Blokzincirinin dünya hükümetlerine ve açgözlü finans kuruluşlarına meydan okuyarak özgürlük getireceğini söylediler. Peki ya blokzinciri totaliterliği mümkün kılmak için ideal bir araçsa?
Birkaç hafta önce Çin Devlet Başkanı Xi Jinping, blokzincirine yönelik önemli açıklamalarıyla tüm dünyanın dikkatini çekmişti. Xi’nin konuşmasından kısa bir süre sonra Çin, dijital para üzerinde çalıştığını duyururken ülkenin ordusu da askeri alanlarda blokzincirinin çeşitli kullanım senaryolarını önerdi.
Başka bir deyişle Çin, dağıtık defter teknolojisini birçok alanda benimsemeye istekli görünüyor. Bu da ülkenin gelecekte blokzinciri sistemini sosyal kredi sistemi için de kullanmasını mümkün kılıyor. Bu sistem, vatandaşların davranışlarını izleyen, puanlayan ve derecelendirmelerine bağlı olarak ödüller ve cezalar veren ülke çapında bir programı temsil ediyor.
2020’nin sonuna kadar uygulanması beklenen sistem ilk olarak 5 yıl önce açıklanmıştı. Sistem, insanların kredi puanlarını, sosyal medya etkileşimlerini, satın alma geçmişlerini, konum verilerini ve güvenlik kameralarına dayalı yüz davranışlarını temel alan genel davranış verilerini derliyor.
Yani milyonlarca insanın tüm kişisel verileri bir ağda saklanacak. Blokzinciri ise bunun için oldukça uygun görünüyor. Eğer bu senaryo gerçekleşecek olursa blokzincirindeki verilerin geçmişi sonsuza kadar değişemeyeceği için düşük puanlılar için bir kabus olacak.
Çin’in bu sosyal kredi sistemi devlet memurları, bireyler ve şirketler için olacak. Blokzincirinin her üç sürüm içinde iyi bir örnek olacağı düşünülüyor.
Her ne kadar bu sistem teknolojik olarak bir gelişme gibi görünse de Çin’in blokzinciri teknolojisini bu şekilde kullanmayı planlaması kafalarda bazı soru işaretlerine de yol açtı. Bahsi geçen sosyal kredi sisteminin bireysel özgürlük, hareket özgürlüğü ve mahremiyetin korunmasına tamamen aykırı olduğunu düşünelerin sayısı da az değil.
Çin’in devlet düzeyinde blokzinciriyle yoğun olarak ilgilenmesi ilerleyen dönemler de ne gibi gelişmeler doğuracak merak konusu.
