Kripto projelere yönelik hizmet veren launchpad platformlarının temel yapısına, sundukları avantajlara ve risklere yakından bakıyoruz. Türk girişimcilerin kurduğu OpenPad’in mevcut problemlere getirdiği alternatif bakışı ele alıyoruz. 

Blokzinciri ve kripto bazlı girişimler her geçen gün artıyor, ve her bir kripto projesi yatırımcılarını arıyor. Peki ya yatırımcılar? Onlar da proje arıyor. Peki öyleyse bu ikili nerede buluşmalı? Çok uzak olmayan bir geçmişte (2016 ve sonrası) bunun en yaygın cevabı ICO’lar (Initial Coin Offering – Öncül Akçe Arzları) oluyordu ancak zamanla ICO yapıları ve yaklaşımları değişerek günümüzde Launchpad olarak isimlendirilen platformlara dönüştü.

Kripto Projelerinin ve Yatırımcıların Buluşma Noktası: Launchpad

Kripto projelerinin kendi tokenlarının daha bir borsada listelenmeden, ön satışını gerçekleştirdikleri yere launchpad adı veriliyor. Bu sayede, yatırımcılar da gelecek vaad ettiğini düşündükleri projelere erken bir dönemde yatırım yapma imkanı buluyor.

Genellikle bir launchpad üstünde gerçekleşen arzlarda projeler kendilerine ait tokenları en düşük fiyatlar ile potansiyel yatırımcılarına sunuyorlar. Yatırımcılar aldıkları risk ile doğru orantılı olarak bu yatırımlarından yüksek kazançlar elde etmeyi hedefliyor.

Bir Launchpad’in Hayat Döngüsü

Yeni hayata geçirilen bir kripto projesi, arz edeceği tokenların ön satışını gerçekleştirmek için öncelikle mevcut bir launchpad’e başvuru yapar. Launchpad’lerde farklı yönetişim modelleri oluyor. En yaygın görülen model platformun komitesinde de yer alan yatırımcılar ile kurulan merkeziyetsiz yönetişim modeli (DAO) olarka karşımıza çıkıyor. Bu modelde DAO sürecine dahil olanlar, başvuru yapan projeleri kendi süzgeçlerinden geçirdikten sonra platform üstünde listelemeye yönelik karar veriyorlar. Ancak süreç bu noktada potansiyel yatırımcılar için daha yeni başlıyor.

Launchpad platformları yatırımcıların yeni ve heyecan verici projelere yatırım yapabilmesi için bazı ön koşulları şart olarak koşuyor. Bu koşullardan en temel olanı genellikle, platformun kendi tokenından belli bir miktar almak ve yine platform üstünde kilitlemek (stake etmek) olarak karşımıza çıkıyor. Buna ek olarak platformlar yatırımcılara çeşitli görevler vererek bunları tamamlamasını talep edebiliyor. 

Farklı launchpad platformlarına ait verilere buradan ulaşılabilir.

Launchpad’lerde Yatırımcıların & Projelerin Karşılaştığı Sorunlar

Launchpad’ler genelde bir DAO modeline sahip olsalar da çoğu launchpad, merkezi bir yönetim ve ekonomiye sahip. Bu durum gerçekten hedeflerine uyup uymayacağı belirsiz projelerin platform üstünde listelenmesi ve yatırımcılara zarar vermesi ile sonuçlanabiliyor. Ayrıca sermaye ve risk yönetimi konusunda başarısız yaklaşımlar, yatırımcılardan beklenen giriş sermaye beklentilerinin yüksek olması (örneğin 1000 dolar ve üstü) zayıf yönler olarak karşımıza çıkıyor.

OpenPad ve Yeni Web3 Launchpad Kültürü

OpenPad Türkiye’den genç kripto mühendislerin ve girişimcilerin kurduğu yenilikçi bir Launchpad platformu. Kendi geliştirdiği yeni çift-token merkeziyetsiz yönetim ve ekonomik modeli ile, launchpad dünyasındaki sorunları çözmeyi hedefliyor.

Bir DAO olarak yönetilmeyi hedefleyen OpenPad, sermaye verimsizliğinin önüne geçmek için yapay zeka ve büyük veri bazlı çözümler sunuyor. Aynı zamanda, OpenPad kendi ekonomisinde, iki tane token ile çalışıyor; OpenPad Citizens NFT ya da $OPN tokena sahip olanlar insanların, 1 dolar gibi çok düşük bedeller ile dahi yatırım yapabilmesini hedefliyor.

OpenPad Citizens NFT

OpenPad Citizens, ERC-1155 standardı ile Ethereum blok zincirinde sunulan çok işlevli 5000 parçalık bir NFT koleksiyonu. NFT’ler, OpenPad’in ekonomisindeki erişim (access) ve yönetim (governance) tokenı olarak tasarlanmış olsa da bunun ötesinde faydalar sağlamayı hedefliyor. Bu hedefler arasında şunlar bulunuyor; Web3 projelerine ve token ön satışlarına engelsiz ön yatırım imkanı, NFT’leri kiralama imkanı, OpenPad gelirlerinin akıllı sözleşmeler aracılığı ile NFT sahipleri ile paylaşımı, bir DAO olarak yönetilen OpenPad’de yönetime söz hakkı, airdroplar’dan (dönemsel olarak ücretsiz dağıtılan tokenlar) faydalanma imkanı.

OpenPad’in sunduğu bu modellerin gerek projeleri gerekse yatırımcıları koruyacak bir çerçeve sağlaması hedefleniyor.

Launchpad’lerin Geleceği

Ethereum platformunun faaliyete geçmesi ile özellikle 2016 yılından 2018 yılı sonuna dek binlerce ICO projesi gerçekleşti. Bu projelerin pek çoğundan geriye sadece bir toz bulutu kaldı. Bu süreç boyunca ICO yapıları evrimleşerek bugün Launchpad’lere dönüştü. Ancak mevcut yapıların da mutlak şekilde mükemmel olmadığını görüyoruz. OpenPad gibi projeler mevcut sorunları çözerek daha iyi hizmet vermeyi hedefliyorlar. Bu yaklaşımların sayısının artması ile gelecekte Launchpad’lerin de yeni iş modellerine evrileceği çok açık ve net görülüyor. Diğer yandan yasal süreçler ve düzenlemeler ile uyumluluk launchpad ve türevleri için için gelecekte daha fazla rol oynayacak ve belirleyici olacak.


OpenPad DAO ekibinde yer alan Can Kocagil tarafından BCTR için kaleme alınmıştır.
BCTR üzerinde yer alan makale ve içerikler bilgilendirme amaçlı olup bir yatırım tavsiyesi olarak değerlendirilemez.