Turan Sert yayınladığı Medium yazısında Blockchain – Çevre ilişikisi ele alıyor. Biz de bu yazıyı sizlerle paylaşmak istedik.
Blockchain çevre için neden önemli?
İçinde yaşadığımız dünyayı ciddi şekilde kirlettiğimizin ve kaynakları geri döndürülemez biçimde yok ettğimizin artık belgeli hale gelmesi, hükümetlerin sorunu çözmeye yönelik ortak çabalarına 1990’lardan beri giderek artan bir hız kazandırdı. Bu çabaların sonuçlarını ise yeni yeni görmeye de başlıyoruz.
Örneğin 90’lı yıllarda artan CFC (klorofluorokarbon) gazı nedeniyle yaklaşık %10 seviyesinde incelen ozon tabakası bu gazın kullanımına yönelik alınan tedbirler sonucu 2000 senesinden itibaren her on yılda %3 oranında kalınlık artışı göstermeye başladı. Harika haber. Yeterli mi? Hayır. Bu daha bir başlangıç ve üstelik şu anda Çin dahil kimi ülkelerin hala ürettikleri kimi kimyasallar ile ozon tabakası için bir tehdit olduğu iddia ediliyor.
Çevre sorunlarının hükümetler tarafından koordine edilerek ele alınması doğru bir yöntem. Ancak sistemin karışıklığı, oyuncuların farklı çıkar ilişkileri, çevre konusunda yapılan yatırımların yüksek maliyetinden dolayı daha alınması gereken çok yol var. Zira, herhangi bir konuda öncelikle hükümetler anlaşmalı, sonrasında bu anlaşmalara uygun gerekli denetim ve ölçüm/bildirim mekanizmalarını kurulmalı, en sonunda da özel sektör ve kamu oyuncuları bu kurallara uygun davranıp aksiyonlarının sonuçlarını ölçmeli ve ilgili otoritelere bildirmeli. Oldukça yavaş işleyen bir mekanizma bu. Bu yavaşlık önümüzdeki nesillere miras olarak tamir edilemez hasarlara uğramış bir gezegen bırakmamıza yol açabilir.
90’ların başından beri yapılan müzakereler sonucu pek çok alanda hükümetler arası anlaşmalar yapıldı ve ülkelerin önüne özellikle çevre kirliliğini azaltma yolunda ödül/ceza sistemleri ve hedefler konuldu. Ölçümlemeler de uzun süredir yapılıyor. Bu ölçümler sonucu özellikle sera gazında önlenen hasarlar ile ilgili ödül kazanan firmalar bu ödüllerini çevreye zarar veren firmalara satarak çevre ile dost yatırımlarını daha karlı hale getiriyor. Yani yavaş yavaş çark dönmeye başladı.
Ancak henüz daha yolun başındayız. Sistemin doğru işlemesi için daha yapılacak daha birçok iyileştirme var. Ve burada Blockchain bazlı teknolojiler bize yardımcı olabilir. Konuyu sadece mevcut sistemin iyileşmesi olarak düşünmemek lazım. Sıfırdan yepyeni sistemler de kurulabilir. Bu alanda alınabilecek o kadar o kadar aksiyon var ki. Örneğin World Economic Forum çevre alanında uygulanabilecek 65 farklı fikir/girişim içeren bir rapor bile hazırladı. (raporun pdf versiyonuna buradan ulaşabilirsiniz). Yazımızın kalanında bu raporun içeriğine bakacağız.
Blockchain nerede işe yarayabilir?
PwC ve Stanford Woods Institute ile birlikte hazırlanan bu rapor, özellikle iklim değişikliği, doğal çeşitliliğin kaybı ve su arzının kısıtlılığı gibi çevresel problemlerde Blockchain nasıl uygulanabilir konusuna odaklanıyor. Doğru kurgulandığında Blockchain teknolojisinin daha temiz, kaynakları daha doğru kullanan merkeziyetsiz çözümler sunup bu sayede doğal sermayeyi açığa çıkarma ve toplumları güçlendirme potansiyeli olduğundan bahsediliyor.
Bu arada bu sütunlarda daha önce dile getirilen iki konuya burada da dikkat çekiliyor. Birincisi yeni teknolojilerin, mevcut geleneksel ekonomik sistemleri değiştirirken (hatta ters-yüz ederken) yaratılan değeri sadece sermayedarlara değil tüm paydaşlara dağıtma gücü. İkincisi ise bu tip büyük değişimlerin kendiliğinden bir anda olmayacağı. Değişimin gerçekleşebilmesi için teknoloji sağlayıcılardan politika üreten kurumlara kadar farklı her bir paydaşın birlikte çalışma kabiliyeti kazanması gerek. Sadece teknolojik olarak bir platformun uygulanması yeterli değil, sistemlerin de değişmesi gerek bu değişimin kalıcı olması için.
Çevresel sorunlar neler?
Dünyada şu anda çevresel olarak sıkıntı yaratan konuları sıralarsak:
- İklim değişikliği: Şu anda sera gazı 3 milyon yılın en yüksek seviyesinde. 2100 yılında sadece Avrupa’da yılda 150,000 kişinin aşırı sıcaktan ölmesi bekleniyor.
- Doğal çeşitliliğin azalması: Mevcut canlı türlerinin beşte biri yok olma tehlikesinde ve yüzyılın sonunda bu oran %50 seviyelerine çıkacak. Amazonlardaki ağaç kesimi 2050 yılında bölgedeki yağış oranını %8 oranında azaltacak ve tüm dünya ekolojik olarak bu durumdan etkilenecek.
- Sağlıklı okyanuslar: Gerek plastik atıklar gerekse okyanusların sera gazını absorbe etmesi sebebiyle okyanuslarda asidite ve sıcaklık artışı hem balık sayı ve çeşidini hem de deniz altı zenginliklerini ciddi şekilde azaltacak.
- Temiz suya erişim: Yılda %1 oranında artan temiz su ihtiyacı şu anda 1,9 milyar insan için bir eksiklik ve 2050 yılında bu rakamın 3 milyara çıkması bekleniyor.
- Temiz hava: İnsanların %91’i Dünya Sağlık Örgütü’nün belirlediği değerden daha kötü hava koşullarına sahip bölgelerde yaşıyor. Yılda 7 milyon insan hava kirliliğinden dolayı yaşamını yitiriyor.
- Doğal felaketler: 2017 yılında 710 felaket yaşandı. Bu 1980 yılının tam üç katı. Toplam 330 Milyar ABD Doları hasar meydana geldi ve 23 milyon insan bu felaketler sonucu yer değiştirdi.
Turan Sert’in Blockchain ile alakalı tüm yazılarına ulaşmak için buraya tıklayabilirsiniz