2020 yılı itibariyle dünya çapında 20.4 milyar IoT cihazı bulunacak. Bu da akıllı telefonunuzdan, ekmek kızartma makinenize, TV, perde rayı, araba ve diş fırçasına kadar birçok eşyanın her zaman birbirine bağlanabileceği anlamına geliyor.
Her şeyi birbirine bağlamaya devam edersek herhangi birinin cihazlarımızı ve verilerimizi kontrol etmesine izin vererek bir dizi potansiyel sorunla karşılaşabiliriz. Sonuçta verilerimiz, en önemli varlığımızdır. Verilerimizin “serbestçe akmasına” izin verirsek kontrolünü kaybederiz. Kişisel verilerimiz iyi nedenlerle kullanılabilse de kötüye kullanım senaryoları da olduğunu biliyoruz.
Güven, şeffaflık ve değişmezlik, blokzinciri teknolojisinin tüm verileri yönetmek için mükemmel yapan özellikler olarak gösterilebilir. Dolayısıyla IoT cihazlarının kullandığı kişisel verileri saklamak için etkili yöntemlerden biri olarak kullanılabilir.
ABD merkezli girişim bunu yapmaya çalışan şirketlerden biri. Güvenilir fiziksel varlıklar adındaki proje üzerinde çalışan girişim “patentli bir ademi merkeziyetçi güvenlik protokolü” sunuyor. Borsetta IoT cihazlarından veri alabiliyor. Nesnelerin içinden akan veriler kaynakta güvenli bir şekilde şifreleniyor ve daha sonra Borsetta’nın sıfır bilgi ispatı ağı sayesinde diğer verilerle birlikte ‘zincirleniyor’ ve dağıtık defterde paylaşılıyor.
Bu, IoT teknolojisindeki liderlerin anlaması gereken sonraki adımdır: “Nesnelerin” kimliğinin izlenmesi ve bakımı zordur, ancak her “nesnenin” bir çipi vardır. Bu nedenle, her cihaz değişmez ve korunabilir bir kimliğe sahip olabilir. Cihazın yaptığı her şey kolayca izlenebilir.
Böylelikle:
- Bağlı tüm cihazlarımızın istediklerimizi yapmalarına izin verebiliriz (veya en azından ne yaptığını biliriz).
- Ödeme veya hizmet karşılığında verileri şirketlerle paylaşmalarını sağlayabiliriz.
- Cihazları güvenli bir şekilde güncelleyebilir ve cihaza kimin eriştiğini izleyebiliriz.
- Cihazdan gelen güvenilir verileri, güvendiğimiz kişilerle paylaşabiliriz.