası uygulamaların ağırlık kazanacağını belirtti. Aynı webinarda incelenen 2030 kullanım alanlarında ise “üretim”sektöründeki blokzincir uygulamalarının %31 ile başı çekeceği, buna rağmen “bankacılık” ile ilgili uygulamaların %10 civarlarında kalacağına değinildi. Bu durum açıkça gösteriyor ki, Gartner’ın tahminleri biraz bile doğru sonuçlanırsa, blokzincir alanında bugün konuştuğumuz konular 2030 yılında sadece sektörün küçük bir parçası olarak kalacak. Bu vizyon ile baktığımızda “bitcoin düştü mü, ethereum çıktı mı, ıssız Acun kaldu mu,” gibi tartışmaların ne kadar sığı göründüğünü belirtmeden de geçemeyeceğim 🙂
Kaynak: “Gartner, Forecast: Blockchain Business Value, Worldwide, 2017–2030”(G00325744)

Accenture — Tech Vision 2019: DARQ Power

Accenture’un her sene yayınladığı teknoloji vizyonuna göre 2019 yılının en önemli trendinin “DARQ Power” olması bekleniyor. Accenture’a göre şirketler önümüzdeki yıllarda “Dağıtılmış Defter Teknolojisi” (Distributed Ledger Technology — DLT), Yapay Zeka (Artificial Intelligence — AI), Genişletilmiş Gerçeklik (Extended Reality — XR) ve Kuantum Bilişim(Quantum Computing) alanlarında uzmanlaşma ihtiyacı duyacak.

Kaynak: “Accenture, Tech Vision 2019: DARQ Power”
Dünyanın dijital sonrası bir döneme girdiğinin belirtildiği raporda Accentureşirketlerin bağlı bulundukları hükümetlerinin, iş ortaklarının, çalışanların ve bireylerin teknoloji ile nasıl etkileşime girdiklerini şekillendirerek organizasyonlarını dijital dönüşümlerin ötesine nasıl çekebileceklerini keşfedecekleri bir gelecek tahmininde bulunuyor. Bunun sadece mevcut dijital teknolojileri kullanarak başarılamayacağını, yeni dijital atılımlarda bulunulması gerektiğini de ekleyen Accenture’un öngörüsü dikkate alınırsa, henüz dijital dünyaya yeni ayak uydurmaya başlayan şirketlerin, oldukça kompleks teknolojileri barındıran DARQ alanına adaptasyon konusunda sorun yaşayabilecekleri bir gerçek. Tabi bu zorluk, yeni iş modellerinin ve girişimlerin doğmasına zemin de hazırlamış olacak.Yalnızca 2018’in ilk üç çeyreğindeki yatırımlarda tüm 2017’nin üç katı kadar para toplayan blokzincir ve kripto varlık birimi odaklı girişimlerle DLT’ninüzerine dikkat çeken raporda, araştırmaya dahil olan işletmelerin %89’ununhalihazırda DARQ alanlarından en az biri üzerinde denemeler yaptığına da değiniliyor. Blokzincir alanında pilot uygulama planlayan ya da pilot uygulamalarını gerçekleştiren şirketlerin oranının ise %50 olduğu görülüyor.

Kaynak: “Accenture, Tech Vision 2019: DARQ Power”

Gerek DARQ yaklaşımıyla gerekse de bir diğer raporunda “Yapay zeka ve blokzincir kombinasyonu, ekonomi ve bilgi alışverişini yeniden canlandırarak ‘Dördüncü Sanayi Devrimi’nin başlangıcını körüklüyor,” ifadesine yer vermesiyle Accenture’un blokzincir teknolojisinin farklı teknolojiler ile birleştiğinde esas önemli etkiyi yaratacağına olan inancını görebiliyoruz. Farklı teknolojiler ile adapte olması beklenen blokzincir teknolojisi ile dönüşüme girecek sektörleri ise Accenture şöyle sıralıyor; akıllı enerji ve akıllı yapılar, kamu bilimi, tedarik zinciri, akıllı cihazlar, dijital kimlik ve sağlık hizmetleri. Tüm bu teknolojik ilerlemeler neticesinde ise araştırma şirketine göre bilgi güvenliği alanının önümüzdeki yıllarda gündeme çok daha fazla gelmesi ve en önemli problemlerin bu alanda yaşanması bekleniyor.

Deloitte — Akıllı Kontratlar

Deloitte, blokzincir alanına eğilen en önemli araştırma şirketlerinden biri konumunda bulunuyor. 2018 yılında yayınladığı anketinde (2018 Global Blockchain Survey) Deloitte, ABD’den 284, Çin’den 205, Birleşik Kırallık’tan 150, Almanya’dan 132, Kanada ve Meksika’dan 103’er ve Fransa’dan 76 olmak üzere toplamda 1.053 üst düzey şirket yetkilisi üzerinden blokzincir teknolojisinin kullanım alanlarını sergileyerek önemli bir gelecek vizyonu oluşturmayı başardı. Çoğunluğunu Bilgi Teknolojileri yöneticilerinin oluşturduğu katılımcıların %43’ü blockchain teknolojilerinin şirket içi organizasyonlarında beş stratejik öncelik konusundan biri olduğunu, %29’uise önemli görüldüğünü fakat ilk beşte olmadığını belirtmiş.

Kaynak: “Deloitte, 2018 Global Blockchain Survey”

Hangi blokzincir modeline odaklandıkları sorusunda %52 ile İzinli Blokzincir (Permissioned Blockchain), %44 ile de Özel Blokzincir (Private Blockchain) ve Açık Blokzincir (Public Blockchain) tercihleri öne çıkmış.

En önemli kısımlardan birinde ise, şirketlerinin hangi blokzincir uygulama alanlarına odaklandığı sorusunda en fazla tedarik zincirinesenelerin interneti ve dijital kimlik yanıtları tercih edilmiş.

Kaynak: “Deloitte, 2018 Global Blockchain Survey”

Deloitte’un hazırladığı “Tech Trend 2019” raporunda ise Accenture ile benzer bir yaklaşım bulmak mümkün. Bulut bilişim, analitik ve deneyim gibi alanların geride kaldığını ve bu alanlara artık trend olarak bakılamayacağını söyleyen Deloitte, önümüzdeki yıllarda blokzincirbilişsel teknolojiler ve dijital gerçeklik (AR, VR, IoT ve diğerleri) konularının önem kazanacağını vurguluyor. Blokzincirin şu anda ağırlıklı şekilde kripto para alanında var olduğunun üstünde duran şirket, 2–5 yıl arasında blokzincir kahinlerinin(blockchain oracles) ve akıllı kontratların (smart contracts) ön planda olacağına değiniyor.

Kaynak: “Deloitte, Tech Trends 2019”

Blokzincir Denetçileri olarak çevirmeyi tercih ettiğim Blockchain Oraclesda aslında akıllı kontratların işlemesi için gerekli doğrulamayı sağlayacak olan bilgiye erişim teknikleridir. Bilgiye erişim günümüz dünyasında her ne kadar kulağa oldukça basit bir terim olarak gelse de, konu blokzincir ve onun felsefesi olduğunda merkezi olmayan yapısı nedeniyle bu durum çeşitli karışıklıkları beraberinde getirmektedir. Bir örnekle açıklamak gerekirse, gıda ürünleri üreten A firması ile B lojistik firması arasında, taşıma sırasındaki koşullara göre değişen bir akıllı kontrat gerçekleştirildiğini düşünelim. Bu kontrata göre B firması, taşıma esnasında belirli bir sıcaklık değerini tutturamazsa kararlaştırılan ödeme miktarından 1/3 oranında kesintiye gitmeyi kabul etmiş olsun. Bu noktada güvenilir bir kaynaktan alınan tahminler ve/veya B firmasının konteynerlerinde bulunan sensörlerden gelen veriler ile sıcaklık oranının ölçülmesi işlemleri Blockchain Oracles olarak adlandırılmakta ve akıllı kontratların karar mekanizması için önemli bir alan teşkil etmektedir. Bu noktada konteynerlerde bulunan ve hem A firması hem de B firması tarafından gerçek zamanlı olarak izlenebilen sensörlerden gelen veri akışı iki şirket arasındaki güven problemini çözerken, herhangi bir dış etkiye ya da kötü niyetli çalışanlara karşı güvenlik açıklarını beraberinde getirmektedir. Diğer ihtimal olan “güvenilir bir kaynaktan alınan tahminler” terimi ise, merkezi olmayan ve bunu her planda öne çıkaran blokzincirin temel özelliklerinden biri ile çelişmektedir. Trend raporunda 2018’in blokzincir teknolojisi açısından kurumlar ve devletler bazında birçok kabul ile geçtiğini belirten Deloitte’un teknolojinin geleceği ile ilgili blokzincir denetçileri ve akıllı kontratların önem teşkil edeceğini belirtmesi açık bir şekilde şirketin, blokzincirin kurumlar ve kuruluşlar (enterprise)düzeyinde kullanım oranının artacağına inandığını gösteriyor. Yine Deloitte’un tahminlerine göre küresel çapta blokzincir çözümlerine harcanan miktarın 2021‘e kadar 9.7 Milyar Dolar olması bekleniyor.

PwC — Finansal Hizmetlerin Ötesi

Özelleştirilmiş raporları ile sağlık sektörü ve daha iyi bir çevre için blokzincir uygulamalarına değinen PwC, bu anlamda diğer şirketlerden ayrışıyor. Bu raporlara geçmeden önce şirketin 2018 yılında 600 blokzincir meraklısı yönetici ile yaptığı ankete kısaca değinmekte yarar var. Katılımcıların %84’üorganizasyonlarının blokzincir teknolojisiyle tanıştığını belirtirken %50’den fazlasının geliştirme, test ya da canlı aşamalarında olması önemli bir gösterge olarak öne çıkıyor. Bunların %46’sını finansal servisler oluştururken, %12ile üretim ve enerji alanları geliyor.

Kaynak: “PwC, Global Blockchain Survey 2018”

Şirket yetkilileri önümüzdeki 3 ila 5 yıl arasında adaptasyonu etkileyecek en önemli bariyerleri, düzenlemelerdeki belirsizlikkullanıcılar arasında güven eksikliğiağları bir araya getirme yeteneği ve ayrı blokzincirlerin bir arada çalışamaması sorunu olarak belirtiyor. Bu açıdan bakıldığında sektörde geliştirilen teknolojilerin ve devletler bazında uygulanan regülasyonlardaki iyileştirmelerin bu bariyerleri yakın gelecekte ortadan kaldıracağının görüldüğünü de belirtmek gerekiyor. PwC anketin sonunda bu güven bariyerlerinin ortadan kaldırılması için dört aşamalı bir çözüm öneriyor; iş amaçlarına yönelik katılımcıların uyum sağlayabileceği uygulamalar geliştirin, yeni işbirlikleri ile bir endüstri ekosistemi kurun, kuralları ve standartları belirleyerek tasarım yapın ve son olarak regülasyonlardaki değişikliklere uyum sağlayabilmek için çevik olun!

Kaynak: “PwC, Global Blockchain Survey 2018”

PwC’nin blokzincir teknolojisini finansal servislerin ötesinde konumlandırdığı bir gerçek. PwC Governance Insights Center tarafından yayınlanan bir raporda önümüzdeki yıllarda öne çıkacak sektörlerin nakliye ve tedarik zinciri yönetimioy kullanma ve seçimlersağlık ve son olarak da devletlerin güvenlik iyileştirmeleri olacağı öngörülüyor. Şirketin çevre koruma ile ilgili özel olarak hazırladığı “Building block(chain)s for a better planet” adlı dökümanda blokzincir teknolojisi ile fırsat yaratılabilecek alanlar, ilkim değişikliğibiyoçeşitlilik ve korumaokyanus ve su güvenliğitemiz hava ve afet öncesi çalışmalar olarak belirtiliyor. Her alan için gerçekleştirilebilecek çözümlerde öne çıkan blokzincir özelliklerinin ise şeffaflık, gerçek zamanlı izleme olanağı, açık kaynak geliştirilmesine olanak sağlaması ve merkezi olmayan yapısı olduğu görülüyor.

Kaynak: “PwC, Building block(chain)s for a better planet”

PwC’nin eğildiği diğer bir özel alan ise sağlık sektörü. Eylül 2018’de yayınlanan “A prescription for blockchain and healthcare: Reinvent or be reinvented” raporuna göre araştırma şirketi, sağlık sektörünün geleceğinin blokzincir ile dönüşüme uğrayabileceğini ve özellikle tedarik zincirinin çok daha güvenli ve hızlı olabileceğini düşünüyor.

Kaynak: “PwC, A prescription for blockchain and healthcare: Reinvent or be reinvented”

IDC — 2022’de 11.7 Milyar Dolar!

International Data Corporation (IDC), Gartner’dan sonra sayısal gelecek tahminlerinde bulunan diğer bir kuruluş olarak karşımıza çıkıyor. Eylül 2018’de yayınladığı “Blockchain: Worldwide Technology Market Update and Spending Outlook” dökümanında 2017 yılında blokzincir projelerine 754 Milyon Dolar harcandığını ve yatırımların 2022’ye kadar 11.7 Milyar Dolarseviyelerine ulaşacağını belirtiyor ve 2017’deki yatırımların yarısınınABD’den, %20’sinin ise Batı Avrupa ve Asya’dan geldiğini gösteriyor.

Kaynak: “IDC, Worldwide Semiannual Blockchain Spending Guide, 2017H2 (July 2018)

Aynı dökümanda IDC2022’ye kadar olan yatırımların %36 ile finansal servisler, %25 ile dağıtım ve hizmetler ve %22 ile de üretim ve kaynaklar alanlarında olacağını belirtiyor. Şirketin oldukça güncel olan, 4 Mart 2019tarihli raporunda ise blokzincir çözümlerine harcanan miktarın 2018yılındaki 1.5 Milyar Dolar‘lık seviyesini %88.7 artırarak 2019’da 2.9 Milyar Dolar’a ulaşacağına değiniliyor.

Çıkarımlar:

  • Sayısal verilere baktığımızda blokzincir çözümlerine Deloitte’untahminlerine göre 2021’e kadar 9.7 Milyar DolarIDC’nin verilerine göre ise 2022’ye kadar 11.7 Milyar Dolar değerinde harcama yapılması beklenmekte. Bu rakamlar Gartner’ın 2021’de sektörün 38 Milyar Dolarpazar değerine ulaşacağı tahminini destekler nitelikte.
  • GartnerDeloitte ve PwC’ye göre blokzincir teknolojisi alanında orta vadede üretim, tedarik zinciri, sağlık gibi alanların oranı finansal hizmetleri geride bırakacak ve Gartner’a göre 2030 yılında finansal servislerin sektördeki payı %10 civarlarına kadar gerileyecek. Fakat IDC’nin raporunda 2022’ye kadar olan yatırımların %36’sının finansal servisler alanında olacağı öngörüsünü dikkate alırsak önümüzdeki en az üç dört senenin daha finansal çözümler ağırlığında geçeceği görülüyor.
  • Hem Accenture hem de Deloitte, blokzincir teknolojisinin yapay zeka, genişletilmiş gerçeklik, nesnelerin interneti gibi teknolojilerle adapte bir şekilde gelişeceğini öngörürken, PwC sağlık ve çevre koruma ile ilgili projelerin önem kazanacağını tahmin ediyor.
  • Her ne kadar raporlarda diğer başlıkların alt kategorilerinde kaldığı için çok fazla öne çıkmasa da tarım ve gıda alanında blokzincir teknolojisinin devrimsel çözümler sunacağı düşünülüyor. Ülkemiz nezdinde değerlendirdiğimizde finansal servislerden hemen sonra gelecek atılımların ilk olarak bu alandan çıkması beklenebilir. Finansal çözümlerin 2022 itibariyle diğer alanların gerisinde kalmaya başlayacağını düşünürsek bu tarihten itibaren ülkemiz adına tarım teknolojilerininblokzincir ile gelişeceği bir gelecek öngörebiliriz.
  • Son olarak sözü Gartner’dan Nadine LeBlanc’a vererek yazıyı tamamlayalım. LeBlanc yukarıda bahsettiğim webinarını, blokzincir teknolojisinin gelişebilmesi için sırasıyla, teknolojinin olgunlaşmasıyeni iş modellerinin evrimleşmesiyasal, düzenleyici ve politik yapının oluşması ile toplumsal kabulün gerçekleşmesi gerektiğini belirterek bitiriyor.

Okuduğunuz için teşekkürler. Eklemek ya da düzeltmek istediğiniz alanlar olursa lütfen yorum kısmında belirtin ya da mail adresimden bana ulaşın. Bir sonraki yazıda “Akademik Dünyanın Gözünden Blokzincir’in Geleceği”konusunu işlemeyi düşünüyorum; fakat farklı konu önerileriniz olursa bunları da benimle paylaşabilirsiniz.