Bilimsel suistimaller akademik dünyanın en büyük problemlerinden biri. Gerçeğe aykırı sonuçlar, yanlış bilgilerin yayılmasına neden oluyor ve zaman zaman bu durum akademik dünyanın dışına çıkıp halk arasına karışabiliyor. Bir grup araştırmacı bu durumu ortadan kaldırmak için blockchain teknolojisini kullanarak araştırma verilerini daha güvenilir ve manipülasyona karşı daha dirençli bir hal getirmenin yollarını arıyor.
Kaliforniya Üniversitesi araştırmacıları klinik araştırma verilerinin bütünlüğünün blockchain kullanılarak nasıl korunabileceğine dair bir kavram kanıtlama çalışması ortaya attı.
Blockchain teknolojisi kullanıcılara, sisteme girilen verilerin izlenmesini ve herhangi bir değişiklik yapıldığında bunun tespit edilmesine imkan tanıyor. Dolayısıyla örnek verecek olursak; bir araştırmacı veri kümesinde değişiklik yapmak istediğinde bu diğerleri tarafından da şeffaf bir şekilde takip edilebilecek. Bu yöntemin avantajı olarak denetçilerin belirli verileri görmeleri ve hatta gerçekten anlamaları gerekmiyor, sadece herhangi bir değişiklik olup olmadığını kontrol etmeleri yeterli. Bu da herhangi bir konuya yönelik uzmanlık gerekmediği için denetlemeyi kolaylaştırır.
Sistem bir web portalı üzerinden çalışacak, böylece verilerin girişini izlenerek her yerin veri parçası yeni bir bloğa kaydedilecek. Buradaki amaç araştırmacıların sonuçlarını gerçek zamanlı olarak kaydetmek için web portalını kullanabilmeleri ve bu sonuçların ardından ABD Gıda ve İlaç İdaresi gibi denetleyici kurumlar tarafından kontrol edilebilmesi.