Birleşik Krallık Finansal Yürütme Otoritesi (FCA) bu yıl dördüncü grubun kabul edildiği yasal sandbox ortamına 29 şirketin başarıyla katıldığını açıkladı. Kabul edilen şirketlerin yüzde 40’ı, dağıtık defter teknolojilerinden faydalanıyor.

Yasal mevzuatlar için oluşturulan sandbox’ın amacı, kısıtlayıcı regülasyonlar olmaksızın şirketlerin yeni ürün ve hizmetlerini test edebilecekleri bir ortam meydana getirmek. Şirketler bu çerçevede farklı çözümlerini doğru tüketici korumalarının aktif olduğu, ancak yasal kısıtlamaların esnetildiği canlı bir pazara erişim sağlıyor. Rekabeti güçlendirmek için 2014 yılında devlet tarafından Innovate girişiminin bir parçası olarak oluşturulan bu sandbox dördüncü yılına girmiş bulunuyor. Innovate girişimi bugüne kadar toplamda 1.200’ün üzerinde başvuru aldı. Bu şirketlerin 500’den fazlası destek için kabul edildi.

Sandbox çalışmalarının dördüncü turuna katılım için 69 şirket başvuruda bulunurken, bunların 29’unun test sürecine başlayacağı açıklandı. Katılımcı şirketlerin yüzde 40’ından fazlası dağıtık defter teknolojilerini sandbox ortamında uygulayacak. Bunların altısı DLT ile kredi veya hisse çıkarma işlemlerini otomatik hale getirmek için kullanıyor. Şirketlerin ikisi sigorta provizyonunu dağıtık defter teknolojileriyle desteklerken, bazıları da coğrafi konum teknolojilerinde, uygulama programlama arabirimlerinde ve yapay zekada Blockchain’den faydalanacak.

Kripto varlık testleri, politikalara fayda sağlayacak

FCA ayrıca kabul edilen şirketlerin küçük bir bölümünün de kripto varlıklarla ilgili testler yapacağını açıkladı. Coin Telegraph haberine göre bu şirketler, geliştirdikleri çözümlerin müşteriye sunmak için uygun olup olmadıklarını, ürünle ilgili riskleri etkin biçimde yöneterek analiz edebilecekler. FCA Strateji ve Rekabet Direktörü Christopher Woolard, bu sandbox programının dört yıl içinde en yüksek sayıda katılımcıya ev sahipliği yapacağını belirtti ve ekledi:

“Dördüncü Grup olarak belirlediğimiz şirketler arasında toplu teklifleri test edenlerin arttığını görüyoruz. Bunlar arasında sermaye artırım süreçlerindeki verimliliği artırmak isteyenler mevcut. Özellikle bu şirketler arasında dağıtık defter teknolojileri kullanımını kayda değer biçimde yaygınlaşmış durumda. Ayrıca, kripto varlıklar üzerinde denemeler yapan firmalar da var ve bunlar bizim düşük gelirli tüketiciye destek olmaya yönelik politikalarımızı ve tekliflerimizi belirlerken fayda sağlayacaklar.”