Taylan Yıldız ile blokzinciri, merkeziyetsiz finans (DeFi), akıllı kontratlar ve Türkiye’den bahsettiğimiz bir röportaj gerçekleştirdik.
Kendiniz ve çalıştığınız alanlar hakkında bilgi verir misiniz?
Dr. Taylan Yıldız: Taylan Yıldız, Fortune 500 şirketlerine odaklanan görüntülü ve çapraz medya reklamcılığının etki ölçümü ve optimizasyonunda lider bir uzmandır. Google’da yeni ölçüm metodolojileri oluşturdu ve bu tür araçları oluşturan doktora düzeyinde istatistikçilerden oluşan bir ekibi yönetti. Şimdi Firefly’da, Baş Analitik Görevlisi (Chief Analytics Officer) olarak medya planlama, raporlama, ilişkilendirme ve optimizasyon araçları oluşturmaktan sorumludur. Ayrıca Firefly’ın sokak düzeyindeki yapay zeka araştırmalarına da liderlik ediyor.
Taylan Yıldız aynı zamanda İstanbul Kent Konseyi üyesi ve Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi’nde Türkiye temsilcisidir. Türkiye’de ana muhalefet partisi İYİ Parti’de iletişim ve teknoloji işlerinden sorumlu olduğu Genel Başkan Yardımcısı olarak görev yaptı. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’e de danışmanlık yaptı.
Politikaya atılmadan önce, medya planlama, ölçüm ve müşteri içgörüleri üzerine özel ve ölçeklenebilir araştırma çözümleri oluşturmak için Google’da dünyanın önde gelen reklamverenleriyle yönetici düzeyinde toplantılara liderlik ediyordu.
Ayrıca, Google tarafından ödenen tüm küresel 3. taraf reklam araştırma çalışmalarının onaylanmasından da sorumluydu. Gerektiğinde metodolojilerini iyileştirmek için bu şirketlerle ortaklık yaptı.
Doubleclick’in Fortune 500 reklamverenlerinin çoğunun, bilinirlikten site ziyaretlerine ve satışlara kadar görüntülü kampanya etkisini ölçmesine olanak tanıyan sektör lideri ürünler DFA Experiments ve DFA Brand Insights’ın kurucusudur. Bu araçlar, reklamverenlerin reklam yatırımlarından elde ettikleri getiriyi tam olarak ölçmelerine ve bu yatırım getirisini nasıl en üst düzeye çıkaracakları konusunda eyleme dönüştürülebilir bilgiler elde etmelerine yardımcı olur. Ayrıca, YouTube Reklamları gibi yeni görüntülü reklamcılık teknolojilerinin etkinliğini değerlendirmeye yardımcı olurlar. Taylan ayrıca, metodoloji konusunda patent sahibi olduğu Google Active GRP’yi de yönetti.
Ayrıca, istatistik ve endüstri konferanslarında kapsamlı bir şekilde etkinlik ölçümü hakkında konuşur. Taylan, 2015 yılında Singapur’da ESOMAR Asya Pasifik konferansının kapanış açılış konuşmasını yaptı.
Ayrıca Stanford Business School’da MBA Öğrencilerine düzenli olarak konuk dersleri vermektedir. Stanford’da, Chicago Booth School of Business’ta da öğretilen deney yoluyla görüntülü reklamcılığın nasıl ölçülebileceğine dair bir vaka çalışması yazdı.
Sizin bulunduğunuz konum ve teknolojiye yatkınlığınızı düşünecek olursak, Blok Zinciri teknolojisini nasıl değerlendiriyorsunuz? Şu anda yaygın olarak kripto para birimleri için kullanıldığını görüyoruz fakat bu durum gelecek günlerde farklı uygulamalar ile de karşımıza çıkacak mı?
Dr. Taylan Yıldız: Kesinlikle. Blockchain yani blok zinciri sadece kripto paralardan ibaret değil. Bugün baktığımızda dünyada pek çok farklı alanda kullanımını görüyoruz. Özellikle lojistik sektörü ya da akıllı kontrat alanlarında kullanımlarına sıkça rastlıyoruz. Gelecekte çok daha fazla kullanılacağını öngörmek zor değil. Fakat her yeni teknoloji gibi deneme yanılma yoluyla keşfetmemiz ve öğrenmemiz gerekiyor. Buna açık olmak gerekiyor. Elbette bu işi bilenlerin de bilmeyenlere iyi anlatması gerekiyor. Maalesef kripto para tarafındaki yanlış algıyla da burada mücadele etmek gerektiği bir gerçek. Hem özel sektör hem de kamu için önemli yararları olacak bir teknoloji.
Günümüzde birçok girişimci ve iş insanı farklı kullanım alanlarında Blok Zincir teknolojisi ile beraber proje geliştirmeye çalışıyor. Sizce Blok Zincir dünyaya en çok hangi alanda fayda sağlayacak?
Dr. Taylan Yıldız: Blok zincir merkeziyetsiz bir yapı ve şeffaflık sağlıyor. Kimsenin elinde bir anda kapatabileceği bir şalter yok. Verilerin dolaşımda olması ve ortak katkı sağlanıyor olması blok zincirin popülaritesini artırıyor. Bugünün blok zincir alanında proje geliştiren girişimcileri ve iş insanları aslında çok önemli bir alanda bilgi birikimi yapıyorlar ve bunların harika bir yatırım olduğunu düşünüyorum. Açıkçası bir sektör ismi bildirmekten kaçınmak istiyorum çünkü neredeyse her sektörü ilgilendiriyor. Bugün oyunlardan tutun yurt dışında bazı kamu kuruluşları bu alanda blok zinciri kullanıyor ve test ediyor.
Kripto paraların şu an Türkiye’deki yerini nasıl görüyorsunuz? Ne kadar kalıcı olacaktır?
Dr. Taylan Yıldız: Kripto paralar şu anda Türkiye’de kabul görüyor. Yani bir engelleme yok ancak aksine regüle edilmesi ya da buradan bir vergi geliri edilmesine yönelik bazı çalışmaları duyuyoruz. Bazı kripto para türleri ile ilgili tek tek yorum yapmak ne kadar mümkün olur bilmiyorum ancak dijital para birimleri artık kaçınılmaz. Fiziksel para sürdürülebilir değil, bir madeni 50 kuruşun maliyetinin artık 50 kuruştan fazlaya mal olması bile başlı başına yeterli bir örnek. Gelecekte dijital Türk Lirası da olacak. Bu alanda dünyanın farklı ülkelerinin Merkez Bankaları önemli çalışmalar ve deneyler yapıyor.
Merkeziyetsizlik kavramının Türkiye toplumu açısından anlamı nedir? Merkeziyet sistemlerin daha da gündeme geldiği bugünlerde, gelecekte nasıl bir yer edeceğini düşünüyorsunuz? Merkeziyetsizliğe adapte olabilecek miyiz, yoksa olası regülasyonlar ya da merkezi baskılar altında bu teknolojiler Türkiye’de yer edinemeyecek mi?
Dr. Taylan Yıldız: Elbette bu alanda farklı yorumlar getirilebilir. Bazı sistemlerin merkezi yapılarını koruması gerekebilir yine bazı alanlarda merkeziyetsiz yapılar daha sağlıklı çalışabilir. Merkeziyetçi yapı dediğimizde aklımıza gelen ortaokul lise tarih kitaplarındaki Osmanlı İmparatorluğu ya da Roma İmparatorluğu örneklerine bakarsak ve merkeziyetçi yapıları bunlarla karşılaştırırsak pek bir yere varmayabilir ya da tartışmanın sonu gelmeyebilir. Burada her şey denenip görülecek. Regülasyon da bu deneyerek öğrenecek çünkü yeni bir alan. Regülasyonlar elbette olacak ama yine bu regülasyonlar da şekillenecek. Bu alanda olumsuz bir hissiyatım yok. Tabii ki yer edinen alanlar olacaktır.
Türkiye cumhuriyetinin kripto paralara bakış açısı son yıllarda nasıl değişti? Eğer değiştiyse tabi ki. Örneğin, 2018 yılı ve şimdiyi karşılaştırabiliriz. Değiştiğini varsayar isek, bu değişimin en köklü sebepleri neler oldu?
Dr. Taylan Yıldız: Yaşanan bazı tatsız kripto para borsası örnekleri ve dolandırıcılık hikayeleri kamuoyunda ciddi bir bilinirliğin yanı sıra algı problemi de yaratıyor. Herhangi bir tarih karşılaştırması yapmayacağım ancak her geçen gün daha fazla insan ilgi ve bilgi sahibi oluyor. Çok yeni bir teknoloji ve dünyanın geri kalanı gibi Türkiye de adapte olacak ve adapte olmak zorunda. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın da bazı çalışmaları olduğunu biliyoruz. Bu konunun siyasetten bağımsız olduğunu düşünüyor ve burada teknoloji temelli atılan her adımın ülkemiz için yapıcı ve öğretici olacağına inanıyorum.
Bitcoin’in dünya ve türkiye çapında daha da tanınır hale geldiğini söylememiz pek yanlış olmaz, peki bunun sebebi olarak Bitcoin’in arkasındaki teknolojinin topluma getirdiği yenilikler diyebilir miyiz? Yoksa, bu tanınırlık insanların kısa sürelerde yüksek miktarlardaki paralara erişebilme olağanından kaynaklıdır?
Dr. Taylan Yıldız: İkisi de. Kısa yoldan zengin olma vaatlerinin pek çok insanı cezbettiğini görüyoruz. Bazen buradan ağzı yananlar da oluyor. Ama Bitcoin’in bu teknolojinin tanınması konusunda büyük pay sahibi olduğu kesin. İşin arkasında teknolojiyi anlamaya çalışanlar bu alanı keşfetmeye çalışanlar ise her geçen gün farklı alanlar bulma şansını buluyor. Dün Bitcoin çok ‘hype’ iken bugün hep NFT’lerle ilgili şeylerin karşımıza çıkması çok normal.
Merkeziyetsiz finansın (DeFi) Türkiye’deki konumunu nasıl görünüyorsunuz? Bu teknolojinin Türkiye’deki geleceği hakkında neler söyleyebilirsiniz? Şuanki merkezi bankaların bu merkeziyetsiz finansal teknolojilere bakış açısı nasıl olacaktır?
Dr. Taylan Yıldız: Farklı DeFi projeleri ile ilgili aslında okunması gereken dokümanlar ve arkasındaki teknolojilerin iyi tanımlanması ve anlamlandırılması gerekiyor. Farklı DeFi uygulamaları da işi çığırından çıkarabilir görüşündeyim. Türkiye’deki geleceği ile ilgili bir yorumdan ziyade dünyadaki geleceği hakkında konuşmamız lazım diye düşünüyorum çünkü DeFi ile genelde ulus bağımsız çalışan projelere rastlıyoruz. Bankaları tehdit eden tarafları olduğu gibi, DeFi projelerinin de içinde getirdiği kendi başka riskler de yok değil. Burada ciddi bir öğrenme eğrisini kat edeceğiz.
Akıllı kontratlar sayesinde (smart-contracts) 3. bir parti olmadan, ya da bir aracı kuruma ihtiyaç kalmadan, değer transferi yapabiliyoruz. Aslında noterlik kültürünün tanımı gibi oluyor. İki akran arasındaki bir değeri transfer etmek için şahit olan kurum. Akıllı kontratlar bu noktada, algoritmalar sayesinde, bir notere vermemiz gereken güven ihtiyacını ortadan kaldırıyor diyebilir miyiz? Gelecekte, akıllı kontratların noterler ile değişeceğini düşünüyor musunuz?
Dr. Taylan Yıldız: Akıllı kontratların kullanım alanları genişledikçe farklı alanlarda kullanımı artacak. Noterlerin bir yere gideceğini ya da değişeceğini düşünmüyorum ama buradaki deneyimimiz kaçınılmaz olarak değişecek. Yani şunun altını çizmek gerekiyor noterler kapanmayacak sadece bir dijital transformasyon sürecinden geçip başka teknolojiler kullanan farklı sistemlere sahip noterler haline gelecek. Gençlerin de bu yüzden bu dönüşüm süreçlerini yöneteceği aşikar. En doğru en akıllıca çözümleri bulup tek tek entegre etmemiz gerekiyor.
Blok zincirinin anonimliği koruması ve aynı zamanda bütün işlemleri değiştirilemez ve şeffaf kılması, Türkiye’deki başbakanlıktan, belediye seçimlerine kadar, şeffaf bir seçim sistemini getirebilir mi? Devletin kısa vade ve uzun vadede bu duruma bakış açısı nasıl olacaktır?
Dr. Taylan Yıldız: Dünya üzerinde dijital hükümet kavramı yavaş yavaş duyuluyor. Elbette seçim alanı en heyecan verici örneklerden birisi. Bazı denemeler var, bazı problemler de var elbette. Kimlik doğrulamasından tutun yine oy gizliliğinin korunması ve anonimliği adına pek çok soru işareti de var. Bugün seçimlerimizi blok zinciri ile yapıyoruz, e-Devlet’e girin oyunuzu kullanın desek kelimenin her anlamıyla bir kaos yaşarız. Bu zaten siyaset üstü bir konu ve bu işin seçimlere gelene kadar farklı yollardan geçmesi ve ciddi stres testleri ile denenmesi gerekiyor. Buradaki tek motivasyon yeni teknolojiye açık olmak ve test edilmesinin denenmesinin önünü açmak olur.
Yazar: Can Kocagil