Blokzinciri farklı bilgisayarların ağları üzerinden kullanıcılar tarafından paylaşılabilen ve kolayca erişilebilen işlemler gibi dijital bir arşiv oluşturma veya veri bloklarını kaydetme yeteneğine sahip bir veri yapısıdır. Peki bu teknoloji, havacılık sektöründeki veri güvenliğini artırabilir mi?
Son yıllarda birçok havayolu, uçak bakım onarım ve revizyon (MRO) sağlayıcıları ve diğer havacılık şirketleri, uçaklardaki parçaların değişimini yönetmek için blokzinciri kullanımından uçuş satın almaya kadar değişen girişimleri ve araştırma programlarını açıkladı. Güvenlik uzmanları artık blokzincirinin, havacılık ekosistemindeki birden çok süreçte birden çok işlem ve işlem sağlama potansiyeline sahip olduğuna inanıyor.
Bu dijital işlem defteri, bir parçanın bir uçağa her takılışında veya kaldırılmasından sonra bu işlemi kaydedebilir. Ayrıca, her parçanın kökenini ve değiştirilen parçanın ne kadar süre hizmette olduğunu ve onarım yapan teknisyenin kimliğini, yerini ve kimlik bilgilerini kolayca yakalayabilir. Tasarımı gereği blokzinciri, bu geçmiş verilerin değiştirilmesine karşı dayanıklıdır. Teknoloji artık Yapay Zeka (AI) ve Nesnelerin İnterneti (IoT) ile birlikte, “yıkıcı teknolojiler kutsal üçlüsünün” üçte biri olarak tanımlanıyor.
Merkeziyetsiz olduğu için havacılık sektörünün oyuncuları, uçuş kayıtları, bakım durumları ve diğer verilerin depolanması açısından güvenilir kabul ediliyor.
AFuzion’un kurucu ortağı ve CEO’su Vance Hilderman konuyla ilgili olarak: “Blokzinciri tasarım için güvenli bir liman sağlayacak. Her zaman güvenli bir tasarıma geri dönebileceğiz, ayrıca teorik olarak tüm değişiklikleri ve bu değişikliklerin yazarlarını izleme yeteneğine sahip olacağız.” ifadelerini kullanıyor.
Hilderman, blokzincirinin finansal işlemlerde bu kadar ödüllendirilen kullanıcı anonimliğinin havacılık uygulamaları için de görünür hale getirilmesi gerektiğini söylüyor.
