İstanbul Üniversitesi (İÜ) İktisat Fakültesi Blockchain Teknolojisi Kulübü, “Dijital CEO“ Soner Canko ile ‘COVID-19 Sonrası Blockchain ve Dijital Ödemeler’ üzerine canlı bir etkinlik düzenledi. 

İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden mezun olan Soner Canko, “okulu bitirdiğimde teknoloji konusunda muazzam bir açlığım vardı. Mezun olduktan sonra kendimi hep teknoloji konusunda öğrenmeye adadım. Teknoloji sonu olmayan, bitmeyen bir yolculuk. Bitmeyen bir yolculukta teknolojiyi anladım ya da öğrendim demek yanlış olur. Dolayısıyla bende öğrenmeye devam ediyorum” diyerek sözlerine başladı. “Dijitalleşmeyle ilgili göstergelerin arasında en çok baktığınızda bugünün şirketlerinin yarın var olup olmayacağını sorguluyoruz” diyen Canko, bunun dijitalleşmeye yönelik en büyük gösterge olduğunu ifade etti. Canko, “Bugün Amerikan’ın en büyük şirketleri dediğimiz şirketler, en büyüklük unvanını korudukları süre yaklaşık 15 seneye düşmüş durumda. İstisnalar var tabi. Bir General Electric, Ford Motor Company gibi şirketler hala 100 yılı aşkın zamandır faaliyet gösteriyorlar ama ben ortalamalardan bahsediyorum. En büyükler arasında kalma süresinde dramatik bir düşüş var” dedi.

Dijitalleşmek Bir Seçenek Değil, Zorunluluk

10 bin yılı aşkın medeniyetler tarihini düşündüğümüz zaman son 10 seneyi göz önüne alırsanız, değişimin ne kadar hızlandığını artık bir seçenek değil zorunluluk olduğunu görüyoruz” diyen Canko, koronavirüsün aslında dijitalleşme ve değişim, dönüşüm konusunda insanların bütün fabrika ayarlarını değiştirdiğini ifade etti. Canko, değişimin bir seçenek olmaktan çıkıp bir zorunluluk haline geldiğini vurgulayarak son bir ayda hayatımızda yaşadığımız değişimlere şu örnekleri verdi: “Evlerimizden çıkmadan sosyal mesafeyi koruyarak alışverişlerimizi, alışkanlıklarımızı, tüketim kalıplarımızı değiştirdik. Biz 30 senedir Türkiye’de kartlarla ödemeyi yaygınlaştırmaya çalışıyoruz. Her sene milyonlarca lira iletişim yatırımı yapıyoruz. 14 seneden bu yana temassız kartları anlatıyoruz. Ama hiçbir zaman 2,5 milyon kartı yepyeni temassız olarak almayı başaramamıştık bu aya kadar. Bütün dünya ekonomisini durduran tarihteki en büyük zararlardan birini veren bu virüs sadece hastalık olarak değil, tüm toplumsal bağı, davranış kalıplarını, alışkanlıklarımızı değiştirecek önemli etkiler yaptı. Türkiye’de hiç kullanılmamış 2,5 milyon temassız kart geçen ay birden bire cüzdandan çıktı ve ödemelerde kullanıldı. Bir diğer örnek ise 3 milyon kart son bir ay içerisinde ilk kez internet ödemelerinde kullanıldı. Bazı insanlar vardır biz yıllardır ikna edemeyiz. İnternetten alışveriş güvenli değil kart bilgilerimi giremem, domates istersem çürük gelir, gömlek alırsam büyük gelir diyen herkes geçen bir ay içeresinde bütün ön yargılarını bir kenara bıraktı ve o cüzdanlarda hiç kullanmadıkları kartı hemen bilgisayarın başına oturup nasıl alışveriş yaparız diye siparişler verdi. Buda bir diğer tüketici davranış değişikliydi.

Son bir ayda hayatımızda ‘yeni normal’ diye bir kavram oluştuğunu söyleyen Canko, artık birçok kişinin uzaktan çalıştığını ifade ederek “Bir bilgisayar kamerasından sizlere sesleniyorum mesela. Yeni normalde her şey uzaktan hale geldi. Uzaktan satış, uzaktan pazarlama, uzaktan eğitim. Sanal etkileşim yeni bir gündem oldu. Sanal ya da zenginleştirilmiş gerçeklik artık bir sanal etkileşim yöntemi olarak hayatımızın içerisine girdi” dedi.

Dijital Para Çalışmaları Hız Kazandı

Finans sektöründe diğer coğrafyalarda yaşanan değişimlerin hakkında bilgi veren Canko, bunları şöyle sıraladı: “Amerika’da uzun zamandır direnen birçok şirket ve tüketici davranışlarında değişiklikler oldu. En büyük perakendecisi uygulamasına hemen yeni bir sürüm yükleyerek müşterilerine mağaza içerisinde bir ekrana ya da şifre okuyucusuna dokunmadan ödeme yapma imkânı getirdi. Sonrasında da müşteri bir kâğıt fiş almasın diye bunu e-posta ile göndermeye gidecekler. Çin’de yine bu hafta yeni bir uygulama hayata giriyor. Devlet kontrolünde bir blockchain platformunu 25 Nisanda hataya geçiriyor. Şirketlerin, küçük işletmelerin hatta öğrencilerin geliştireceği uygulamalar için devlet bir ağ kuruyor ve bu network üzerinde bu çalışmaları geliştirmeye teşvik ediyor. Bu platform ile büyük bir yenilik ve etkinlik hedefliyor. Dijital iş yapma maliyetini %80 azaltmayı hedefliyor.

“Çin, Amerikan’ın Önüne Geçerse Dünyadaki En Büyük Rezerv Para Çin Yuanı Olabilir”

Dijital para çalışmalarının hız kazandığını kaydeden Canko, artık her ülkenin merkez bankası dijital parasının çalıştığını belirtti. Canko, “Çin’de dijital paranın bir cüzdanının görselini görmeye başladık. Benzer bir çalışmayı Güney Kore pilot uygulama olarak başlattı. Fransa Merkez Bankası da bunu öncelik haline getirdi. Çünkü sahip oldukları en önemli yetkiyi senyoraj (paranın üretim maliyeti ile üzerinde yazılı değer arasındaki fark) hakkını yitirmemek için bu yarışmada hızlanmaya karar verdi. Çünkü bu yarışta geri kalan bir ülke olursa yüzlerce yıldır sahip olduğu egemenliği bir anda yitirebilir. Amerika hükümet olarak, ülke olarak eğer kendi dijital uygulamasını ortaya çıkartmazsa ve Çin bu atağıyla Amerikan’ın önüne geçerse bir bakmışsınız önümüzdeki beş on yıl içerisinde dünyadaki en büyük rezerv para Çin Yuanı olmuş ve Amerika doları çok sorun yaşıyor olabilir” dedi.

“Blockchain”in önemli bir teknolojik devrim olmakla beraber aslında teknolojik bir gelişemeden ziyade felsefi bir devrim olduğunu savunan Canko, “Kafalarımızın içerisindeki bir devrimden bahsediyoruz. Hayatımızın bu kadar paylaşım dolu olduğu bir noktada bunun felsefi bir devrim olduğunu söyleyip buradan sizin yorumlarınıza bırakıyorum” diyerek sözlerini noktaladı.

Bu haber, Hande Nur Ocak tarafından hazırlanmış ve ilk olarak İstanbul Üniversitesi web sitesinde yayınlanmıştır.

Kaynakİstanbul Üniversitesi