Girişimlerine para toplayan girişimciler son iki yıldır ağırlıkla Ethereum altyapısını kullandılar. Bu da Ethereum’un parası ETH’yi çılgın seviyelere çıkardı. Ancak sonrası hüsran. Neden böyle oldu? Cevabını Turan Sert, Medium makalesinde sorguluyor.
Özellikle ICO piyasalarının ve piyasaya çıkan binlerce KriptoPara’nın performansının kötü gitmesi bu alanda konuşan, fikir üretenlerin morallerini bozdu. Kötü gitmesi derken kastettiğimiz şu: 2017 yılında başlayıp 2018 yılında doruk noktasına ulaşan KriptoPara balonunda (hype da denebilir), balonu oluşturanların büyük kısmı kısa vadeli yatırımcılar oldu. Bu tip yatırımcılar genelde çok detaylı araştırma yapmadan, etraflarında duydukları ya da twitter benzeri yerlerde gördükleri “gaz” hesaplardan etkilendiler.
Ponzi kurbanları
Netflix’de izleyebileceğiniz Peaky Blinders dizisinde güzel bir hikaye var. 1920’lerin başında geçen dizinin Cillian Murphy’nin canlandırdığı baş kahramanı bahis işi yapan Thomas Shelby yarışa sokacağı bir atı bir Çinliye götürerek herkesin ortasında hayvana büyü yaptırır. Aslında Shelby hayvanın zaten iyi olduğu için yarışı kazanacağını biliyordur. Hayvan yarışı kazanır ve insanlar “büyü” yüzünden kazandığını söyler. Olay kulaktan kulağa büyü yavaş yavaş tüm Birmingham’a yayılır. At ikinci yarışında da kazanır bir hafta sonra. Sonra bir daha. Ta ki insanlar ellerinde ne var ne yok satıp bir sonraki yarışta yine aynı ata yatırana kadar… At o hafta kaybeder. İnsanlar tüm varlıklarını yitirirler. Thomas Shelby ise parayı koyacak yer bulamaz.
Maalesef ülkemiz de dahil tüm dünyada geçtiğimiz senenin başında büyük bir çoğunluk 1920’lerde Birmingham halkının başına gelen bu olayın benzerini yaşadı. Arkadaşının para kazandığını görenler, hesapsız kitapsız anlamadan para yatırdılar bilmedikleri paralara. Oysa aslında para toplayanların ciddi bir kısmı ponzi scheme benzeri programlar ile insanlardan para toplayan ama ne yapmak istedikleri çok da anlaşılmayan projelerdi. Bu projeleri şimdilik bir kenara bırakalım.
Her proje de Ponzi değil ama…
Performans olarak kötü gitmesine rağmen aslında belli bir vizyona sahip olan pek çok proje de piyasaya geçtiğimiz yıl. Ancak hep söylediğimiz gibi bu projelerin vakte ihtiyacı var. Zira, olgunlaşabilmeleri için hem yazılımcılarının uzunca bir süre bu projeler üzerinde çalışması hem de bu projelerin üzerine inşa edildikleri teknik altyapıların gelişmesi gerekiyor.
Ethereum parası ETH 2017’de neden yükseldi?
Bu alanda çalışan pek çok proje özellikle para toplamak konusunda Ethereum’un altyapısını kullandılar. Bu durum özellikle 2017 yılında Ethereum’a korkunç yaradı. Zira, herhangi bir yatırım için token almak isteyen bir yatırımcı elindeki fiat parayı (USD, Euro her ne ise) bozduruyor ve Ethereum alıyordu. Bu da Ethereum’a olan talebi ve para birimi olan ETH’nin fiyatını inanılmaz derecede yükseltti.
ETH üzerinden para toplayan girişimler, ETH’deki artışı gördükçe kazandıkları fonları ETH’de tutmaya devam ettiler, çünkü en iyi getiri ETH’de idi! Böylece kendi kendini besleyen bir sanal sarmal oluştu.
Peki 2018’de neden çakıldı?
Ancak 2018 yılının ikinci yarısında rüzgar tersine döndü. Yapılan ICO’lar sonrası umduğunu bulamayan yatırımcılar “zararın neresinden dönersek kardır” mantığı ile ellerindeki tokenları sattılar. Bu satışın ETH üzerinde çok etkisi olmadı, zira token satan yatırımcı ya kendi fiat parasına ya da Bitcoin’e döndü. Ama ETH’yi asıl vuran, ICO yaparak ETH toplayan girişimler oldu. Çünkü bu girişimler, bir yandan yatırımcıları çizdiği vizyon karşılığı gelir getirmeyi başaramazken diğer yandan da devam eden masraflarının karşılığı ödeme yapmak zorunda olduklarından yavaş yavaş ellerindeki ETH’leri satmaya başladılar. Bu da ETH üzerinde 2017 yılında yaşananın tam tersi bir sanal sarmal yarattı.
Bir sarmal içinde miyiz?
Peki bu böyle mi devam eder. Bu işlerin aslında bir daire çizdiğini söylemek belki daha doğru. Bu alanda yazılmış en iyi kitaplardan Cryptoassets: The Innovative Investor’s Guide to Bitcoin and Beyond’nın yazarı Chris Burnske’nin Ocak 2019’da attığı şu tweet dikkat çekici:
Çok geniş bir genelleme bu. Ancak olaya kısa vadeli değil uzun vadeli bakanlar ve işin içinde başından beri bulunanlar için aslında yaşananlar oldukça tanıdık. O nedenle, bu alanda çalışan pek çok kişi “biz bu filmi görmüştük” diyor ve ileride gerçekleşecek yeni döngüyü üst seviyede yakalamak için var güçleriyle çabalıyorlar.
Arkası yarın
Şu anda Kripto Dünyası hala çok küçük. Tüm piyasa toplam değeri yaklaşık olarak 128 Milyar ABD Doları. Sadece Apple’ın kasasında duran nakit paranın 158 Milyar ABD Doları olduğunu söylersek aslında ne kadar küçük bir pazardan bahsettiğimiz daha anlaşılır oluyor. O nedenle, bu pazarın bize sunduğu vizyonun bir parçasının bile gerçekleşeceğini düşünsek ileride bu pazarın çok çok daha büyüyeceğini söylemek kahinlik sayılmaz. Geçtiğimiz yılki çılgınlık sonrası hala girişimleri üzerinde çalışanlar ve daha ötesi yatırım almaya devam edenler, kendi sundukları vizyonun bir şekilde gerçeleşeceğinden eminler. Artık soru daha çok “ne zaman?” üzerine odaklanıyor.