Blockchain son yıllarda devletlerin ilgisini çeken ve üzerinde çeşitli deneyler yapılan bir teknoloji. Bir süredir bu teknolojinin devletler açısından ne gibi faydaları olacağı da araştılıyor.
Açıkçası Blockchain teknolojisi başka hiçbir sektörde bu kadar geniş ve çeşitli bir hizmet portföyüne sahip değil. Hükümetler için blockchain teknolojisine dayalı fırsatlar oldukça fazla. Ancak bu bolluk, bir süre sonra teknolojiye yönelik heyecanın da azalmasıyla birlikte yerini gerçekçilik duygusuyla değiştirerek yitirmeni belirtilerini gösterdi. Artık üst yönetimler bu konuda ayakları yere daha sağlam basarak ilerlemek istiyor.
Bu bağlamda hükümetlerin belirli bir disiplin içinde yaklaştığı 4 ana blockchain inisiyatif türü var.
Kayıt tutma – Hali hazırda birçok devlet kanalı, mevcut kayıtların blockchain’de tutulması gerektiğine dair açıklamalarda bulundu. Blockchain teknolojisinin sunduğu değişmezlik ve şeffaflık özellikleri kayıt tutmak için bu teknolojinin kullanılmasını oldukça cazip bir hale getiriyor.
Verimlilik – Blockchain tabanlı projeler dağıtık bir yapıya dayanıyor. Yani çok partili işlemler, işlemlerin çözümlenmesini hızlandırmak için blockchain ile kolaylaştırılabilir. Bunun sonucunda verimlilik artar.
Dijital varlık piyasaları – Bunlar tamamen dijital varlıkların ya da fiziksel varlıkların dijital temsillerinin, uzaktan alım-satımını mümkün kılan etkin ekosistemlerdir. Bu noktada hükümetler özellikle sigorta, madencilik ve kamu hizmetleri gibi alanlarda, endüstriler için pazar altyapısı sağlayıcısı olarak hareket edebiliyor. Ayrıca hem özel hem de kamu sektörü ortaklarıyla iş birliği içinde bir servis sağlayıcı olarak da hareket edebiliyorlar.
Yıkıcı teknolojiler – Aracıları ortadan kaldıran, hizmetleri daha güvenli bir şekilde sunan ve küresel ölçekte bunu kolaylaştıran blockchain tabanlı yıkıcı iş modelleri de devletlerin üzerine yoğunlaştığı alanlardan biri. Özellikle oy verme ve kimlik tanımlama gibi sistemler bu konuda başı çeken uygulamalar olarak gösterilebilir.