Paylaşım ekonomisi günümüzün en büyük değerini yaratan kavramların başında geliyor. İnternette platformlaşan şirketlerin oluşturdukları dev ağlar vasıtasıyla devrimsel değişimlere imza atıyor ve yıkıcı ekonomik etkiler ortaya çıkıyor.
Airbnb, Uber, Google, Facebook ve Amazon gibi şirketler paylaşım ekonomisinin gücünü arkalarına alarak, hizmet alanlar ve hizmet verenleri bir platform üzerinde birbirlerine bağlayan şirketlerdir. Airbnb, verimli kullanılmayan varlıklara değer katan, müşteri beklentisini karşılayan ama aynı zamanda da düşük fiyatlı bir çözüm yaratarak müşteri ve ev sahipleri için sıra dışı bir değer ve deneyim üretti. Uber ise benzer bir iş modeli ile araç sahipleri ve müşterileri birbirine bağlarken; ölçülebilir, fiyatı belli olan, standartları yüksek bir mobilite çözümü ile beraber bir ödeme hizmeti sağladı.
İki şirket birden paylaşım ekonomisinin ürünü ve modern zamanın iş modelini temsil ediyor. Öyle ki girişimcilerin hemen hepsinin sunumlarında Uber veya Airbnb modelinden bahsettileri ve bunları kendi fikirleriyle birleştirdikleri görülüyor. Bu şirketlerin, topluma ilham vermeleri ve girişimciler tarafından örnek alınmaları başarılarının büyüklüğünü ve değişimin gücünü göstermektedir ama sahip oldukları ve vaat ettikleri paylaşım modeli ise giderek güncelliğini yitirmektedir.
Apple, Google, Amazon, Facebook ve benzeri şirketlerin kişisel verileri kullanarak kendilerini daha da büyüttüklerini de bilinen bir gerçek. Kendilerine bir nevi döngü yaratıyorlar, paylaşım ekonomisinden bireyleri faydalandırırken en büyük fayda -kişisel veriler sayesinde- yine kendilerinde kalıyor. Paylaşımı yapanlar ise sadece platformda bulunan bireyler oluyor. Platformun kendisinin ise paylaşım ekonomisi konusunda oldukça muhafazakar olduğunu basitçe ifade edilebilir.
Blockchain ise bütün dünyaya aracısız bir dünya vaat ediyor. İnsandan insana, güven duygusunu yeniden inşa eden, sürdürülebilir, şeffaf ve güvenilir bir dünya. Böyle bir dünyada paylaşım kavramının ve paylaşım ekonomisi konusunun da değişimi olmazsa olmaz. Aracısız para transferi, aracısız doğrudan işlemler ve beraberinde gelecek olan değişim ile beraber gerçek paylaşım ekonomisinin kurulacağı ve güven tesis etmek için var olanların olamayacakları bir dünya.
Aracılar ile beraber iş yapmak için ise kişisel verilerin paylaşımı gerekiyor. Bir işlemin ne zaman, nereden ve nasıl yapıldığını, ödeme bilgileri, ulaşım detayı, Google arama bilgileri dahil herşeye aracıların sahip olduğu bir dünya kurulmuş durumda. Bu yüzden de kişisel veriler petrol ile kıyaslanıyor hatta bazen petrolün ötesinde değerli olarak ifade edilebiliyor. Petrol kıt bir kaynakken veri ise sınırsız bir kaynak. Buna rağmen verilere bu kadar değer verilmesi kişisel verilerin şirketlerin büyümesi ve geleceği için önemini yansıtırken, diğer taraftan ise veri güvenliği konusundaki sorunları da sürekli olarak akla getirmektedir. Özellikle Facebook skandallarında verinin bireyler üzerindeki dramatik etkilerine tanık olunmuştu ve kişisel verilerin önemi ortaya çıkmasına rağmen veri güvenliği konusunda gerekli adımlar atılmadı.
Blockchain ise kişiden kişiye ve aracısız bir dünya sunuyor. Bu teknolojide işlem yapan kişinin kimliği, ne yaptığı, nerede yürüdüğü veya kiminle beraber olduğu, ödemeyi ne ile yaptığı gibi detayların önemi yoktur. Blockchain ağı yapılmak istenen işlem ile ilgilenir, daha fazlası ile değil. Önemli olan yapılmak istenen işlemin aracısız, güvenli, şeffaf ve hızlı bir şekilde gerçekleşmesidir. Bu da demek oluyor ki bu teknolojinin kişisel verilere ihtiyacı yoktur. Blockchain aracıları ortadan kaldırırken aynı anda kişisel verileri de güvence altına alıyor. Aslında gerçek anlamda yeni ekonominin kurulması, bireyler arasındaki güvene dayalı paylaşım ve kişisel verilen korunması ancak blockchain sonrası mümkün olabilecektir. Bu yüzden blockchain teknolojisinin değeri ve önemi hem ekonomik hem de sosyal anlamda tahmin edilenden çok daha kritiktir. Yeni nesil teknoloji şirketlerinin günden güne artan gücünün ve kişisel veri savaşlarının önüne geçilerek, kontrolün tamamen bireylere teslim edilmesinin tek yolu yine bu teknolojinin felsefesinde saklıdır.
Yeni nesil teknoloji şirketleri yola çıkarken gücü müşteriye vermek ve internet temelli bir paylaşım ekonomisi kurmak için yola çıkmışlardı. Bu hem toplumsal faydayı amaçlayan bir görüş hem de dünyayı değiştirecek bir bakış açısı içeriyordu. Gelinen noktada ise artık bu dev şirketlerin kapitalizmin büyüsüne kapıldıkları ve her şeye sahip olmak istedikleri görülmektedir ki buna kişisel veriler de dahildir. Yeni bir dünya ve yeni bir ekonomi kurmak için ise büyük şirketlerin tekelini yenebilecek yeni ve farklı bir güç gereklidir ki bu da tam olarak blockchain teknolojisini tarif etmektedir.
Toplumun her kesiminin ve özellikle girişimcilerin felsefelerini ve iş modellerini eski kavramlar üzerine kurmamaları ve sürekli olarak geleceğin takipçileri olmaları gereken bir zaman dilimi yaşanıyor. Eski paylaşım ekonomisinin başarı ile çalıştığı çok sayıda dev şirket ortaya çıktı, birçoğu faydalarından yararlanmaya devam ediyor ve bir kısmı gelecekte de faydalanmaya devam edecektir. Blockchain teknolojisi, kendisine özgü ve yepyeni bir felsefesi olan devrimsel bir teknolojidir. Bu teknoloji sayesinde hem kişisel verilerin korunması hem aracısızlaşma hem de gerçek paylaşım ekonomisi aynı anda mümkün olabilecektir. Yeni paylaşım ekonomisinde başarılı olmanın yolu, bu teknolojinin felsefesini anlamaktan, gelişimine katkıda bulunmaktan ve bu teknolojinin yaratacağı fırsatları etkin kullanmaktan geçecektir.