ISTAC (Istanbul Arbitration Centre) tarafından düzenlenen ve Blockchain Türkiye Platformu‘nun sponsor olduğu Dijitalleşen Dünyada: Kod, Blockchain, Hukuk ve Tahkim konferansı cumartesi günü gerçekleşti.
Blockchain yeni internet olarak tanımlanıyor ve günümüzde oldukça popüler. Sadece popüler olması ve çok konuşulur olması tek başına yeterli değil çünkü blockchain devrimsel bir teknoloji. Merkezi olmayan yapılarda güven konusunu ortaya koydu. Merkezi yapılarda güven kavramını biliyoruz. Merkezi olmayan yapılar ise daha çok yeni ve hızla gelişiyor.
Ahmet Usta öncelikle paranın akıllara çok gelmeyen serüveni anlattı. Para nedir ve değeri nasıl belirlenir konularına değindi. Sonrasında ise blockchain nasıl çalışır ve blockchain ile neler gerçekleşebiliri izah etti. Sunumun sonunda da merkezi olmayan yapıların ne kadar geniş olabileceğini ve merkezi olmayan yapılarda nasıl bir gelecek mümkün olabileceği sorusunun düşünülmesini sağladı.
Altuğ Öztürk blockchain uygulamalarının nasıl çalıştığını ve bir blockchain ağı için nelerin gerekli olduğunu anlattı. Blockchain ağı yaratırken karşılaşılabilecek risk ve fırsatlar hakkında dinleyicileri bilgilendirdi. Burada önemli noktalardan birisi kendisi için önemli gördüğü ve gelecek için kritik olduğunu düşündüğü teknolojilerdi, bunlar; genetik bilimi, nesnelerin interneti, robot teknolojisi, yapay zeka, sanal gerçeklik, arttırılmış gerçeklik, 3d yazıcı, drone, büyük veri ve blockchain olarak nitelendirdi.
Mete Tevetoğlu teknolojinin çok hızlı ilerlediğinden ve hukuk alanının teknolojiyi sürekli olarak yakalamaya çalıştığını anlattı. Önemli hususlardan birisi kripto paranın henüz hukuki olarak para olarak kabul görmediğinden bahsetti. Özellikle IPO (Ilk halka arz) ve ICO (Halktan doğrudan para toplama) konularında dinleyicilere kıymetli bilgiler verdi.
Mete Bey’e sorulmuş kıymetli iki soru vardı;
1- Madenciler Blockchain’in merkezi mutabakat sistemi / aracı kurumu sayılabilir mi? Sayılırsa merkeziyetsizlik özelliği tartışma konusu olur mu?
2- Satoshi Nakamoto ortaya çıkıp blockchain tabanlı Ether ve diğer kripto para geliştiricilerinden blockchain’i izinsiz/lisanssız kullanım sebebiyle fikri hak ihlalinden ötürü tazminatı talep etse bu talebi kabul görür mü?
Berk Bengi ise Blockchain ile Hukuk alanındaki uygulamaların nasıl olabileceğini ve kesişme noktalarını anlattı. Sunumunda dikkat çeken noktalardan birisi internet 1990larda hayatımıza girmesine rağmen hukuki süreçlerim henüz tam olarak gerçekleşmediği idi. Blockchain ile ilgili hukuksa süreçlerin hızlandırılması için çalışılması gerektiğini özellikle vurguladı.
Berk Kocaman ise BCTR’nin rolüne ve misyonuna değinirken platformun amaçlarını ve yapılması planlanan çalışmaları paylaştılar. BCTR blockchain konusunda ülkemizi öncü yapmaya çalışan bir platform. Bunun için geniş katılımlı bir yapı kuruldu; girişimler, kamu, akademi ve özel sektör bu yapının içinde mevcut. Katılımı sağladıktan sonra blockchain gibi yeni ama bilinmezlikleri olan bir alanı daha anlaşılır kılarak topluma yaymak amaçlanıyor. Bunun sonuçlarının alınması için de sürekli olarak geniş katılımlı çalışmalar yapmayı hedefliyorlar.
Teknoloji üssel hızla ilerlediği için teknolojiye aynı hız ile uyum sağlamak mümkün olamıyor. Bu yüzden teknolojiniyi yakalamak için fazladan çaba göstermek gerekli. Blockchain Türkiye Platformu tam olarak bunu yapmaya çalışıyor; devrimsel bir teknolojiyi alarak insanlara ulaştırmaya çalışırken aynı zamanda bu teknolojiye derinlik kazandırmaya gayret ediyor. Blockchain teknolojisininde takipçi değil öncü olunmak isteniyorsa bunun yapılması gerekli. Blockchain ile hukuk bir araya getirilir, boşluklar şimdiden tanımlanır ve hukuki olarak altını doldurursa şu an bunu becerebilen ilk ülke olunabilir. Bu birleşim kamu, özel sektör, akademi ve toplumu birleştirerek blockchain teknolojisinin öncüsü olabiliriz. BCTR tam olarak bunu yapmayı amaçlıyor.
Ferhat Yalçın Founder Tomorrow Consultancy