Global ekonomide, ABD Doları gibi belli başlı güçlü para birimlerinin daha fazla kullanıldığı bir gerçek. Ancak dijital paraların öncelikli rezerv para olmasını isteyenler de yok değil…

ABD – Çin, ABD – Avrupa Birliği ve hatta Türkiye’nin de karşı bir atakla yanıt verdiği ABD – Türkiye ticaret savaşları, dünyanın dört bir yanındaki ekonomistlerin üzerinde tartıştığı bir gündem. ABD yönetiminin Çin başta olmak üzere çeşitli ülke ve bölgelere yönelik gümrük vergisi artışına aynı oranda yanıt gelmiş. Kısa bir süre önce Türkiye’den de karşı bir gümrük vergisi oranı cevabı verilmişti.

Yaşananlar, küresel ekonomiyi ciddi anlamda etkileme potansiyeline sahip olunca alternatif çözümler de masaya yatırılmaya başlandı. Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF) internet platformunda da yer verilen ve ilk olarak Project Syndicate’te yayımlanan bir makale, dijital para olarak da tanımlanan kripto paraların uluslararası ticarette etkin olabileceği varsayımını içeriyor.

Fung Global Institute Başkanı Andrew Sheng ve Hong Kong Üniversitesi’nden Prof. Xiao Geng ortak imzasıyla hazırlanan makale en temel ifadeyle kripto paraların ticarette rezerv para olması gerektiğine işaret ediyor.

Etkisini hissettirmeye başlayan ticaret savaşlarının temelinde ABD ekonomisine ait verilerin olduğuna değinilen makalede, bunun Triffin ikileminden kaynaklanan yapısal ticaret ve cari hesap dengesizlikleri olduğundan bahsediliyor. ABD’nin küresel talebi rezerv para olarak karşılayabilmesi için ülkenin cari açığının kalıcı hale gelmesi gerektiğinden söz edilen yazıda, geçen yıl bu açığın 474 milyar dolar ile ABD GSYİH’sinin yüzde 2,4’üne ulaştığına dikkat çekiliyor.

ABD Başkanı Donald Trump’ın izlediği politikaların ticaret savaşıyla ilgili dalgalanmaları etkilediğinden söz edilen makalede, kripto paraların bir çözüm olabileceğine vurgu yapılıyor.

Altın olmadı, kripto başarabilir

Makalenin yazarları çözümün ulusal bir otorite tarafından kontrol edilip dağıtılmayan bir rezerv para birimi olduğunu belirtiyor. Geçmişte altının bu rolü üstlenebilmesi için çalışmalar yürütüldüğü belirtilirken, küresel likidite koşulları ve istenilen miktarda olamaması sebebiyle başarılı olunamadığına değiniliyor.

Andrew Sheng ve Xiao Geng, IMF kontrolünde bir düzenleme ile kripto paraların bu rezerv para ihtiyacını karşılayabileceğine dikkat çekiyor. IMF Sözleşmesi’nin ikinci maddesinde de yer bulan SDR’nin (Special Drawing Right – Özel Çekim Hakkı) aktif olarak kullanılabileceğini kaydeden iki isim, SDR’nin şu an sadece uygun koşullar olması durumundaki düzenli tahsilatlar ile bazı istisnai tahsisatlar özelinde kullanıldığından söz ediyor.

IMF ve Merkez Bankaları tarafından yönetilen, kripto para temelli bir e-SDR çözümünün ABD Dolarını rezerv para olmaktan çıkartabileceğine dikkat çekilen makalede, e-SDR tedariğinin piyasa talebine tamamen bağlı olabileceği ifade ediliyor.

e-SDR nerelerde kullanılabilir?

Makalede ayrıca e-SDR’nin nerelerde kullanılabileceğine dair önerilerde de bulunuluyor. Bunlardan biri Çin yönetiminin yeni küresel ticaret yolları olarak belirlediği ve çok sayıda ülkeyi kapsayan “Kuşak ve Yol Projesi”. Bununla birlikte, Londra ya da Hong Kong gibi uluslararası bir finans merkezinin Blockchain teknolojisinin tüm kolaylıklarından faydalanarak çeşitli e-SDR deneyleri yapabileceği ifade ediliyor. Bu varlığın daha likit hale gelmesi ve kullanım alanının artması içinse özel swap olanakları yaratılabileceği kaydediliyor. Yine e-SDR cinsinden bir borçlanma piyasası oluşturulması da bir başka teklif olarak ilgililere sunuluyor.