Günümüzün tedarik zincirleri, bir ürünü kaynağından bir tüccara götürme sürecine dahil olan birçok aracı nedeniyle oldukça karmaşık, şeffaf değil, maliyetli ve verimsiz. İlgili tüm aracı taraflar arasında iş birliğine dayalı sistemlerin olmaması da işleri zorlaştırıyor.
Sonuç olarak tüketicilerin satın aldığı ürün hakkında herhangi bir bilgisi olmuyor. Bir ürünün orijinal mi yoksa sahte mi, sağlıklı mı yoksa kirli mi olduğunu ve iddia ettiği kaynaktan geldiğini bilmeden, öğenin gerçekliğini doğrulamanın basit ve güvenilir bir yolu yoktur. Bir tedarik zincirinin sağlığını ve şeffaflığını doğrulayacak bir sistemin olmaması da tüketicilerin satın aldıkları ürünlere güven duymasını engelliyor.
Blokzinciri ile köken takibi
OECD ve EUIPO tarafından yapılan bir araştırmaya göre, sahte ve korsan mal ithalatı, yılda yaklaşık yarım trilyon dolar, yani küresel ithalatın yaklaşık yüzde 2,5’i değerinde.
Sığır eti olarak reklamı yapılan yiyeceklerin beyan edilmemiş et içerdiğinin tespit edildiği 2013’teki meşhur at eti skandalı gibi gıda kaynaklı hastalık vakaları nedeniyle kaybedilen müşteri güvenini geri kazanmak için, öğelerin kaynağını hızlı bir şekilde izlemek adına bir şeffaflık yöntemi sunulması şart. Halihazırda ürünlerin kaynağını takip etmenin yolları olsa da bunlar oldukça karmaşık, maliyetli ve zaman alıcı yöntemler.
Blokzinciri ise merkezi olmayan, eşler arası bir sistem vadeden, tüm aracıları atlayarak (veya onları güvenilir tutarak), yalnızca zamanı ve maliyeti düşürmekle kalmayıp, aynı zamanda daha iyi bir müşteri deneyimi sunan dağıtık bir defter teknolojisidir.
Blokzinciri tabanlı köken takibi, kaybedilen güvenin bir fikir birliği yöntemiyle geri kazanılabileceği bir çözüm sunuyor. maliyetsiz bir doğrulama süreci sunan blokzinciri bir işlemin güvenliğini sağlamaya yardımcı oluyor. Herhangi bir yanlış faaliyet, topluluk tarafından tespit edilebilir, izlenebilir ve engellenebilir. Birden fazla aracının kaldırılması, aynı zamanda herhangi sorununu çözmek için harcanan zamanı ve maliyeti de azaltıyor.
Pazar uygulamaları
Benzer sorunları çözmek için kullanılan birçok blokzinciri teknolojisi uygulaması bulunuyor. Bir örnek olarak müşterilerin sipariş ettiği gıdalardaki bileşenlerin kaynağının izini sürmek için müşterilerine tam şeffaflık sunabilen restoranlar gösterilebilir. Blokzinciri teknolojisi, tüketicilerin yiyecek sipariş etme ve yemeğin tadını çıkarma konusundaki güvenini oluşturmak için ürünlerin tam izlenebilirliğini sağlayabilir. Zest Labs, gıda izlenebilirliği için blokzinciri kullanan günümüz restoran endüstrisine yönelik tazelik yönetimi çözümlerinden bir tanesi.
CDC, ABD’de her yıl 48 milyon insanın hastalandığını, 128.000 kişinin hastaneye kaldırıldığını ve 3.000 kişinin ise gıda kaynaklı hastalıklardan öldüğünü tahmin ediyor. Blokzinciri teknolojisinin sorunlu tedarik zincirlerini iyileştirmesi gıda güvenliğini sağlayarak bu rakamların azalmasına yardımcı olabilir. Örneğin Walmart, gıda güvenliğini iyileştirmek, gıda kaynaklı hastalıkları izlemek ve gıda tedarik zincirine şeffaflık getirmek için IBM’in blokzinciri tabanlı teknolojisini kullanıyor.
Rekabet avantajı
Piyasada ürünlerin kaynağının izini sürmek için farklı çözümler bulunuyor, ancak daha önce belirttiğimiz gibi bu çözümlerin çıktı sağlaması günler sürüyor. Ayrıca ürünler birden çok aracıdan geçiş yaptığı için hepsini bilmek ve güvenmek mümkün olmayabiliyor. Bu noktada blokzinciri tabanlı çözümler oldukça avantajlı. Aracıları ortadan kaldıran teknoloji hem maliyeti düşürüyor hem de çok daha hızlı bir çözüm sunuyor.
Blokzinciri teknolojisinin popülerliği arttıkça daha fazla endüstride ve dikeyde firmaların bu teknolojiyi kullandığını görmeye başlayacağız. Halihazırda tedarik zinciri çözümleri için yoğun bir şekilde kullanılmaya başlayan teknolojinin birçok farklı endüstriyi de dönüştürme potansiyeli var.