Blockchain, kripto paralar veya cypherpunk ile ilgili tüm tartışmaların bir yerinde bir şekilde onu bulursunuz. Ya ilk makalelerin ya da patentlerin sahibi odur.

Ona dünyanın her yerinde rastlama ihtimaliniz vardır.

Bir blockchain ya da kriptografi etkinliğinde, davetli olmadığı bir seminerde konuşmacılara verilerin korunması ile ilgili zorlanacakları sorular sorarken, bir fuar standında sessizce anlatılanları dinlerken, Mark Zuckerberg’e kullanıcı verilerinin güvenliğini önemsiyorsa gerçek uçtan uca şifreleme önerirken ya da benim gibi bir pazar gecesi internette dolaşırken.

4 Kasım 2018 Pazar gecesi Linkedin’de tanıştığım bir kişiden şöyle bir mesaj aldım:

“Yarın Cryptovalley’de misin? David Chaum ile buluşabilir misin?”

Doğal olarak aklıma gelen birisinin beni kandırmaya çalıştığı ya da bir isim benzerliğini kullanmaya çalıştığı oldu. Yine de ertesi gün CV Labs’ın kafeteryasında buluşabileceğimizi söyledim.

Ertesi gün 6-7 kişilik bir ekip, kameralar ve birçoklarının Satoshi Nakamoto olabilecek donanıma sahip tek kişi dedikleri efsanevi Dr. David Chaum karşımdaydı.

Şüpheciliğim yüzünden hazırlıksız yakalanmış, onunla ilgili yeterince hazırlık yapamamıştım. Biraz konuştuktan sonra dayanamayıp saf bir umutla aklımdan çıkmayan o soruyu sordum:

“Satoshi Nakamoto siz misiniz?”

Dr. David Chaum Kimdir?

Kendi internet sitesinde yazdığı kadarı ile yaygın olarak dijital paranın mucidi olarak tanınıyor ve bireylerin dijital verileri üzerindeki hakimiyetlerini sağlamak üzere Elixxir projesini yönetiyor. Bunlara ek olarak gizlilik teknolojileri ve güvenli seçim sistemleri de dahil olmak üzere kriptografideki temel yenilikleri ile tanınıyor.

Onu önemli yapan nedir? Sadece kriptoparalar mı?

Cryptologia editörü Prof. Alan Sherman ekibi ile birlikte yaptığı çalışmalar neticesinde “Blockchain Teknolojilerinin Kökeni ve Farklılıkları Üzerine” isimli çalışmasında blockchain ve DLT teknolojilerinin kökenini Dr. David Chaum’un çalışmalarına bağlamıştır. (1)

Dr. David Chaum’un 67 makalesi ve kendisine ait 32 adet patenti var. (2)

Henüz internetin olmadığı yıllardan itibaren dijital cüzdanlar, anonim mesajlaşma, dijital mahremiyet, elektronik oylama ve dijital paralar konularında yazdığı makaleler ve aldığı patentler ile zamanın ötesinde bir bilim adamı ve girişimci.

1982 yılında yayınladığı doktora tezi blockchain protokolü için bilinen ilk öneri. (3)

Kim olduğunu bilmediğimiz ama kriptografi, bilgi işlem, bankacılık ve oyun teorisi ve para teorisinden çok iyi anladığını bildiğimiz Satoshi Nakamoto 2008 yılında Bitcoin makalesinde David Chaum’un tezinde yer alan önerinin bir element dışında tamamına yer veriyordu. (1) İşin ilginç yanı o bir element bitcoinin en belirleyici özelliklerinden bir tanesi.

Satoshi Nakamoto ile direkt iletişimde olan ve bir Cypherpunk olan Hal Finney Bitcoin’den bahsederken David Chaum’a gönderme yaparak şöyle diyordu:

“Bitcoin bana çok açık gelmişti: şu anda bir gizlilik kaybı ile karşı karşıyayız, artan bilgisayarlaşma, daha büyük veri tabanları, daha fazla merkezileşme – [David] Chaum tamamen farklı yönde bir ilerleme öneriyor; kontrolü şirketler ve hükümetlerden bireylere veren bir yön. Bilgisayarlar insanları kontrol etmekten ziyade insanları özgürleştirmek ve korumak için bir araç olarak kullanılabilir.” (4)

Blockchain teknolojilerinin gizemlerle dolu olduğuna inanılan tarihinde Cypherpunk hareketin en göz önünde olan üyelerinden bir tanesi Dr. Chaum.

Henüz sosyal medya, cep telefonlarının olmadığı ve sınırlı sayıda insanın birbirleri ile modemler aracılığı ile bağlanabildiği bir dönemde, sadece devletlerin değil büyük teknoloji ve finans şirketlerinin de insanların özel bilgilerine kolayca erişebilmesinin tehlikeleri hakkında fikirler üretiyor ve bu soruna çözüm önerileri sunuyordu.

Fikirleri birçok kişi için anlaşılmaz olsa da kendilerine Cypherpunk adını veren grupların yoğun ilgisini çekiyordu.

1983’te kriptopara kavramını ilk kez dile getirdi.

1985 yılında yayınlanan makalesi «Kimliksiz güvenlik: Büyük biraderi işlevsiz kılacak işlem sistemleri» ile ortaya koyduğu fikirler adeta Cypherpunk hareketinin teknik köklerini oluşturuyordu. Uzmanlığı olan kriptografinin büyük biraderi ya da büyük biraderleri oyunun dışına itebileceğine inanıyordu. (5)

1989 yılında ilk dijital para «digicash» projesini hayata geçirdi.

Bugünkü kriptoparaların atası sayabileceğimiz, bu ilk ve çalışan dijital para projesi aracılığı ile bir banka sizin ne kadar para harcadığınızı bilecek ama bunu nereye harcadığınızı bilemeyecekti.

Hiçbir zaman para sıkıntısı çekmeyeceği düşünülen bu proje on yıl içinde daha 2000 yılını göremeden iflas etti.

Birçokları bu durumdan Chaum’u sorumlu tutuyorlardı. Onlara göre Chaum’un anonimlik takıntısı birçok fırsatı kaçırmalarına sebep oluyordu. Şirketi satmak için bankalar ve Microsoft gibi kuruluşlarla tam anlaşacakken son dakikada bir şeylerin ters gittiğini düşünerek satmaktan vazgeçip duruyordu.

O yıllarda birlikte çalıştığı birçok kişi tarafından “süper paranoyak” olarak nitelendirilse de zaman onu özellikle de dijital dünya ile ilgili şüphelerinde haklı çıkartıyordu. (6)

İnsanlar mahremiyetin önemi hakkında konuşuyor ama önemsemiyor

Hayatını insanlara mahremiyetin ve dijital dünyada anonim olmanın önemini anlatarak ve bunu sağlayacak sistemler üzerinde çalışarak geçiriyordu. Ancak bir sorun vardı insanlar mahremiyetin önemi ile ilgili çok fazla konuşsalar da iş uygulamaya gelince o kadar da önemsemiyorlardı.

Yıllar sonra “Digicash projesinin başarısını ne engelledi?” diye sorulduğunda “bunu (mahremiyeti) kabul edecek tüccar bulmak dolayısı ile kullanıcı da bulmak zordu…Ya da tam tersi kullanıcı bulmak zor olduğu için tüccar bulmak zordu” diyerek özetliyordu.

Zengin bir aileden gelen ve parlak bir matematikçi olan Chaum dünyayı dolaşıp Amsterdam’da Digicash’i kurmuştu. İlgi alanı sadece para değildi. Kriptografi ve para ile ilgili çalışmaları onu bir süre sonra dijital kimlik, anonimliğin önemi ve dijital oylama sitemleri ve ideal demokrasi üzerine çalışmaya yönlendirmişti. (7)

Bir röportajında söylediği “Kötü bir elektronik para sistemi ile iyi gelişmiş bir dijital para arasındaki fark, diktatörlüğe mi yoksa gerçek bir demokrasiye mi sahip olacağımızı belirleyecektir” sözü adeta tüm çalışmalarının bir özeti gibiydi. Üniversite yıllarından bu yana dijital diktatörlüğe giden yolda bunu yapmak isteyenlere karşı bir engel olmayı hedefliyordu.

Çalışmalarında mesajların, paranın, kimliğin ve oylamanın aslında bir bütünün parçaları olduğu ve demokrasi için bunların kimsenin kontrolünde olmaması gerektiği, bu yüzden anonimliğin ve kişisel verileri korumanın önemi sürekli vurgulanıyordu. (8)

Dijital para örneğinde olduğu gibi çalışmaları sadece akademik düzeyde düşünsel çalışmalar olmayıp bunları hayata geçirme konusunda da çok çalışıyordu. (9) Düşüncelerini hayata geçirebilmek için bütün parasını harcayabiliyordu.

1981 yılında ortaya attığı uçtan uca denetlenebilir oylama sistemleri fikrini 2004 yılında görsel şifreleme (visual cryptograpfhy) fikri ile güçlendirerek Punchscan isimli optik taramalı kriptografik oy sistemini tasarladı. (10) Görsel şifreleme çalışmalarını da tıpkı dijital oylama sistemlerinde ya da dijital paralarda yaptığı gibi ana uzmanlığı olan kriptografi ile faklı boyutlara taşımaktaydı. Gözlük camı, çerçevesi ses ve görüntü işleme platformu ve kurduğu gelişmiş optik sistemler üzerinde çalışan Perspectiva fonu buna örnek verilebilir. (11)

Dr. David Chaum bir süredir Elixxir ve Praxxis projeleri üzerinde çalışıyor (12)

Her iki proje de onun karakteristik özelliklerini taşıyor. Ve her iki projenin teknik altyapısı bitcoinden çok farklı. Elixxir bir mesajlaşma, para ve ödeme platformu. Elbette çok yüksek mahremiyet sağlıyor. Hatta bitcoinden bile fazla.

Praxxis ise yine geleceğin problemlerine odaklanan bir proje. Praxxis’i özel yapan ise henüz yeni çıkan ve birçok kriptopara için önemli bir sorun kaynağı olacak olan Quantum bilgisayar teknolojilerine karşı dayanıklı olması.

Blockchain ile ilgili bugüne kadar çok fazla hikâye dinledik.

Bu hafta Blockchain Türkiye Platformu’nun davetlisi olarak hikâyenin baş kahramanlarından Dr. David Chaum ve ekibinden hikâyenin kalan kısmını dinleyebileceğiz.

Blockchain hikayelerini dinleyen taraftan blockchain başarı hikayeleri yazan tarafa geçebilmek umudu ile Dr. David Chaum’u selamlıyoruz.

Engin Çağlar


Yazıda kullanılan kaynaklar:

İsviçre Crypto Valley Association üyesi, elektrik mühendisi (MBA), Honeywell, Siemens, Artesis, Tyco ve Pentair firmalarında yöneticilik yaptı. "Blockchain ekosistemleri" ve "kurumsal blockchain yatırımları " konularında çalışmalar yapıyor.