Dünyanın önde gelen blokzinciri ve Nesnelerin İnterneti (IoT) beyinleri, karmaşık tarımsal tedarik zincirini iyileştirmenin yollarını bulmak için tarım endüstrisiyle birlikte çalışıyor. Amaç, tedarik zincirini daha verimli, şeffaf ve güvenli hale getirmeye çalışmak.

Tüketiciler son yıllarda daha talepkar hale geldi. Artık mevsime bakılmaksızın yiyeceklerimizin hazır olmasını bekliyoruz. Dolayısıyla işletmeler de her zamankinden daha uzak yerlerden yiyecek bulmak zorunda kalıyorlar. Bu da dünya genelinde yayılan karmaşık tedarik zincirlerini ortaya çıkardı. Tüm yiyeceklerin yaklaşık yüzde 14’ü, daha mağaza raflarına bile ulaşmadan israf ediliyor ve tek bir ürünü geri çağırmanın ortalama doğrudan maliyeti yaklaşık 10 milyon dolar.

Bu doğrudan maliyetlerin yanı sıra, işletmelerin marka vaatlerini sürdürmeleri de giderek daha zor hale geliyor. Opak tedarik zincirleri ve meydana gelen skandallar tüketicilerin güvenini fazlasıyla zedeledi. Bu bağlamda tüketicilerin yüzde 75’inden fazlası, bir ürün hakkında daha derinlemesine bilgi sağlayan markalara geçmeyi tercih ediyor.

Gıda güvenliği sorunlarını azaltma ve bunlara tepki verme ile ilgili başlıca iki problem şunlar: Zayıf iletişim ve izlenebilirlik eksikliği. Birçok şirket hala yavaş ve hataya açık geleneksel kağıt tabanlı izleme mekanizmalarına güveniyor. Daha da kötüsü, tedarik zincirinin çeşitli aşamalarında yer alanlar genellikle birbirleriyle iletişim kurmazlar. Bu da tedarik zincirinde kör noktalar bırakıyor.

Blokzinciri ve IoT Nasıl Yardımcı Olabilir?

Gıda endüstrisinin karşı karşıya olduğu sorunları çözecek sihirli bir değnek yok. Ancak blokzinciri ve IoT teknolojisinin güçlü kombinasyonu, temel nedenlerin üstesinden gelmeye yardımcı olabilir. Bu teknolojilerin birlikte nasıl çalışabileceğini anlamak için her birinin güçlü yönlerini ve sınırlamalarını anlamak büyük önem taşıyor.

Nesnelerin İnterneti ile Veri Toplama

Farkında olmayabilirsiniz belki ama muhtemelen halihazırda bir IoT ürünlerinden yararlanıyorsunuz. Akıllı bir termometreniz, hoparlör sisteminiz veya TV’niz varsa zaten IoT ekosisteminin bir parçasınız demektir. Ancak IoT’nin gerçek potansiyeli, verileri gerçek zamanlı olarak otomatik olarak toplama ve ardından bu verileri paylaşma yeteneğinde yatıyor.

IoT cihazlarının faaliyeti çeşitli sensörlere dayanıyor. Bunlar, nakliye süresinden sıcaklığa, yiyeceği hangi işletmenin ne zaman işlediğine kadar her şeyi izleyebilir. Bu sensörler, drone’lardan akıllı termometrelere, radyo frekansı tanımlamaya (RFID) ve GPS’e kadar her şey olabilir. Temelde, tedarik zincirindeki her noktadan insan hatasını ortadan kaldırmaya yardımcı olurlar.

Bunun en önemli avantajı, şirketlerin insan girdisine ihtiyaç duymadan gerçek zamanlı olarak veri toplamasına olanak sağlaması. Bu da potansiyel hataları azaltır ve teorik olarak tedarik zincirindeki birçok arıza noktasını ortadan kaldırır.

Buradaki sorun, IoT’nin gıda tedarik zincirlerini rahatsız eden şeffaflık ve iletişim sorunlarını tek başına tam olarak çözememesidir. Blokzinciri teknolojisinin devreye gireceği yer de burası.

Blokzinciri ile Değişmezliği Sağlamak

Muhtemelen Bitcoin ve Ethereum’u duymuşsunuzdur, ancak temel aldıkları blokzinciri teknolojisinin kripto para birimleri dışında önemli uygulamaları olduğunu fark etmemiş olabilirsiniz.

Kullanımına bakılmaksızın, blokzincirinin gücü, gerçeğin ardından değiştirilemeyen veya kurcalanamayan değişmez bir defter oluşturmasıdır. Bu özellik, teknolojiyi hem şeffaf hem de değiştirilemez verileri depolamak ve görüntülemek için benzersiz bir şekilde uygun hale getiriyor.

Blokzincirinin bir diğer avantajı da şirketleri, mevcut verilerini temizlemeye ve sistematik hale getirmeye zorlaması. Bir blokzincirinin uygulanmasına giden işin yüzde 75’inin yeni sistemde çalışmak için verileri düzeltmek için harcandığı tahmin ediliyor. Bu da şirketlerin geçmiş verilerini daha doğru ve kullanışlı hale getirirken genel süreçlerini iyileştirmelerini sağlıyor.

Bir blokzinciri çözümüyle üretim sürecinin her adımını izlemek için benzersiz hash kodu kullanılabilir. Böylelikle tedarik zincirinin karışmasından endişelenmeden gıdanızın pakette vadedilen şey olduğunu bilmenizi sağlar.

IoT ile birlikte blokzinciri teknolojisi bir araya geldiğinde, önümüzdeki 5 yıl içinde gıda endüstrisinin 31 milyar dolardan fazla tasarruf etme potansiyeli bulunuyor. Bunun başlıca nedeni gıda sahtekarlığıyla mücadeleden elde edilen tasarruflar, ancak başka birçok irili ufaklı avantajları da bulunuyor. Örneğin, yukarıda da bahsettiğimiz gibi daha iyi sensörler, gıda israfını azaltarak mağaza raflarındaki toplam yiyecek miktarını artıracaktır. Daha az ve daha ucuz geri çağırma da tasarruf sağlayacak.

Tarımsal blokzinciri ve IoT teknolojisi henüz emekleme aşamasında olsa da mevcut halde de  uygulamanın birkaç yolu bulunuyor.

Kaynakreadwrite