IBM X-Force Red, Blockchain güvenlik test hizmeti için yaptığı duyuruda kurumsal Blockchain’in yükselişine dikkat çekerken, bu uygulamaların kurumlara gerçek verimlilik ve maliyet tasarrufu kazandırdığını vurguladı.

IDC’nin Blockchain’e ilişkin “2021 yılında dünya genelinde yapılan harcamalar 9,7 milyar dolara ulaşacak” öngörüsünü de yineleyen IBM, yakın zamanda Deloitte ve Forbes tarafından yayınlanan çeşitli araştırma ve makalelerde yer alan ifadelerle söz birliği etmiş oldu. Coin Telegraph tarafından yapılan bir başka analizde, “Her ne kadar bu açıklamalar Blockchain’in büyümesi için olumlu bir tablo çizse de, eleştirilerin bir kısmı kurumsal Blockchain’in gereksiz bir yatırım olduğu ve riskler barındırdığı noktasında yoğunlaşıyor.” deniyor.

Bu tepkiler pek çok şirketi zor bir durumda bırakıyor. Bu kurumların hem rekabette geri düşmemeleri hem de teknoloji yatırımlarında dikkatli olmaları gerekiyor. Kurumsal Blockchain çözümleri geliştiren Cypherium adlı girişimin CEO’su Sky Guo, Blockchain’in dikkate değer olup olmadığı şöyle dursun, pek çok kuruluşun artık eski sistemlerini bile Blockchain’e taşımak için yollar aradığını öne sürüyor.

Kurumsal ve açık Blockchain arasında ne fark var?

Kurumsal veya “özel” Blockchain ağları da tıpkı açık Blockchain’ler gibi eşler arası dağıtık bir ağda çalışıyor. Bu ağın yönetimi ve devamlılığı ise bir mutabakat protokolüyle sağlanıyor. Her iki tür ağda sonradan kayıtlara müdahale edilemiyor.

Kurumsal Blockchain ağlarını farklı kılan ise, ağa katılım izinleri. Açık versiyonun aksine kurumsal Blockchain’de, ağdaki bilgiye erişme ve mutabakat protokolüne katılma hakkı izne tabi tutuluyor. Bu nedenle açık ağlara oranla daha merkezi bir yapı söz konusu oluyor. Böylelikle kurumsal ağlarda anonimlik düzeyi azalıyor ve KYC regülasyonlarıyla uyumluluk kolaylaşıyor. Yapılan işlemlerin ağ genelinde görünürlüğü daha net olurken, gizlilik ve güvenlik koşulları da sağlanıyor.

Öte yandan, kurumsal Blockchain ağlarının açık türevlerine göre çok daha az işlem gücüne ve düğüme ihtiyaç duyması nedeniyle maliyet açısından da fayda sağladığını söylemek mümkün. Bu sayede mutabakatlar daha hızlı sağlanıyor ve düğümlerin az olması ile birlikte ölçeklenebilirlik potansiyeli artıyor.

Makalenin tamamını okumak için tıklayın.