Blockchain üzerinde yapılan çalışmalar onun sektör bağımsız olduğunu çoktan kanıtladı. Wired’da çıkan Democracy.Earth adlı kâr amacı gütmeyen kurumun yöneticisi ile yapılan röportaj, Blockchain ve seçim kavramının nasıl başarılı olabileceğini gösteren ilginç bir örneği aktarıyor.
Seçim sandıkları bugün hemen her ülkenin geleceğini tayin eden yöneticilerin belirlenmesini sağlıyor. Kimi ülkelerde teknolojinin getirileriyle elektronik seçim örnekleriyle de karşılaşmak mümkün. Blockchain’in adı ise şeffaflık ve doğruluk isteyen seçim sistemleri için daha sık olarak anılmakta.
Wired’da Democracy.Earth isimli kâr amacı gütmeyen Democracy.Earth’ün yöneticisi Santiago Siri ile yapılan bir röportaj, bu iki kavramın nasıl birlikte kullanılabileceğini göstermesi açısından dikkat çekici. Siri, projenin merkezinde “siyasi kripto-para birimi” olarak tanımladıkları şeyler olduğunu ifade ediyor.
Aynı zamanda bir politik teorisyen olan Santiago Siri, geliştirdikleri sistemin yalnızca politikacılara yönelik değil, bir STK’nın tüzüğünün oylanmasında ya da bir şirketin iş planının oluşturulmasında dahi kullanılabileceğini ifade ediyor. Democracy.Earth’ün farklılaştığı bir diğer konu da oylama. Sistem, kullanıcılar her oturum açtığında herhangi bir konu ya da kişi üzerinde oy kullanma esnekliğine sahip olabilecek.
Siri, bir elektronik oylama makinesi satma işinde olmadıklarının altını çiziyor. Kurdukları sistem ile hükümetlerin modernizasyonuna yardımcı olduklarını belirtiyor.
Bununla birlikte Wired editörleri sistemin kendi içinde bazı çelişkilere sahip olduğuna da dikkat çekiyor. Blockchain’in çok katmanlı ve merkezi olmayan yapısı, ülkemizdeki Yüksek Seçim Kurulu örneğinde olduğu gibi tek elden yönetilen seçim süreçlerine dair alışkanlıkla pek örtüşmüyor. Bununla birlikte sistemin şeffaf ve dolandırıcılığa izin vermeyen yapısı ise artı olarak belirtiliyor.
Democracy.Earth’ün sitesine baktığımızda ülkelere ait siyasi sınırların ötesinde bir platform oluşturulmaya çalışıldığı görülüyor. 2015’te Arjantin’den yola çıkan kurumdaki ekip üyelerine bakıldığında Arjantin, Brezilya, Venezuela, ABD, Fransa, Ukrayna, Estonya ve Kolombiya gibi çok sayıda ülkeden isimler bulunuyor.
Gelenek geleceğe karşı
Santiago Siri’nin Arjantin’de elde ettiği tecrübe ve yaşadıkları siyasetin yapı taşlarında bir değişim istemeyenlerin tepkilerini de gösteriyor. Democracy.Earth öncesinde siyasete giren Siri, Truva atı simgeli Partido de la Red ile siyaseti teknoloji ile dönüştüren bir parti olarak seçimlere katıldıklarını ifade ediyor. Seçime yeni giren partiler genelde 0,2 – 0,3 civarı bir oy alırken Partido de la Red’in yüzde 1,2’ye çıkması siyasetin mevcut çarklarını elinde bulunduranlar tarafından pek hoş karşılanmıyor.
“İşler gerçekten tuhaf olmaya başladı.” diyor Siri. Provokatörler parti toplantılarına katılıp olay çıkartırken, Siri’nin kendi otomobilinin lastiklerinin kesilmesine, hatta yanına gelen bir isimsiz yetkilinin bir federal yargıca yapacağı yüklü bir bağışla partinin kayıt sorununu çözeceğini söylemesi gibi pek çok olay yaşanıyor. Siri, bu dönem yaşadıklarının sistemi içeriden değiştiremeyeceklerini gösterdiğini ve sistemin yeni oyuncuları kendine benzeteceğini fark ettiklerini sözlerine ekliyor.
“Temsilci demokrasiler 18. yüzyılın bilgi teknolojilerinin bir kazasıdır”
Bu olayların ardından Ocak 2015’te tamamen yeni bir sistem inşa etme kararı aldıklarını ifade eden Santiago Siri, hazırladıkları “Sosyal Akıllı Sözleşme” isimli manifestodan söz ediyor. Bu manifestoda internetin ulus devlet anlayışı ile bağdaşmadığı, temsilci demokrasilerin aslında 18. yüzyıla ait bilgi teknolojilerinin bir kazası olarak ortaya çıktığı gibi ifadeler bulunuyor.
Sistem nasıl işliyor?
Democracy.Earth’ün Sovereign isimli platformu, kullanıcıları Liquid Democracy kavramıyla da tanıştırıyor. Bu kavram bir çeşit “esnek kurallar bütünü” olarak da tanımlanıyor. Sovereign, kullanıcılara çeşitli şekillerde kullanabilecekleri veya harcayabilecekleri bir hisse senedi tahsis ediyor. Kullanıcılar, yani seçmenler birden fazla oy kullanabilme, oylarını değiştirebilme hatta oylarını konuya hakim oldukları kişi ya da uzmanlara devredebilme olanağına sahip bulunuyor.
Wired’daki röportajda bu sistemin işe yaramayacağını düşünenlerin görüşleri de aktarılıyor. Bu görüşler arasında Blockchain’in çözemediği pek çok sorun olduğunu düşünenler, oylamaya özgü tehdit modellerinin etkilerinin yüksek olacağına inananlar, oylamanın gerçekleştirileceği akıllı telefon ya da benzer cihazlar üzerindeki siber güvenlik riskleri gelen eleştiriler arasında. Hatta oyların satın alınabileceğini ve bu yüzden sistemin yeterince güvenilir olmadığını söyleyenler de bulunuyor.
Evet, Democracy.Earth’ün sitesine girdiğinizde gelişmiş, doğruluk seviyesi yüksek ya da tam bir anket/oylama sistemiyle tanıştığınızı düşünebilirsiniz. Ancak bugün olmasa bile ileride Democracy.Earth’ün adından daha fazla söz ettirme ihtimali oldukça kuvvetli.
Röportajın İngilizce tam metnine bu linkten ulaşabilirsiniz.