Blockchain Türkiye Platformu (BCTR), “Hukuk, Düzenlemeler ve Kamu İlişkileri Çalışma Grubu” tarafından hazırlanan “KVKK ve Blokzinciri Teknolojisi” raporu yayımlandı.
“Adem-i merkeziyetçi sisteme bölgesinde liderlik eden bir Türkiye yaratmak” vizyonu ile Türkiye Bilişim Vakfı (TBV) çatısı altında bir inisiyatif olarak kurulan Blockchain Türkiye Platformu (BCTR), “Türkiye’de sürdürülebilir blockchain ekosistemi oluşturarak, bu teknoloji ile yeni dönem iş yapış biçimlerinin önündeki zorlukların giderilmesine yönelik bir paylaşım platformu oluşturma” misyonunu kendisine şiar edinmiş, kar amacı gütmeyen bir organizasyon.
BCTR çatısı altında yer alan Çalışma Grupları ile blockchain teknolojisine ilişkin güncel konuları ve kullanım alanlarını değerlendirmek; ilgili paydaşları bir araya getirmek ve Blockchain teknolojisinin Türkiye’de yaygınlaşması, bilinirliği ve kullanımının artırılması, faydalarının araştırılması ve stratejik önceliklerinin saptanması için yayınlar hazırlama ilkeleri çerçevesinde, BCTR düzenli olarak önemli başlıklarda raporlar yayımlıyor.
Hukuk, Düzenlemeler ve Kamu İlişkileri Çalışma Grubu tarafından hazırlanan “KVKK ve Blokzinciri Teknolojisi” raporu, kendi alanında önemli bir ihtiyaca cevap vermek üzere hazırlandı ve stratejik bir yol haritası niteliği taşıyor. Hazırlanan raporun Giriş bölümü aşağıdaki satırlar ile okuyucularını karşılıyor;
Geleneksel olarak yetkili otoriteler, arabulucular ve benzeri üçüncü kişilerin tesis etmekte olduğu “güven” olgusu, gelişen teknolojiler ile günümüzde yerini merkeziyetsiz bir yapı olan blokzinciri teknolojisine bırakmaktadır. Kişisel veriler de dahil ağ̆ üzerinde tutulan veriler blokzinciri teknolojisinin temel bileşenlerinden birini oluşturmakta olup; söz konusu teknoloji bu bakımdan, son zamanlarda kişisel verilerin korunması mevzuatına dair yapılan çalışmaların önemli konularından birini oluşturmakta ve zaman zaman sert eleştiri oklarının da hedefi olmaktadır.
Zira, kişisel verilerin korunmasına dair mevzuat düzenlemeleri temelde, kişisel veri sahiplerinin yasal mevzuat kapsamında kendilerine tanınan haklarına ilişkin başvurularını yöneltebilecekleri ve kişisel veri işleme faaliyetlerini ilgili mevzuat hükümlerinde düzenlenen yükümlülüklere uyumlu şekilde gerçekleştirmekle yükümlü en az bir gerçek veya tüzel kişi veri sorumlusunun mevcudiyeti varsayımına istinaden oluşturulmuş ve uygulamaya alınmıştır. Dolayısıyla, söz konusu yasal düzenlemeler, merkeziyetçi bir yapı üzerine inşa edilmiştir. Oysa blokzinciri teknolojisinin temel unsurları arasında yer alan dağıtık ağ yapısı ile blokzinciri üzerinde gerçekleştirilen tüm işlemlere ait kayıtlar, tek bir merkezde tutulmak yerine, bir ağ yapısı üzerindeki her bir katılımcıya eşlenik olarak dağıtılmakta ve böylece veri sorumlusu gibi ara aktörler ortadan kaldırılmaktadır. Diğer bir ifadeyle, söz konusu teknoloji merkeziyetsiz bir yapı üzerine kurulmuştur. Temelde yaşanan bu zıtlık, blokzinciri teknolojisi ile kişisel verilerin korunmasına dair düzenlemeler arasındaki tansiyonu yükseltmektedir.
Bu kapsamda, işbu Kişisel Verilerin Korunması Hukuku ve Blokzinciri Teknolojisi Raporu ile 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu ve 2016/679 sayılı Avrupa Birliği Genel Veri Koruma Tüzüğü hükümleri bakımından blokzinciri teknolojisinin incelenmesi, uyuşmazlık noktalarının tespiti ve mevcut gelişmeler ışığında sunulan çözüm önerilerinin derlenmesi amaçlanmaktadır.
İlgili raporu buradan indirebilirsiniz.
Eğer BCTR ağına dahil olmak, kurumsal olarak BCTR Çalışma Gruplarına katılmak, hazırlanan raporlara katkı sağlamak isterseniz üyelerimiz sayfasından detaylı bilgi alabilirsiniz.