BCTR Finans, Bankacılık ve Sigortacılık Çalışma Grubu katılımcıları Akbank, Denizbank, MenaPay, Paribu, SRP Legal ve STM temsilcileri tarafından özel bir makale kaleme alındı. Makale içinde bulunduğumuz dönem ve sonrasına yönelik çok yönlü bir değerlendirme sunuyor.
İlgili makalenin giriş bölümünü paylaşıyoruz. Dilerseniz altındaki linke tıklayarak tamamına ulaşabilirsiniz.
Covid-19 Sonrasında Bizi Bekleyenler ve Blockchain’in Yeni Dönemdeki Yeri
Covid-19 kavramı hayatımıza ilk girdiğinde bu virüsün hem iş dünyası hem de sosyal hayatı bu kadar köklü ve uzun vadeli etkileyerek dönüştüreceğini muhtemelen düşünmemiştik. Ticari ve finansal işlemlerin son derece hızlı gerçekleştiği ve hemen tüm majör ekonomik faktörlerin birbiriyle bağlantıda olduğu günümüz dünyası zorlu bir sınav geçirdi ve geçirmeye devam ediyor. Dünya genelinde daha önce yaşanmış olan pandemilerin belki de hiçbiri gündelik hayatı ve ekonomiyi küresel ölçekte bu denli etkilemedi.
Salgın, iş dünyasının çalışma modellerini, iletişim yöntemlerini, ürün ve hizmetleri süratle ve dramatik bir şekilde değiştirmesine neden oldu. Firmalar, müşteriler ve kullanıcılar ile fiziksel etkileşim kurduğu noktaları kapadı veya çalışma şekillerini eskisine oranla çok daha sınırlı sayıda müşteriye hizmet verebilecek şekilde düzenlediler. İş seyahatleri, uçuşlar, yüz yüze toplantılar, iş yemekleri yapılamaz duruma geldi. Çoğu şirket ofislerini geçici olarak kapatırken bazıları da minimum sayıda veya dönüşümlü bir şekilde çalışılan ofislerde çalışmalarını sürdürdü. Çalışanlar, uzaktan çalışmaya hızla adapte olmak durumunda kaldı. Kurumlar ise tüm süreçlerin kesintisiz ve verimli şekilde yürümesini sağlarken bir yandan da çalışanlarının sağlığını korumak ile motivasyonunu ve işe olan bağlılığını yüksek tutmak gibi yeni ve zorlu öncelikler edindiler.
Covid-19, yalnızca kurumların değil bireylerin de gündelik davranış ve alışkanlıklarını değiştirdi. Market alışverişlerinin bir kısmı yerini çevrimiçi uygulamalardan verilen siparişlere bırakırken, AVM ve mağazalardaki giyim, aksesuar, elektronik eşya alışverişleri yerini e-ticaret sitelerinden alışverişlere, sosyal buluşmalar Zoom, Hangouts, House Party ve benzeri dijital uygulamalar üzerinden yapılan görüşmelere, konserler sosyal medya mecraları üzerinden canlı yayınlara, sinema ve tiyatro etkinlikleri ise yerini stream içeriklere bıraktı. Dijital tüketimlerle birlikte dijital üretimler de önemli oranda arttı.
Aslında bu salgın, teknoloji ve altyapı olarak hazır olunan ancak uygulama konusunda tereddütler yaşanan birçok alanda hem kurumsal hem bireysel düzeyde mecburi bir hızlı karar alma reaksiyonunu ve adaptasyonu tetikledi. Dijital, uzaktan hizmet, çalışma ve aktivite dönüşümü Mart ayından itibaren ülkemiz ve dünya genelinde insanların gerçeği haline geldi.
Buradan ulaşabileceğiniz McKinsey araştırması1, insanların Covid-19 sonrası beklenti ve davranış değişikliklerini ve zamanlarını ne ile geçirdiklerini ülkeler bazında özetliyor. Araştırmada özellikle çevrimiçi alışveriş, zamanın nasıl geçirildiği ve yeni benimsenen aktiviteler ile ilgili kısımlar bize önümüzdeki dönem için birçok ipucu veriyor.
Bu davranış değişikliklerinin sonucunda Türkiye’de internetten market-gıda alışverişleri Nisan 2020’de geçen yılın aynı dönemine göre %220, elektronik eşya alışverişi %122, mobilya ve dekorasyon alışverişi ise %87 oranında artış gösterdi. Internetten yapılan kartlı ödeme tutarı Nisan 2019’da toplam ödemelerin %18’ini oluştururken Nisan 2020’de %24’üne ulaştı. Pandemi döneminde 5 milyon kart internet ile tanıştı. Dijital ortamda yapılan alışverişler yüksek oranlarda artarken toplam kart hacmi ise fiziki alışverişin azalmasıyla %11 oranında düşüş gösterdi2. Firmaların e-ticarete olan ilgisi geçen yılın aynı dönemine göre 15 katına çıktı3. Adrese teslim alışveriş uygulamaları hem kullanıcı adedini hem işlem hacimlerini yüksek oranda artırdılar4.
Bu dönemde dijital ürün ve hizmetlere alışık olan tüketicinin kullanım sıklığı ve hacmi arttı, daha önce kullanmayanlar ise mecburiyetten bu hizmetlere alışmaya başladı ve hayatlarını ne kadar kolaylaştırdığına tanık oldular. Dilediği zaman evine market siparişi verebildiğini ve hızlıca istediği ürünlerin kapısına getirildiğini gören bir tüketicinin, pandeminin etkileri azaldıktan sonra dahi sağanak yağışlı bir günde alışveriş için dışarı çıkmaktansa tekrar bu servisi kullanacağını öngörmek güç değil.
Fiziksel dünyadaki harcamaların azalması, çevrimiçi alışveriş ile tüketimin beraberinde dijital ödeme yöntemlerinin ve dijital cüzdanların kullanımlarının artması pandemi döneminin önemli başlıkları arasında yer aldı. İngiltere’nin en yaygın ATM ağı Link’ten yapılan açıklama5 nakit kullanımlarının geçirdiğimiz bu dönemde neredeyse yarıya indiği yönünde.
Online ödemeler ve para transferlerinin artması konusunda en hızlı aksiyon alan ülkelerden biri Rusya oldu. Rusya Merkez Bankası, çevrimiçi ve kartlı ödemelerde komisyonları düşürdü ve bankalar banknot adetlerini sınırlamaya başladı6.
En önemli adımlardan birisi de geçici süre ile KYC süreçlerinin çevrimiçi yapılmaya başlaması oldu. Pandemi sonrası dönemde biyometrik veri ve dijital kimliklerin hayata geçmesi sürecini hızlandıracak testlerden biri bu vesile ile yapılmış oldu. Hindistan’da yetişkin nüfusun %80’i banka hesabı sahibi ve bu orana yakın bir banka hesabı biyometrik kimlik sistemine kayıtlı7. Bu sistem, Hindistan’da dijital transferlerin hızla yükselmesine imkân verdi. Birçok Avrupa ülkesi, İngiltere ve ülkemizde temassız ve çevrimiçi ödemelerde limitler artırıldı.
Bu gelişmelerin ötesinde, bu dönemin dijital cüzdan konusunda şüphesiz en önemli ve geleceği etkileyecek gelişmesi Çin’den geldi. Geçtiğimiz yıl bu konuda haberleri duymaya başladığımız altyapı geliştirmesi, yeni tip korona virüs pandemisinden nispeten erken çıkan ülkenin ilk hamlesi oldu. Geçtiğimiz yıl, dünya genelinde birçok ülke merkez bankası dijital para tasarımları üzerinde çalıştığını açıklamıştı. Çin ise CBDC (Central Bank Digital Currency/Merkez Bankası Dijital Parası) adını verdiği dijital parasının limitli kullanımını başlatan ilk ülke oldu8.
Önümüzdeki Dönemde Bizi Neler Bekliyor?
Tüketiciler bu süreçte farklı sektörlerdeki dijital kanallara alıştı. Bunun ilerleyen dönemde daha da yaygınlaşarak devam etmesini bekleyebiliriz. Özellikle aşağıda belirttiğimiz unsurların9 önümüzdeki dönem ile ilgili belirleyici olacağına inanıyoruz.
Makalenin tamamına buradan erişebilirsiniz.