Türkiye’nin lojistik performansındaki yükseliş, dış ticaretin yönetimi için de lojistiğin önemine işaret ediyor. Türkiye’de yılın ilk 4 ayında ihracatının yüzde 57’si denizyoluyla gerçekleştirildi. Navlun piyasasının ise 2025 yılına kadar yüzde 5,3 büyüyerek 18,9 trilyon dolara ulaşması bekleniyor.
2022 yılında 12,4 milyar dolarlık pazar hacmi ile hava yolu taşımacılığı yüzde 10,1 büyüme oranına erişerek birinci sırada yer almıştı. Denizyolu taşımacılığı ise 10,8 milyar dolarlık pazar hacmi ile yüzde 6,7 büyüme oranına sahip olarak listeye 2. sıradan giriş yapmıştı.
Uluslararası dijital lojistik platformu Navlungo Kurucu Ortağı ve CEO’su İsa Korkmaz lojistik ve navlun sektöründeki trendleri değerlendirdi. Buna göre; Dünya Bankası’nın Lojistik Performansı Endeksi (LPI) Raporu’ndaki verilere dayanarak, Türkiye’nin lojistik performansı 2018 yılında 47’nci sırada yer alırken, 2023 yılına geldiğimizde 38’inci sıraya yükseldi. Bu endeks gümrük, altyapı, hizmet kalitesi, zamanında teslimat, uluslararası sevkiyat, takip ve izleme gibi altı başlıkta ülkelerin performansını değerlendiriyor. Bu yükseliş ise Türkiye’nin lojistik sektöründe sağladığı ilerlemeyi gösteriyor.
Korkmaz sektörün 2025 yılına dair tahminlerini ve trendleri ise şöyle açıkladı:
Analizlere göre, küresel lojistik ve navlun piyasasının 2025 yılına gelene kadar yüzde 5,3 büyüyerek 18,9 trilyon dolara ulaşması bekleniyor. Bu büyüme özelikle Asya Pasifik bölgesindeki hızlı kentsel dönüşüm ve endüstriyel büyüme, e-ticaret sektöründeki patlama ve teknolojik gelişmelerle de ivme kazanacak.
Blockchain dönüşümü
Küreselleşen ekonomi ve serbest ticaret anlaşmalarının artması, küresel lojistik ve navlun piyasasındaki büyümeyi destekliyor. Bununla birlikte nakliye maliyetlerini düşüren ve işlem hızını artıran teknolojik ilerlemeler de katkı sağlayacak. Özellikle blockchain teknolojisinin yaygınlaşması, lojistik ve navlun sektöründe işlemlerin şeffaflığını artıracak ve gereksiz giderleri azaltacak. Bu sayede lojistik ve navlun sektöründe büyük bir dönüşüm yaşanacak. Bu teknoloji ile tüm lojistik süreçler gerçek zamanlı verilerle izlenebilecek. Ayrıca şeffaflık sayesinde dolandırıcılıklar azalacak. Hataları önleme potansiyeli ile sektör de daha güvenli hale gelebilecek.
Pandemiden Kalan E-Ticaret Alışkanlığı Navlun ve Lojistik Hizmetlerini Güçlendirdi: Dünyada E-ihracat Hacmi 720 Milyar Dolar
Verilerle incelendiğinde dünyada 5,5 trilyon dolarlık e-ticaret hacmi var. E-ticaretteki bu hacmin yaklaşık yüzde 20’si ise e-ihracata kaymaya başladı. Dünyadaki e-ihracat hacmi ise yaklaşık 720 milyar dolarken, Türkiye’de bu hacim 1,5 milyar dolar civarında. Türkiye’deki KOBİ’lerin yüzde 25’i e-ticaret yaparken, bu oranın yüzde 4’ü yurtdışına e-ihracat yapmaya başladı. E-ticaretin özellikle pandemi sürecinde daha belirgin hale gelmesi, lojistik ve navlun hizmetlerine olan talebi artırmıştı. Bu trend devam ederken, tüketiciler beklentilerinin ve ihtiyaçlarının karşılanabilmesi için daha hızlı ve etkin dağıtım çözümlerine ihtiyaç duyuyor. Bu da sektörün gelişiminde kritik bir sebep.
Asya Pasifik Bölgesi’nin Önemi
Lojistik ve navlun sektöründeki büyüme için Asya Pasifik bölgesi önemli bir merkez olmaya devam ediyor. Bölge, hızla kalkınan ekonomileri, büyüyen orta sınıfı ve artan tüketici harcamaları ile ön plana çıkarken, bu trendler sektörün hizmetlerine olan talebi artırıyor.
Sonuç olarak teknolojik yenilikler, e-ticaretin patlaması ve Asya Pasifik bölgesindeki hızlı ekonomik büyüme, 2025 yılına kadar küresel lojistik ve navlun piyasasının büyümesini destekleyecek ana faktörlerden birkaçı.