Dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgını nedeniyle birçok yerde hayat durma noktasına yaklaştı. Dijitalin gücünün bir kez daha anlaşıldığı bu dönemde Asya ülkeleri blokzinciri teknolojisine yöneldi.
Bu dönemde özellikle verilerin siber saldırılara karşı korunması, uzaktan işlemler ve tedarik zinciri operasyonları için birçok Asya ülkenisinin blokzinciri teknolojisini kullandığı görüldü.
Örnek verecek olursak; Japonya’da BitFlyer Holdings hissedar toplantılarında güvenli bir şekilde uzaktan oy verilmesine imkan tanıyan blokzinciri tabanlı My Number sistemini kullandı. Sistemi Haziran ayında gerçekleşen hissedarlar toplantısı için kullanan şirket, önümüzdeki sonbaharda şirket için benzer aktiviteler için de kullanmayı planlıyor.
Singapur’da ise Agrocorp International, salgın nedeniyle bozulan tarımsal tedarik zincirlerini izlemek için America’s Cargill, Singapur blokzinciri girişimi Dltledgers ve bir dizi lojistik şirketi ile ortaklık kurdu. Şirket blokzinciri teknolojisinin ticari işlemler için takas süresini bir aydan 5 güne indirdiğini söylüyor.
Çin’de, Alibaba Group Holding’in bir parçası olan çevrimiçi sağlık platformu Xiang Hu Bao, koronavirüsten ölüm durumunda 100.000 yuan’a (14.000 ABD Doları) kadar ödeme yapan bir program başlattı. Dolandırıcılık iddialarından kaçınmak ve şeffaf olmak isteyen şirket bunun için Alipay’in şeffaf bir şekilde günde 1 milyar işlem gerçekleştirebilen blokzinciri teknolojisiyle birlikte çalıştı.
Virüsün yayılmaması için uygulanan karantina ve sosyal mesafe uygulamaları nedeniyle birçok devlet kurumu ve özel şirket dijital dünyanın sunduğu fırsatlara yönelmek durumunda kaldı. Bu alanda da özellike blokzinciri teknolojisi, şeffaf ve güvenli yapısından dolayı Asya ülkeleri tarafından sıklıkla tercih edilen bir teknoloji haline geldi. Bu dönemde elde edilen tecrübeler sonrası gelecekte benzer sıkıntılarla karşılaşmamak ya da üstesinden daha iyi gelmek için blokzinciri teknolojisinin daha sık kullanımını göreceğiz gibi duruyor.