Ülkemizde blokzinciri ve kripto para teknolojileri ve bu teknolojilerin geleneksel modeller ile ilişkilerini inceleyen akademik çalışmaların sayısı artıyor. Bunlardan birisi de Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Fakültesi, İktisat Anabilim Dalı’nda Orhon Can Dağtekin tarafından doktora tezi olarak hazırlanan: Makroekonomide Güven Kavramı Ve Bu Kavrama Davranışsal İktisat Çerçevesinde Yaklaşım: Kripto Para Örneği

Güven, ekonomi için vazgeçilmez bir unsurdur. Hem kişilerarası hem de kurumlara duyulan güven birçok iktisatçı tarafından daha önce ele alınmıştır. Bu çalışmada ise önceki çalışmalardan farklı olarak ilk defa güven unsurunun şekil değiştirdiği kripto para sistemleri ile mevcut kurumlara duyulan güven – kişilerarası güven eğilimi de dikkate alınarak – bir anket çalışması yardımıyla incelenmiştir.

Kripto paralar ve getirdikleri yenilikler, özellikle Bitcoin, son yıllarda dikkat çeken iktisadi olguların başında gelmektedir. Satoshi Nakamoto mahlaslı kişi veya kişiler tarafından 2009 yılında Bitcoin’e dair temel kuralların belirlendiği “white-paper” olarak geçen makalenin beş bin üzerinde atıf alması, bu konudaki literatürün sürekli geliştiğini ve ilgi gördüğünü göstermektedir. Mevcut tek merkezli yapılara alternatif olarak geliştirilen ve eşten eşe olan kripto para sistemleri herhangi bir merkezi otorite bulundurmamasıyla, kolayca bölünebilmesiyle ve herhangi bir fiziki varlığa sahip olmamasıyla diğer finansal/iktisadi varlıklardan keskin bir biçimde ayrılmaktadır. Nitekim Nakamoto’nun makalesi de mevcut yapılarından dolayı finansal piyasaların güvenilir olmamasına, etkinsizliklerine ve işlem maliyetlerine özellikle atıfta bulunurken Bitcoin’i bunlara bir alternatif olarak sunmaktadır. Güvenin önemi ise yine atıfta bulunduğu önemli bir konudur ve bu tezin zeminini oluşturmaktadır. Bitcoin henüz doğarken Nakamoto, güven olgusunun yerini kriptografik kanıtın alması gerekliliğini öne çıkarmıştır (Nakamoto, 2009).

Nakamoto güvenin önemine 11 Kasım 2019 tarihinde Bitcoin’i duyurduğu ilk e-postada bu aşağıdaki şekilde değinmiş ve kriptografik kanıtlar ile güvenilmek zorunda kalınan üçüncü taraflara olan ihtiyacın yok olabileceğini öngörmüştür: “Geleneksel para birimleriyle ilgili sorun sistemi çalıştırmak için gerekli güvendir. Merkez bankasının paranın değerini düşürmeyeceğine güvenilmelidir, fakat itibari paranın tarihi bu güvenin çiğnendiği ihlaller ile doludur.”

Bu e-posta ile ilk adımı atılan ve ilk olma özelliği taşıyan, en çok bilinen kripto paralardan biri olan Bitcoin, piyasadaki en yüksek hacme sahip kripto paradır. Mayıs 2019 itibariyle yedi bin dolar civarında seyreden Bitcoin fiyatı, 2017 yılında on dokuz bin dolara kadar yükselmiştir. Nitekim yurtdışında taranan kripto parayla ilgili akademik literatürün %73,4’ü Bitcoin hakkındadır (Corbet vd., 2019). Bu makalelerin çoğunu ekonometrik analizler veya etkinlik konuları ile regülasyonlar oluşturmaktadır.

Kripto parayı ilgilendiren finansal problemlerin yanı sıra, nicel analizin ve veri madenciliğinin eksik kaldığı araştırma konuları hâlen mevcuttur (Corbet vd., 2019). Kripto paralar ve Bitcoin hakkındaki akademik literatürün sınırlı olduğu göz önüne alındığında, bu çalışmanın hedefleri de belirli başlıklar altında toplanabilir.

Bu araştırmanın amacı kurumlara duyulan güven ile kripto paralar özelinde Bitcoin’e duyulan güveni uygulanan anket çalışması yardımıyla incelemek, aynı zamanda davranışsal bir çerçeve kurmak için kişilik özelliği olarak kişilerarası güven eğilimini de analiz etmektir. Bunun sonucunda hem bireysel hem de toplumsal bazda kripto paranın mevcut sisteme bir alternatif olup olmadığı tartışılacaktır. Kripto paraların izlediği politikalar tamamen benimsenmese bile mevcut sisteme sunabileceği katkılar da yine bu bakış açısıyla konu edilecektir.

Tezin ilk bölümü paranın ve kripto paranın tanımına, kısaca tarihine, özelliklerine ve kripto paralar ile belirli varlıkların karşılaştırılmasına ayrılmıştır. Bu bölümde amaç Bitcoin’in paranın özelliklerini ne kadar taşıdığının ve paranın evrimsel süreci içerisinde nerede bulunduğunun tartışılmasıdır. Bitcoin’in altyapısına, sahip olduğu avantajlara ve dezavantajlara da bu bölümde değinilecektir.

Tezin ikinci bölümü güven kavramına değinmektedir. Davranışsal iktisat çerçevesinde güven olgusuna nasıl yaklaşıldığı, güvenin iktisadi açıdan önemi ve mevcut sistemlerin güven açısından değerlendirilmesi konu edilmiştir.

Üçüncü bölüm anket çalışmasının analizini içermektedir. Bu kısım çeşitli modellere ek olarak demografik analizleri de kapsamaktadır.

Dördüncü bölümde ise yapılan anketin sonuçları ile Bitcoin’in hem sosyal hem de finansal açıdan önemi ve paranın geleceği tartışılmaktadır.

Orhon Can Dağtekin‘in doktora tezinin tamamına buradan ulaşabilirsiniz.