Bilkent Üniversitesi – TÜSİAD Bilgi Toplumu Forumu 13 Aralık Perşembe günü “İş Hayatında Blokzinciri” başlıklı bir konferans düzenledi. Konferansta blokzincir teknolojisi ile ilgili uzmanlar iş dünyası için taşıdığı potansiyeli farklı açılardan ele aldı. Toplantıda ayrıca TÜSİAD iş birliği ile Deloitte tarafından hazırlanan Blokzincir araştırmasının sonuçları da açıklandı. Raporda Türkiye’de; Blokzincir farkındalığı, uygulama alanları ve bu teknolojiye yönelik beklentiler, engeller ve riskler analiz ediliyor.
Bilkent Üniversitesi – TÜSİAD Bilgi Toplumu Forumu 13 Aralık Perşembe günü InterContinental İstanbul, Bosphorus Salonu’nda “İş Hayatında Blokzinciri” başlıklı bir konferans düzenledi. Blokzincir teknolojisinin iş dünyasına etkilerinin ele alındığı konferansta blokzincir teknolojisinin dünyada ve Türkiye’de sektörleri ve işletmeleri nasıl etkilediği ele alınarak gelecek öngörüleri paylaşıldı.
Erol Bilecik: “Her yıkıcı inovasyon için geçerli olduğu gibi, Blokzincir teknolojisinin de dışında kalmamak ve potansiyelini iyi anlamak şart”
Toplantının açılışında bir konuşma yapan TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik şunları ifade etti:
“Dijitalleşme ile üretim metotlarından iş yapma pratiklerine her alanda yaşadığımız kökten değişimi hızla deneyimliyoruz. Küresel olarak bu denli kritik bir dönemeçten geçiyorken bizim de ülke olarak bu treni kaçırmamamız gerekiyor. Her yıkıcı inovasyon için geçerli olduğu gibi, Blokzincir teknolojisinin de dışında kalmamak ve potansiyelini iyi anlamak şart. Rekabet gücümüzü korumak için, yıkıcı dönüşümü bekleyip adapte olmaya çalışmak yerine, Blokzincir teknolojisinin getirdiği yeniliği tüm boyutlarıyla kavrayarak ve kendi firmalarımız için olası etkilerini analiz ederek bir fırsata çevirmeliyiz.”
Prof. Dr. H. Altay Güvenir: “Bilgi Toplumu Forumu Blokchain Türkiye Platformuna (BCTR) dahil oldu, bu çerçevede blok zinciri konusunda ortak faaliyetler düzenleyeceğiz.”
Bilkent Üniversitesi, Bilgisayar Mühendisliği Bölüm Başkanı ve Bilgi Toplumu Forumu Direktörü Prof. Dr. H. Altay Güvenir blok zinciri teknolojisinin gelecekte hayatımızda önemli uygulamalarda yer alacağını ifade ederek şunları söyledi:
“Ülke olarak, bilgi toplumu olma süreci çerçevesinde, üniversitelerde öğrencilerin blok zinciri teknolojileri ile aşina olmaları, bu alanda projeler geliştirmeleri veya var olan projelerde yer almaları çok önemlidir. Bilkent Üniversitesi – TÜSİAD Bilgi Toplumu forumu olarak Blokchain Türkiye Platformuna (BCTR) dahil olduk. Bu çerçevede blok zinciri konusunda tüm ülkemizde yaygın etkisi olacak ortak faaliyetler düzenleme kararı aldık.”
TÜSİAD Bilgi İletişim Teknolojileri Çalışma Grubu Başkanı Filiz Akdede yaptığı değerlendirmede şunları kaydetti:
“Türkiye’nin önümüzdeki döneme yönelik kalkınma modelinin merkezinde dijital dönüşüm sürecinin belirleyici olması gerektiğine inanıyoruz. Bu kapsamda ülkemiz ekonomisinin katma değerini ve rekabet gücünü yükseltmek için bilgi toplumuna dönüşümü destekliyor, dijital ekonomiyi çalışma konularımızın merkezine yerleştiriyoruz. Yeni teknoloji trendlerinin iş dünyasına sundukları potansiyeli ortaya koyan birçok faaliyet gerçekleştiriyoruz. Bu kapsamda Bilkent Üniversitesi-TÜSİAD Bilgi Toplumu Forumu ile oldukça gündemde olan Blokzincir konusunu ele aldık. Bugünkü konferansımızda, henüz olgunlaşma aşamasında olan Blokzincir teknolojisine dair potansiyelin daha iyi anlaşılmasına katkıda bulunmayı hedefliyoruz”.
Toplantıda Blockchain 101 Kitabı Yazarı Ahmet Usta, ‘Digital Banking’ ve ‘Digital Human’ kitaplarının yazarı Chris Skinner, T2 Yazılım, Kurucu ortağı ve Genel Müdürü Mustafa Sakalsız ve Bankalararası Kart Merkezi Genel Müdür Yardımcısı Celal Cündoğdu birer konuşma gerçekleştirdiler.
TÜSİAD-Deloitte iş birliğinde hazırlanan rapor: “Blokzincir Potansiyelinin Keşfi- 2018 Yılı Türkiye Blokzincir Araştırması”
Rapor küresel gelişmeler ışığında Türkiye’de Blokzincir teknolojisinin mevcut durumunu ortaya koyuyor. Blokzincir farkındalığını, Blokzincir teknolojisine ilişkin beklentileri, bu teknolojinin uygulama alanlarını ve önündeki engel ve riskleri analiz eden çalışmaya; başta teknoloji, finans ve enerji sektörleri olmak üzere 15’i aşkın sektörden, çoğunluğu holding ve uluslararası şirketlerden üst düzey (%68) ve orta düzey (%21) 155 çalışan katıldı. Çalışma, aynı zamanda Deloitte’un 2018 Küresel Blokzincir Anketi’nin sonuçlarıyla da karşılaştırmalı analizler sunuyor.
Deloitte Türkiye Blockchain Lideri Alper Günaydın; 2016 yılından bu yana Deloitte’un küresel ölçekte gerçekleştirdiği Blokzincir araştırmalarına bu yıl TÜSİAD iş birliği ile Türkiye’yi de dahil etmekten memnuniyet duyduklarını belirterek; “Blokzincir yeni bir teknoloji olmasının ötesinde yeni iş modellerinin uygulanabileceği farklı bir bakış açısı sunuyor. Dünyada birçok ülkede bu teknolojinin nasıl kullanılacağına dair soru işaretleri bulunuyor. Türkiye’de de Blokzincir teknolojisi hakkında yüksek farkındalık olsa da bu teknolojinin fiili operasyonlara dâhil edilmesi için atılması gereken adımlar olduğunu görüyoruz. Şirketler bu alandaki yatırımlara nereden başlayacaklarına karar vermekte zorluk çekiyorlar. Ancak şüphesiz, Blokzincir konusunda yapabilecek en kritik hata, hiçbir şey yapmamak olacaktır. Ülke olarak bu alandaki yüksek potansiyeli açığa çıkarmak için fırsatımız olduğunu ortaya koyan araştırmamızın; bölgesinde öncü somut uygulamalara rehberlik etmesini diliyoruz” dedi.
Türkiye’de, en yaygın bilinen Blokzincir uygulaması Bitcoin
Ankete katılanların büyük çoğunluğu (%90,3) Blokzincir teknolojisini daha önce duyduğunu belirtirken, %9,7’sinin bu teknolojiden haberdar olmadığı görülüyor. Araştırma sonuçları, Türkiye’de Blokzincir teknolojisi konusunda farkındalığın yüksek olduğunu ortaya koysa da, katılımcıların sadece %17,5’i bu konuda derin bilgi sahibi olduğunu düşünüyor. Diğer yandan farklı alanlarda uygulamalar sunan Blokzincir teknolojisinin Türkiye’de en yaygın bilinen uygulaması, küresel ankette de olduğu gibi, Bitcoin olarak ortaya çıkıyor.
Blokzincir en çok finans alanını etkileyecek
Farklı uygulama alanlarında çeşitli etkileri olacak olan Blokzincir teknolojisinin en çok finans alanında etkisi olacağı düşünülmekte (%78,1), bunu bilgi teknolojileri (%60,9), tedarik zinciri ve lojistik(%59,4) izlemektedir. Katılımcılar Türkiye’nin bu teknolojiden küresel pazarlara göre daha az etkileneceğini düşünmektedir.
Blokzincir çalışmalarına bütçe ayıran şirketlerin oranı %26,2
Katılımcıların üçte ikisi, şirketlerinin hâlihazırda Blokzincir uygulamasını kullanmadığını belirtiyor. Şirketlerin yarısının önümüzdeki yıllarda iş süreçlerinde Blokzincir teknolojisini kullanabilmek için araştırmalar yaptığı, %11’inin de bu teknolojiyi geliştirme ve uygulama aşamasında olduğu ortaya çıkıyor.
Blokzincir inisiyatiflerine %53,6’lık oranla bilgi teknolojileri departmanları öncülük ederken şirketlerin %26’sında Blokzincir odaklı bir ekip görevlendirilmiş durumda. Blokzincir çözümlerini geliştirmek isteyen şirketlerin yaklaşık %27’si ise bu geliştirmeler için şirket içi kaynakların ve harici danışmanların bir arada çalışmasının daha verimli olacağını düşünüyor. Diğer yandan, Blokzincir teknolojisi uygulamalarının araştırılması, denenmesi ve hayata geçirilmesi için ankete katılan şirketlerin %26,2’si bütçe ayırırken, %69,2’sinin ayırmadığı görülüyor.
Türkiye’de Blokzincir uygulamalarının 5 yıl içinde etki etmesi bekleniyor
Anket sonuçlarına göre, Türkiye’deki şirketler Blokzincir uygulamalarının kısa vadeden (1 yıl) ziyade orta vadede (5 yıl) etkisi olacağına inanıyor. Henüz dünya genelinde gelişim aşamasında olan bu teknolojinin Türkiye’de şirketler tarafından fiili olarak uygulanmasının zaman alması bekleniyor.
Blokzincir uygulamaları önündeki en büyük engeller; bilgi eksikliği, uzman yetersizliği ve yasal belirsizlikler…
Katılımcılar, Blokzincir teknolojisinin uygulanabilirliğinin önündeki en önemli engel olarak bu teknolojiyi uygulamaya geçirebilecek yeterli bilgi düzeyine sahip olmamalarını gösteriyor. Diğer yandan, Blokzincir teknolojilerinin yeterince olgunlaşmamış olması, Türkiye’de bu teknolojiyi geliştirebilecek uzmanlığın yeterince bulunmaması ve yasal belirsizlikler de diğer temel engeller olarak ön plana çıkıyor. Küresel Blokzincir araştırmasında ise katılımcıların büyük kısmı yasal belirsizlikleri en önemli engel olarak görürken, uygulama ve mevcut sistemlerin dönüştürülmesindeki zorluk ve olası güvenlik tehdidi de bu engeli takip ediyor.