Dr. Çağla Gün Şenkardeş, son yıllarda popülerliğini hızla artıran NFT’ler ve blokzinciri teknolojisini müzik endüstirisi üzerinden incelediği bir makale yayımladı.

NFT uygulamalarının gerçek potansiyelinin tartışılarak teknoloji, sanat ve pazarlama bilim dallarının kesişiminde olan disiplinler arası bu alanda akademik literatüre katkı sağlamayı amaçlayan makalenin giriş kısmını okuyucularımızla paylaşıyoruz. Makalenin tamamına buradan ulaşabilirsiniz.

İçinde bulunduğumuz ve Endüstri 4.0 adı verilen dönem, 1800’lü yıllarda başlayan sanayi devrimlerinin dördüncüsü ile başlamıştır. Dördüncü sanayi devrimi, bir çok farklı dijital teknoloji ile beslenen sistemlerin, fiziksel sistemler ile bir arada kullanımı ile verimliliğin ve üretimin arttığı dönemdir. Bu dönem özellikle dijital dönüşümün ana iş süreçlerindeki değişimi tetiklemesi ile temelde akıllı ve bağlantılı ürünler odağında gerçekleşmektedir. Teknoloji destekli otomatize edilmiş sistemler ve cihazlar birbirleri ile internet üzerinden veri alışverişi yaparak iletişim kurabilmektedir. Bu iletişimin çıktısı olarak, sanayi üretiminin yanı sıra bu dönem, yeni gelişen dijital sistemler ve mecralar ile birlikte dijital dünyada gerçekleşen üretimi de hızlandırmıştır. Bu durum çoğu endüstrinin dinamiklerini dönüştürürken, ekonominin bu yeni alanlarda gelişmesine imkan sağlamıştır. Özellikle 20. yüzyılda kaydedilen büyük ölçekli ve tarihi ekonomik büyümenin temel sebepleri arasında teknik ve teknolojik gelişmeler ile üretimde artan verimlilik yer almaktadır. (Martine, Alves, 2015) Yeni teknolojiler ekonomik, sosyal, ve ekonomik dönüşümü mümkün kılmıştır. (Cohen, Amorós, Lundyd, 2017) Veri bilimi gibi yeni endüstrilerin yaratılmasının, platform tabanlı iş modellerinin gelişmesinin, dijital içerik üretimi endüstrisinin büyümesinin, ve daha birçok yeni iş kolunun ekonomiye dahil olmasının gerçekleştiği Endüstri 4.0 dönemi tarihi seviyede ekonomik büyümeyi de beraberinde getirmiştir. Toplumun bilgi iletişim teknolojileri ile etkileşiminin artması ile birlikte sanayi toplumundan bilgi toplumuna geçiş de bu dönemde gerçekleşmiştir. Bilgi toplumu, bilgiyi hem üreten hem de ekonomiden kültüre hemen her alanda kullanan yeni bir toplum tipidir. Bilgi toplumunda başlıca unsur olan bilginin kendisi, küreselleşme, ve dijital teknolojiler ile beraber ürüne dönüşmektedir. Post modern ekonomide alınıp satılabilen bir ürün haline gelen bilginin tanımında veri önemli bir yer tutmaktadır. Özellikle veri üretimi ve işlenmesinin önemli bir parçası olduğu dijital sanat da bilgi üretimi bağlamında bu dönem tartışılan yeni kavramları ortaya çıkarmaktadır. Veriye dayalı dijital sanat üretimi ve bağlantılı platformlar için verinin güvenilir bir şekilde saklanması, işlenmesi, ve transfer edilmesi kritik önem taşıyan bir konu hale gelmiştir. Geleneksel sanat endüstrisinde sahipliğin aracılara bağımlı el değiştirdiği yapıya alternatif olarak ortaya çıkan ve aracısız bir şekilde sahipliğin el değiştirmesine imkan veren blokzincir teknolojisi, sanat endüstrisine kapsayıcı ve küresel yeni bir vizyon sunmaktadır. Blokzincir teknolojisi bir yandan sanata erişimi liberal bir yaklaşım ile demokratikleştirirken, bir yandan da sanat eserlerinin orjinalliğinin kayıt altına alınabilmesine imkan vermektedir. Sanat ve bağlantılı ürünlere erişimi kolaylaştıran blokzincir teknolojisinin ürünlerinden olan ve NFT (Non-Fungible Token) olarak anılan benzersiz kripto paralar 2017 yılından bu yana kullanılmaktadır. Bu makalede, 2020 yılı itibarı ile sanat endüstrisinde kullanımı yaygınlaşmaya başlayan NFT’lerin müzik endüstrisinde kullanımının avantajları ve dezavantajları tartışılmaktadır.

Dr. Çağla Gün Şenkardeş’in kaleme aldığı “Blokzincir teknolojisi ve NFT’ler: Müzik Endüstrisi Üzerine Bir İnceleme” makalesinin tamamına buradan ulaşabilirsiniz.