Son zamanlarda tüm dünyada blockchain dalgası hızla büyümeye ve beraberinde pek çok yenilik getirmeye devam ediyor. Ülkemizde de finans başta olmak üzere farlı sektörlerin blockchain çözümleri üzerindeki çalışmaları, üniversitelerimizin bu teknolojiye olan ilgisi, düzenleyici kurumlar nezdinde yapılan blockchain değerlendirmeleri gibi pek çok gelişme bizlere bu teknolojinin gelecekte, ne kadar çok alanda, hayatımıza gireceğinin bir ispatı diyebiliriz.

Geçtiğimiz aylarda blockchain konusunda;

  • Akıllı sözleşmeler için otomatik denetim platformlarının geliştirildiği böylelikle akıllı sözleşmelerin güvenlik ve denetim ihtiyacını otomatik olarak çözüldüğü,
  • ICO’ların sigortalanması konusunda girişimler kurulmaya başlandığı,
  • Blockchain platformu üzerinde çalışan akıllı telefon ve bilgisayarların üretildiği (Finney vb.),
  • Sosyal medyada gücün içeriği üretende olduğu, merkezi olmayan yapıların gelişmeye başladığı (Steemit ve benzeri),
  • Singapur Merkez Bankası tarafından 4 farklı protokolde bankalararası yüksek tutarlı para transferlerinde oluşan problemlere çözüm önerilerini test edildiği,
  • Avrupa’da 22 ülkenin deneyim ve teknik bilgi paylaşmak üzere bir araya geldiği duyuruldu.

Bunlar sadece farklı alanlarda yapılmış ancak her biri hayatımızı ve alışageldiğimiz iş modellerini kökten değiştirecek örnekler.

Blockchain teknolojisi dağıtık yapısı, kayıtların değiştirilemez ve silinemez olmasının getirdiği güvenlik ve şeffaflık ayrıca “tokenization” yapılarına uygunluğu ile mevcut iş modelleri ve teknolojiler ile çözemediğimiz veya zorlandığımız problemlere çözüm olmaya aday bir teknoloji. Blockchain teknolojisini mevcut iş modelleri ve iş süreçleri ile değil, bütünüyle yeni bir anlayışla karşılamak ve yenilikçi yapılarla kurgulamak gerek ancak tün bunları yapabilmek için önce bu teknolojiyi ve getirdiklerini iyi anlamak gerekiyor.

Peki bu teknolojiyi anlayabilmek için neler yapıyoruz, gerekli çabayı sarf ediyor muyuz? Bana göre yapmamız gerekenlerin başında öncelikle teknolojinin getirdiği faydaları net olarak anlayabilmek geliyor. Tüm teknik detaylara hakim olup kod yazabilir hale gelmekten bahsetmiyorum ancak bu teknolojinin özelliklerini bilmek gerekiyor ki ona göre doğru kullanım alanlarını belirleyebilelim, hangi problemleri çözebileceğimizi netleştirelim, potansiyelini öngörebilelim. Tabii dünyadaki örnekleri incelemenin, yakından takip etmenin önemini söylemeye bile gerek duymuyorum. Kullanım alanı belirlendikten sonra analiz kısımları için büyük kısmında anahtar yönetimi işi devreye girecek dolayısıyla bu işi de öğrenmek önemli. Kodu kendiniz yazmayacaksanız kod yazabilen meraklı kişilere ulaşmanız gerekecek ki hiç de göz ardı edilmemesi gereken bir süreç. Şu anda blockchain hala gelişmekte olan bir teknoloji olduğu için küçük adımlar ile başlayıp bolca deneme yapmak, çok önemli kazanımlar getirecektir. Öğrendiklerimizin kendimize kalmaması raporlar, toplantılar vasıtasıyla diğer kurumlar ile de paylaşmak ve karşılıklı bilgi alışverişinde bulunmak herkese zaman kazandıracak, fayda sağlayacaktır.

Kısaca kendimizi geleceğe hazırlamak için yapmamız gerekenleri; merak et, dene ve üret şeklinde özetleyebilirim.

TED Ankara Koleji’nden mezun olduktan sonra 2002 yılında Bilkent Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nden mezun olan Özge Çelik, kariyerine Ankara’da savunma sanayi alanında başlamıştır. Daha sonra Akbank Kart Operasyon- Sistem Geliştirme bölümünde ödeme sistemlerine ilişkin çeşitli projelerde rol almıştır. 2007’den itibaren Bankalararası Kart Merkezi’nde (BKM) çalışmakta olup, İş Geliştirme Direktörlüğü görevini sürdürmektedir. Çelik aynı zamanda Blockchain Türkiye Platformu (BCTR) Direktörü'dür.