İtalya, kripto firmaları için yeni kara para aklamayı önleme (AML) kurallarını yayımladı. Kurallar, sanal varlık hizmeti sağlayıcıları için kayıt ve raporlama gereksinimlerini düzenler.
Ocak ayında onaylanan kurallar, Avrupa Birliği’nin beşinci AML yönergesi ve kripto firmaları için Mali Eylem Görev Gücü (FATF) yönergeleriyle uyumlu sanal varlık hizmet sağlayıcıları (VASP) için kayıt ve raporlama gerekliliklerini özetliyor. Kuralları İtalya’nın resmi kayıt günlüğü üzerinden yayımlamaları, kuralların yürürlüğe girmeye hazır olduğunu gösteriyor.
Yayımlanan doküman, VASP’lerin kripto firmaları olarak özel bir listeye kaydolması için nelerin gerekli olduğunu belirtiyor. Kurallara göre, firmalar ülkede dijital varlıkla ilgili herhangi bir hizmet sunacaksa, listede kayıt yaptırmak gerekiyor.
Yeni kurallar, Avrupa Birliği’ndeki (AB) milletvekilleri kripto varlıkları için önerilen düzenleyici paket hakkında tartışmalara başlamaya hazırlanırken yayımlandı. Kripto Varlıklarda Piyasalar (MiCA) ismi verilen bu düzenleyici paket, kripto para birimi verenler, hizmet sağlayıcılar ve kullanıcılar için AB düzeyinde standartlar ve gereksinimler belirlemeyi amaçlıyor. En önemlisi ise şirketlerin bir AB bölgesinde tam olarak kayıtlı ve uyumlu olmaları durumunda tüm AB üye devletlerinde kolayca faaliyet göstermelerini sağlayacak bir lisans oluşturmayı hedefliyor.
Ancak İtalya’nın yayımladığı yeni kurallar AB’nin bu lisans vizyonuyla pek uyuşmuyor. Yayımlanan dokümana göre, İtalya’daki onaylı VASP’lere özel listeye kaydolmaya hak kazanmak için, tüm kuruluşların kredi sözleşmeleriyle ilgili 2008 direktifinin 17-bis maddesine uyması gerekiyor. Bu maddeye göre, başka bir AB ülkesinden gelen herhangi bir VASP’in, onaylı bir VASP olarak kaydolabilmesi için İtalya’da bir işyeri veya istikrarlı bir kuruluşa sahip olması gerekir.
Sonuç olarak diğer AB üye ülkelerinde kurulmuş olan VASP’lerin, İtalyan müşterilerle çalışmak için bir İtalyan şubesi veya yan kuruluşu kurması gerekecek. İtalya’nın bu yaklaşımı diğer Avrupa ülkeleri için nasıl bir örnek oluşturacak ilerleyen dönemlerde göreceğiz, ancak şimdilik AB’nin evrensel lisans vizyonuna pek uymadığını söyleyebiliriz.
