Yılın konusu “Metaverse”, blok zinciri sektörünün dışında bile tartışmaların odak noktası haline geldi. Ancak, küresel çapta dikkat çeken sadece metaverse değil, teknolojinin ve risk sermayesi alanlarının dikkatini çeken başka bir kavram var. Sektörün önde gelen firmaları, bu konseptin gelişinin mevcut ekonomik ve sosyal operasyon modellerini tamamen değiştirebileceğine ve dijital ekonomide yeni bir çağın sinyalini vereceğine inanıyor. Peki nedir bu konsept? Basitçe söylemek gerekirse, İnternet’in üçüncü nesli olan Web3…
1980’lerin sonunda World Wide Web kullanıma sunulduğunda, portal web sitelerinin tek içerik sağlayıcısı olduğu Web1 çağına girildi. Web1, en yaygın olarak, kullanıcıların içerik oluşturma konusunda neredeyse hiçbir söz hakkı ve katkısı olmadığı, web sitelerinin sunduklarını sadece okuduğu ya da izlediği bir dönem olarak bilinir.
21. yüzyılın başlarında sosyal medya kavramının ve Facebook gibi platformların ortaya çıktığı dönemlerde internet kullanıcılarının kendi içeriklerini oluşturabilmeleri, yükleyebilmeleri ve paylaşabilmeleri internete çok daha fazla derinlik kattı. Kullanıcı tarafından oluşturulan içeriğin (UGC) doğuşu, bugün bildiğimiz şekliyle internet olan Web2 çağının başlangıcı oldu. Ancak Web2 sosyal medya platformları ve web siteleri, merkezileştirilmiş çalışma modlarıyla, kullanıcı tarafından oluşturulan içeriğin mutlak mülkiyeti konusunda eleştirilerle karşı karşıya kaldı.
Ortaya merkezi olmayan sistemlerin üzerine inşa edildiği altyapı olan blok zinciri çıktı. Blok zinciri teknolojisinin son yıllardaki güçlü büyümesiyle birlikte, internetin evrimindeki bir sonraki aşama olan Web3 ufukta beliriyor. Web3, içerik oluşturucuların internetin ve faaliyet gösterdikleri çevrimiçi toplulukların gelişimi ile ilgili olarak daha fazla hak ve karar verme fırsatı elde ettiği, kullanıcı yetkilendirme çağı olarak lanse ediliyor.
Henüz Web3’ün ilk günleri ve tam potansiyeli henüz fark edilmemiş olsa da beklentiler umut verici. Blok zinciri tabanlı projelerin elde ettiği başarı, blok zincirin topluma sağladığı muazzam faydaların bir kanıtı ve merkezi olmayan sistemlerin belirgin bir şekilde merkezi sistemlerle birlikte yer aldığı, özerk ve daha akıllı bir sistemin yolunu açtığı bir geleceğe işaret ediyor.
Merkezi Olmayan Kimlikler (DID), Web3 sakinleri için bir tanımlama sistemi. DID’ler birden fazla kimliğe karşılık gelebilir ve zincir üzerinde veri birikimini desteklemek için sosyal ağlar ve oyunlar dahil olmak üzere başka uygulamalar gerektirebilir.
Web3 ekonomisine giriş
Dokuz yıllık bir kripto varlık borsası olan Huobi Global, NFT, DeFi, GameFi ve SocialFi dahil olmak üzere çeşitli Web3 alanlarından gelen 500’den fazla yüksek kaliteli kripto varlığı listeledi. Yenilikçi ve sektör lideri projeler, Huobi’nin listeleme için birincil değerlendirmelerini oluşturuyor
Bugün mevcut olan sayısız kripto varlık arasında NFT; dijital nadirlik, benzersizlik ve doğrulanabilirlik özellikleriyle, dijital mülkiyetin onaylanmasını sağlıyor ve Web3 çağına girmede çok önemli bir rol oynuyor. NFT’ler, gerçek ve sanal varlıkların değer aktarımını üstleniyor ve kullanıcıların hem çevrimdışı hem de çevrimiçi sanal etkinliklere katılmasını sağlıyor. Huobi, daha yaratıcı geliştiricilerin, sanatçıların ve kullanıcıların sektör tarafından sunulan avantajlara katılmasına ve karşılıklı olarak bu avantajlardan yararlanmasına olanak tanıyan, uyumlu bir NFT platformu ve topluluğu oluşturma yolunda emin adımlarla ilerliyor.