Uluslararası ticarette blokzinciri tabanlı e-menşe belgesi uygulamaları tartışmaya açılıyor. Türkiye Bilişim Vakfı insiyatifi olan Blockchain Türkiye Platformu’nun düzenlediği webinar’da ticarete konu olan malların menşei belgelerinin blokzinciri uygulamalarında kullanımı ele alınacak.
Avrupa Birliği Parlamentosu’nun gündemindeki ‘Tedarik Zincirleri ve Uluslararası Ticaret için Blok Zinciri’ çalışmaları konusunda Türkiye Bilişim Vakfı (TBV) insiyatifi olan Blockchain Türkiye Platformu’nun çalışmaları sürüyor. Uluslararası ticarette blok zinciri uygulamaları bir dizi webinar’da konunun tarafı uzmanlar, düzenleyiciler ve sektör profesyonelleri ile tartışmaya açılıyor.
Blockchain Türkiye Platformu Üretim, Lojistik ve Taşımacılık Çalışma Grubu tarafından düzenlenen webinar serisinin üçüncüsü bugün yapılacak. Elektronik menşe belgelerinde blokzinciri kullanımının ele alınacağı webinar’ı Gümrük Müşaviri ve DCS Dijital Gümrük Müşavirliği CEO’su Dr. Kenan Güler modere edecek. Toplantıya Ticaret Başmüfettişi Faruk Şen, Eroğlu Holding Colin’s & Loft Global Logistics and IT Direktörü Ergin Erşin, ATEZ Yazılım Teknolojileri A.Ş. Blockchain Lead Developer Ümmügülsüm Yılmaz katılacak.
Uluslararası ticarette blokzinciri uygulamalarıyla ilgili çalışmalar yürüten KPMG Türkiye Gümrük ve Dış Ticaret Hizmetleri Bölüm Başkanı Murat Palaoğlu, küresel ticarette artan korumacılık ile uluslararası ticaret belgeleri olan menşe belgelerinin öneminin arttığını bunun yanında manipülasyona ve yanlış yorumlamaya açık olduğunu söyledi. Manuel doldurulan ve fiziksel olarak iletilen bu belgeler için zaman ve dikkat gerektiğini vurgulayan Palaoğlu, “Şirketler satın aldıkların malların gerçek menşeinden emin olmak isterler. Gümrükler de koruma önlemlerini genel olarak menşe odaklı uygular. Ülkeler arasında ticarete konu bazı sınırlamalar ve tarifelerden kaçınmak için önleme tabi ürünlerin başka ülkelerde üretildiği şüphesi çok yaygındır. Başka boyutu da taklit ürünler olabiliyor. Asya’da taklit edilen moda ürünleri, moda markalarının bulunduğu Avrupa için ciddi bir sorundur. Bu sahtecilik Avrupalı moda markalarının her yıl toplam satışlarının yüzde 10’una yani yaklaşık 26 milyar euro’ya mal oluyor. Uluslararası satılan mallar için blokzinciri tabanlı e-menşe belgeleri sahte beyan riskini azaltarak, süreçleri daha basit, şeffaf ve güvenli hale getiriyor” dedi.
AB Parlamentosu’nun çalıştığı blokzincirine dayalı uygulamanın gümrük acenteleri ve ithalatçılar için gerçek bir ticaret belgesi olarak hizmet verdiğini ve ticaretin her aşamasında menşein izlenmesini sağladığını belirten Palaoğlu şöyle devam etti:
“Bu teknolojiyle üretilen hizmette bir ülkenin ticaret odası, ticaret ortakları, lojistik sağlayıcılarını içeren kilit paydaşlar e-menşe alışverişini anında güvenli şekilde yapabiliyorlar. Blokzinciri, binlerce menşe belgesinin anında alışverişini sağlıyor. Bunu yaparken gümrük vergisi sahteciliğini, belgeyi doğrulama maliyetlerini ortadan kaldırıyor, paydaşların malların menşeini izlemelerine yardımcı olacak süreçleri kolaylaştırıp hızlandırıyor ve güvence altına alıyor.”
“Ticaretin birçok aşaması hala kağıda dayanıyor. Ancak uluslararası ticaretin birçok oyuncusu blokzincirini ticareti dijitalleştirmek için fırsat olarak görüyor” diyen Palaoğlu, şunları kaydetti:
“Blokzinciri sayesinde ticaret daha verimli ve şeffaf hale geliyor. Mesela bir malın menşeini takip etmek gıda kirlenme kaynaklarını belirlemek için tarım arz yönetiminde çok önemli. ABD’de Walmart, gıda menşei kaydını korumak için blokzinciri teknolojisi ile testler yaptı. Geleneksel yöntemlerle bir ürünün menşeini izlemek altı gün sürerken, blokzinciri ile 2.2 saniye sürdü. Bu ciddi bir zaman tasarrufu. Elektronik menşe belgeleri tüketiciler için satın aldıkları ürünün kökeni ve tedarik zinciri hakkında bilgi verirken üreticiler için de ürünün geçmişindeki her adımı izlemeyi kolaylaştıracak. Tedarik zincirlerindeki verimi artıracak ve usulsüzlükleri önleyecek.”