Bitcoin tarihinin yaşanan en büyük hack olayı eğer kısa sürede çözülmeseydi belki de Blockchain teknolojisi 10 yıllarca geç ortaya çıkabilirdi.

2008 yılının Ekim ayında kavramsal olarak ortaya çıkan Bitcoin ilk olarak 2009 yılının Ocak ayında çalışan bir uygulamaya dönüştü. Elbette büyümesi için zamana ihtiyacı vardı. Bugüne dek sistemin hiç bir saldırıdan etkilenmediğini düşünebilirsiniz ama durum tam olarak böyle değil. Bitcoin tarihinde pek bilinmeyen devasa bir hacklenme olayı bulunuyor.

15 Ağustos 2010’da, kimliği belirsiz bir bilgisayar korsanı Bitcoin’i neredeyse yok ediyordu. Saldırgan “Değer Taşması Olayı” olarak bilinen saldırı ile sistemi kırdı ve havadan tam 184,467 milyar Bitcoin üretti. sistemi kurtaran tek şey ise o dönemde hala iletişime geçilebillen Satoshi Nakamoto’nun hızlı müdahalesi ve sistemde gerçekleştirdiği mecburi çatallaşma ile havadan üretilen Bitcoin’lerin sistemden silinmesi oldu.

Saldırganın kullandığı açık; sistemdeki çıkış değerleri eğer belli bir rakamın üstünde olursa sistemin bunu kontrol etmemesiydi. Saldırgan bunut espit ettikten sonra en fazla 21 milyon adet üretilmesi gereken Bitcoin emisyon hacminin tam 8.784 kat daha fazlasını üretmiş oldu.

Eğer bu hack düzeltilmemiş olsaydı Bitcoin muhtemelen o zaman ve orada ölecekti. Bitcoin fiyatı anında sıfıra düşecek, bütün güvenini ve itibarını kaybedecekti. Elbette bu sonuç eraberinde belki de blockchain teknolojisinin bu denli yaygınlaşmasını da engelleyecek bir etkiye sahip olabilirdi.

Bitcoin’in kimliği belirsiz yaratıcısı Satoshi Nakamoto, olayın ilk 3 saati içinde Bitcointalk’da yayınlanan bir kod düzeltmesi geliştirdi. Erken dönem Bitcoin geliştiricisi Gavin Andresen de hızlı bir çözüm bulmak için Satoshi’ye yardım etmişti. Olaydan sonraki 5 saat içerisinde Satoshi, Bitcoin’in 0.3.1 versiyonunu yayınladı ve bu sayede Bitcoin sistemi bu istismarla karşı engelledi ve hacklenmiş 184.467 milyar Bitcoin sistemden silindi.

Olay başladıktan sadece 19 saat sonra mecburi çatallaşmanın yeni versiyonu baskın zincir haline geldi. Böylece sadece Bitcin değil belki de Blockchain teknolojisinin geleceği de korunmuş oldu.