Avrupa Menkul Kıymetler ve Piyasalar Otoritesi (ESMA), kripto varlık piyasalarının yapısını ve Avrupa Birliği (AB) ile olan uyumunu ayrıntılı bir şekilde inceleyen bir rapor yayınladı. Rapor, kripto varlık alım satımı ve emir defteri verilerine dayanarak piyasa yapısının derinlemesine anlaşılmasını sağlayacak analizler sunuyor.
Rapora göre, kripto varlık piyasasında hem varlık hem de borsa düzeyinde yüksek yoğunluk gözleniyor. Bu yoğunluk, ölçek ekonomileri sayesinde bazı avantajlar sunsa da büyük bir varlık veya borsadaki herhangi bir başarısızlık, geniş kripto ekosistemini olumsuz yönde etkileyebilir.
Fiat-kripto işlem hacimleri, piyasa giriş ve çıkış faaliyetlerini yansıtıyor. Bu işlemlerin büyük bir kısmı ABD doları veya Güney Kore wonu ile yapılırken, Avro’nun sadece küçük bir rol oynadığı belirtiliyor. Stablecoinler ise tüm işlemlerin %60’ından fazlasını oluşturarak, itibari paraya benzer işlevler görüyor ve kripto sisteminden çıkmadan değer depolamak ve diğer kripto varlıklarına para yatırmak veya çekmek için kullanılıyor. Tether, stablecoin piyasa değerinin %70’ini ve hacimlerinin %90’ını oluşturuyor.
Kripto varlık borsalarının çoğunun vergi cenneti olarak etiketlenebilecek ülkelerde konumlandığı tahmin ediliyor. Borsalar arasındaki piyasa yoğunlaşması artarken, Binance tek başına işlem hacminin %50’sinden fazlasını sağlıyor. İşlemlerin yaklaşık %55’i AB’nin sanal varlık hizmet sağlayıcısı (VASP) lisansına sahip kripto borsalarında gerçekleşiyor, ancak bu işlemlerin çoğunluğunun AB dışında yapıldığı öngörülüyor.
Piyasa likiditesi birkaç borsada yoğunlaştığına dikkat çeken raporda zaman içinde büyük ölçüde değişim gerçekleşebileceği gözlemine yer veriliyor. En çok işlem gören varlıklar için likidite önemli ölçüde daha iyi.
ESMA, kripto varlık piyasalarını ve bu varlıkların tüketicilere ve geleneksel finansal piyasalara yönelik potansiyel risklerini izlemeye devam edeceğini ve düzenli olarak raporlama yapacağını açıkladı.