Koronavirüs pandemisi sırasında insanlar gizlilik sorunlarının daha çok farkına varmaya başladılar. Milyonlarca insanın evde kalmasıyla dijital çözümlerin kullanımı önemli ölçüde arttı. Bu da veri gizliliği konusunu tekrar gündeme getirdi.
Özellikle toplantılar ve çeşitli eğitimler için milyonlarca kişi Zoom gibi servisler kullanmaya başladı. Ancak kısa bir süre sonra yarım milyon Zoom kullanıcısı verilerinin dark web’de satıldığına dair haberler çıkınca insanlar veri güvenliği ve gizliliğinden endişe duymaya başladı.
Pandemi sırasında ppülerliğini artıran uygulamaların yanı sora devletler tarafından virüsün yayılmasını izlemek niyetiyle geliştirilen uygulamalar da tartışma konusu oldu. Örneğin İsrail, eğer bir vatandaşın enfekte olduğundan şüpheleniliyorsa o kişinin hareketlerini telefonu üzerinden izleyebilmek için yeni bir yasa çıkardı. Öte yandan Apple ve Google gibi teknoloji devleri de enfekte olan insanları takip edebilmek için kendi izleme sistemlerini geliştirdi. Tüm bunlar insanların veri güvenliğine yönelik şüpheli yaklaşımını artırdı.
Her ne kadar virüsün yayılmasını önlemek için teknolojinin gücünden yararlanmak akılcı bir yaklaşım olsa da birçok kişi bu uygulamalara dahil olmak için gereken verilerinin gizliliği konusunda endişe duyuyor. Bu da firmaları alternatif yöntemler geliştirmeye itiyor. Bu alternatiflerden en öne çıkanı ise elbette ki blokzinciri teknolojisi.
Şifreli ve merkeziyetsiz yapısıyla verilerin kötüye kullanım riskini azaltma potansiyeline sahip blokzinciri teknolojisi sayesinde hassas verilerin çalınması, satılması ve manipüle edilmesi önlenebilir. Teknolojinin bu konuya yönelik sunduğu en önemli özellilerden bir tanesi, bireylerin hangi verileri kiminle paylaşılacağına karar verme imkanı sunması.
Blokzinciri teknolojisi henüz yeni bir teknoloji sayılır ve her derde deva değil. Ancak tüketicilerin kendi verileri üzerinde ne kadar kontrole sahip olduğunu görebilmesi ve yönetebilmesi veri güvenliği konusunun en temel probleminini ortadan kaldırabilir. Veriler blokzinciri üzerinde şeffaf bir şekilde denetlenebildiği için bilgiyi sağlayan kişi, verilerinin yetkilendirdiği şekilde kullanıp kullanılmadığını görebilir.
Aslında beri gizliliği mevzusu pandemiden önce de sık sık gündeme gelen bir konuydu. Anketlerde Amerikalıların yüzde 91’inin kişisel bilgilerinin kontrolünü kaybettiklerini düşündükleri görülüyor. Yüzde 80’i çevrimiçi bilgilerin güvenli kalacağından emin değilken yüzde 74’lük bir kesim bu bilgileri kontrol edebilmenin çok önemli olduğunu söylüyor.
Dolayısıyla blokzinciri teknolojisi, pandemide olduğu gibi pandemi sonrasında da veri güvenliği ve gizliliği konularında sık sık gündeme gelen bir teknoloji olmaya devam edecek gibi görünüyor.
Blokzinciri teknolojisiyle verilerimizin kontrolünü nasıl geri kazanırız?