Ebru Güven ve Deniz Özgür teknoloji dünyasının en popüler yayınlarından WIRED’ın hazırladığı Blockchain Rehberi’ni Türkçeye çevirdi.

Kimilerine göre blokzincir internetin buluşundan beri en büyük inovasyonken kimileri için problemler arayan bir çözümdür.

Aslında blokzincir, dijital para birimi bitcoin’in ardındaki merkeziyetsiz defterdir. Defter, bloklar olarak bilinen bağlantılı işlem gruplarından oluşur (bu nedenle blokzincir terimi kullanılır) ve bitcoin ağını oluşturan yaklaşık 200.000 bilgisayarın her birinde özdeş bir kopya saklanır. Deftere yapılan her değişiklik, sanal para aktaran kişinin bu paraların asıl sahibi olduğunu kanıtlamak için şifreli olarak imzalanmıştır. Ancak hiç kimse parasını iki kez harcayamaz çünkü bir defterde bir işlem kaydedildiğinde, ağdaki her düğüm bunu bilecektir.

Buradaki temel fikir, hem sanal para biriminin nasıl harcandığını takip etmek hem de deftere yetkisiz değişiklikler yapılmasını önlemektir. Sonuç: Hiçbir bitcoin kullanıcısı kimseye güvenmek zorunda değildir, çünkü kimse sistemi kandıramaz.

Diğer dijital para birimleri de bu temel fikri taklit etmiş olup genellikle yeni blokzincirler yeni kripto para birimleri kurarak bitcoin ile ilgili tespit edilen sorunları çözmeye çalışmaktadır. Ancak savunucular para birimi dışındaki kullanımlar için merkezi olmayan, kriptografik olarak güvenli bir veritabanı fikri üzerinde durdular. En büyük destekçileri, blok merkezlerinin yalnızca merkez bankalarının yerine geçebileceğine inanmıyor, aynı zamanda Facebook ve Google gibi internet devlerinin kontrolü dışında yeni bir online sistem çağına giriliyor. Bu yeni çağın uygulamalarını sansürlemenin imkansız olacağı ve kullanıcı ihtiyaçlarına daha iyi cevap verileceği söylenebilir.

Birçok şirket, başlangıçta sanal bir para birimi için kurulmuş olan Ethereum platformundan şimdiden yararlanmaya başladı. Yeni hayata geçen Storj adlı uygulama, dosyaları merkezi olmayan bir ağa dağıtmanın tüm dosyalarınızı tek bir dolaba koymaktan daha güvenli olduğu fikrine dayanarak dosya depolama hizmeti sunuyor.

Bu arada, bitcoin internet üzerinden yasadışı uyuşturucu satışı için en iyi ödeme aracı olarak bilinmesine rağmen, blokzincir teknolojisi dünyanın en büyük bazı şirketleri tarafından kabul görmeye devam ediyor. AmazonGoogle ve Facebook gibi şirketlerin tümü teknolojiyi araştırıyor. Ve belki de en şaşırtıcı olan, JP Morgan ve Depository Trust & Clearing Corporation (Saklama ve Takas Kurumu) da dahil olmak üzere bazı büyük finansal hizmet şirketleri, ticari hisse senetlerinin ve diğer varlıkların verimliliğini artırmak için blokzincir ve benzeri teknolojilerle denemeler yapıyor. Yatırımcılar hisseleri hızlı bir şekilde alıp satabilirken bu varlıkların takas işlemleri günlerce sürüyor. Bazı yazılımcılar blokzincir teknolojisinin bu konuda yardımcı olabileceğine inanıyor.

Çevirinin tamamına Deniz Özgür’ün Medium hesabından ulaşabilirsiniz.

Boğaziçi Üniversitesi 3. Sınıf Ekonomi öğrencisi olan Deniz Özgür, yeni teknolojilere olan ilgisi ile 2017’den beri blockchain ve dağıtık sistemler üzerine çalışıyor. Akıllı sözleşmeler ve yazılım konusu ile dahil olduğu teknolojiyi anlama ve uygulama konusunda kurumsal ve bireysel problemlerin çözülmesi için çalışmalarına devam ediyor. Deniz, ilk aşamanın eğitim olduğu bilinciyle uluslararası kaynakların çevrilmesi ve orijinal içerik üretimi ile Mart 2019’dan veri Twitter üzerinden paylaşımlarını sürdürüyor. Teknolojiyi anlaşılır kılmanın geniş kitlelere ulaşmak yolunda en önemli atılım olduğu düşüncesiyle paylaşımlarında sade ve eğlenceli bir dil benimseyerek büyüyen bir kitle elde etmeyi başardı. Nisan 2019’da kurumlar için blockchain çözümleri geliştirmekte kullanılan açık kaynak kodlu Hyperledger projesinin Türkiye topluluk liderliği görevini üstlenen Deniz, lider teknolojilerin Türkiye’de daha faal olması ile ekosistemin uluslararası görünürlüğünün artacağı görüşünde.