Tüm sayaçlarını akıllı hale getiren Estonya’da sıradaki adım, tüm enerji yönetimini Blockchain ile gerçekleştirmek olabilir.
Blockchain’in en fazla kullanıma alındığı sektörlerden biri enerji. Yapılan çok sayıda projeksiyon da bu sektörün uzun yıllar üst sıralardaki yerini koruyacağını gösteriyor. Wired’da yayınlanan “Estonia may actually have a use for the blockchain: green energy” başlıklı bir makale ise kapsamın daha geniş olduğunu gösterir nitelikte. Makale, Estonya’nın tüm enerji yönetim sistemini Blockchain’e taşıyabileceğine dikkat çekiyor.
Katia Moskvitch imzasıyla yayınlanan makale, ülkede WePower isimli çevre dostu enerji ticaret platformunun, Estonya’da enerji piyasalarını daha verimli hale getirmek için Blockchain teknolojisini kullanmak için çalıştığından bahsediyor.
Buna göre şirket, Estonya’nın bağımsız elektrik ve gaz işletmecilerinden biri olan Elering ile imzaladığı anlaşma sonrasında elektrik satın alan şirketleri doğrudan üretici ile buluşturan bir projeyi devreye aldı. Buradaki fikir, enerji tüketimini ve üretim verilerini Blockchain üzerinde yönetmeyi kapsıyor. Başarıyla tamamlanan pilot çalışma, aynı zamanda ülkenin enerji sektörünü dijital hale getirme girişimi olarak tanımlanıyor.
Sistem, geçen birkaç ay içinde WePower Blockchain platformuna 26.000 saat ve 24 TWh (terawatt saat) değerinde enerji tüketim verileri yüklendi. Bu veriler, ülkenin akıllı sayaç verilerine merkezi erişim sağlayan Elering’in veri değişim sistemine bağlandı. WePower, bu süreçte 39 milyar akıllı enerji token’ı oluşturdu.
Amaçlardan biri yenilenebilir enerji kullanımını arttırmak
Katia Moskwitch, makalesinde çözülmek istenilen asıl sorunun ise fosil yakıt kullanımı olduğuna dikkat çekiyor. Ülkede yenilenebilir enerjinin toplam enerji üretimi içindeki payı yüzde 18 seviyesinde bulunuyor. WePower’ın CEO’su Nick Martyniuk, Blockchain teknolojisiyle mümkün olan sınırları test etmek istediklerini kaydederken yenilenebilir enerji kullanımının payını arttırmak istediklerini ifade ediyor. Yenilenebilir enerji maliyetlerinin önemli ölçüde düşmüş olmakla birlikte, uyguladıkları yöntemin KOBİ ölçeğindeki şirketlerin çevre dostu enerji satın almaları için iyi bir yol olduğunu sözlerine ekliyor.
Projenin paydaşlarından Elering’in Dijitalleştirme Geliştirme Müdürü Georg Rute, Estonya’nın tamamı akıllı sayaçlardan oluşan bir kapsama alanı olarak Blockchain ve enerji bileşiminde iyi bir pilot ülke olduğunu belirtiyor.
WePower CEO’su Martyniuk, enerji verilerinin hassas bir dengeye sahip olduğunu, bunun da yeni çözümler geliştirmek isteyenler için bir engel niteliği taşıdığını kaydediyor. Martyniuk, Blockchain’in veri paylaşımı için gerekli güven ortamını sağladığını ve enerji alıcıları ile üreticiler arasında hesap verilebilirlik sürecini kolaylaştırdığını belirtiyor. Martyniuk, bu yöntemin aynı zamanda likiditeye de yardımcı olduğunu sözlerine ekliyor.
Bu iyimser tabloya karşın yürütülen projede çekimser kalanlar da yok değil. Moskvitch’in makalesinde görüşlerini paylaştığı isimlerden enerji sektörüne yönelik hizmet de sunan danışmanlık şirketi Wood Mackenzie analistlerinden Fei Wang, ölçeklendirme konusuna dikkat çekiyor. WePower’ın, Ethereum platformu üzerinde geliştirilen bir çözüm sunduğunu kaydeden Wang, pilot çalışma sorunsuz olsa da ülke çapında bir uygulamada gerekecek enerji ve işlem gücünün sadece profesyonel Ethereum madencilerinin sağlayabileceği bir seviye olduğuna vurgu yapıyor. Wang, ticari kullanımlar için bunun bir engel olabileceğini ifade ediyor.
Wang’ın üzerinde durduğu bir başka konu ise yasal prosedürler. Enerji sektöründeki regülasyonların, diğer sektörlere oranla yavaş bir hızla değiştiğinin altını çizen Wang, özel Blockchain girişimlerinin pek çok sorunu çözdüğünü, ancak giderek teknolojinin kendisine değil, merkezi resmi otoritelere güvenilmesi gereken bir sisteme dönüştüğünü belirtiyor.