OECD’nin yayımladığı yeni rapor, kripto varlıkların vergiden kaçınma ve vergiden kaçınma risklerine yönelik global bir çerçeve olan Kripto Varlık Raporlama Çerçevesi’ni (CARF) tanıttı. Rapor, kripto varlık piyasasının hızla büyüdüğüne dikkat çekiyor ve bu büyümenin vergi mükellefleri için yeni gelir ve servet gizleme yolları sunduğunu belirtiyor.
Rapor, kripto varlık piyasasının son yıllarda hızla büyümesiyle birlikte bu varlıkların vergi mükellefleri için yeni yollar açtığını vurguluyor. Bu büyüme, kripto varlıkların geleneksel finansal kurumlar dışına çıkmasıyla, vergi otoritelerinin offshore gelir ve servet üzerindeki denetimini zorlaştırıyor. Bu durum, kripto varlıkların vergi kaçırma ve vergiden kaçınma amaçlı kullanılmasına olanak tanıyor ve bu da ekonomik eşitsizlikleri artırarak, devletlerin kamu hizmetleri için gerekli gelirleri toplamasını engelliyor.
Bu risklere yanıt olarak, OECD ve G20 ülkeleri, Kripto Varlık Raporlama Çerçevesi’ni (CARF) geliştirdi. CARF, vergi otoriteleri arasında kripto varlık sektörüyle ilgili otomatik bilgi değişimini genişleterek, bu varlıkların sahiplik bilgilerini ve offshore gelirlerini kapsayacak şekilde düzenlenmiştir. Bu çerçeve, vergi otoritelerinin kripto varlıklarla ilgili gelir ve serveti doğru bir şekilde vergilendirmelerini sağlamayı amaçlıyor.
Rapora göre, CARF’ın uygulanması, ülkelerin vergi sistemlerinde adaletin sağlanmasına ve kamu hizmetleri için gerekli olan fonların toplanmasına katkıda bulunacak. G20 ülkeleri, CARF’ı güçlü bir şekilde desteklemiş ve Global Forum’u bu çerçevenin dünya genelinde yaygın bir şekilde uygulanmasını sağlamakla görevlendirmiştir. Global Forum, 2024 yılının sonuna kadar CARF’ın uygulanması için ortak bir taahhüt ve izleme süreci sunmayı planlıyor.
Rapor, CARF’ın gelişimini ve uygulanmasını tartışmak üzere G20 Maliye Bakanları ve Merkez Bankası Başkanları’nın Temmuz 2024 toplantısına sunulmak üzere hazırlandı ve bu süreçte Global Forum’un önemli ilerlemeler kaydettiği vurgulandı. Bu adımlar, kripto varlıkların küresel ekonomik sistemdeki yerini düzenlemeye ve denetlemeye yönelik uluslararası bir çaba olarak görülüyor.