18 Haziran haftası itibari ile kripto dünyasının gözleri Facebook tarafından çıkarılacak kripto paraya çevirilmiş durumda. Wall Street Journal tarafından da tasdiklenen proje; Visa, Mastercard, PayPal ve Uber gibi dünyanın en büyük şirketleri ve otoriteleri tarafından destekleniyor. İsminin Libra olacağı bilinen kripto para, Facebook’un sahip olduğu tüm sosyal ağlarda (Messenger, Whatsapp vs.) komisyon almayan bir ödeme aracı olacak. Libra, çeşitli geleneksel para birimlerinden oluşan bir sepete endeksli, yani bir “stablecoin”.

Duyurulduğu günden bu yana spekülatif haberlere maruz kalan projenin tüm detaylarına 18 Haziranda yayınlanacak whitepaper ile hakim olacağız. Bu sebeple bu yazıda söylenti haberleri tartışmak yerine geniş çerçevede Libra’nın neleri etkileceğini inceleyeceğiz. Zira Facebook’un sahip olduğu geniş etki alanı ve partner ağı, tüm dünya ekonomisi için çok önemli sonuçlar doğuruyor.

Şirketin geçmiş aksiyon planını ve topluluktaki fikirleri göz önüne aldığımda 6 önemli çıkarımda bulunabiliriz.

1. Facebook’un kripto para birimi en çok gelişmekte olan ülkeleri etkilecek ki zaten hedef pazarı da orası.

Niye ki? Çünkü gelişmekte olan ülkelerdeki merkez bankaları, satın alma gücünü yitiren yerel para birimlerinin değerini koruma konusundaki başarısızlıklarını sürdürüyor. Bunların arasında en iyi örnek, I. Dünya Savaşı’ndan sonra Almanya’dan daha kötü bir hiperenflasyon yaşayan Venezuela. Gelişmekte olan ülkeler vatandaşlarına, devlet destekli para birimlerinden daha güvenilir bir değer deposuna erişim sağlamak, bu ülkelerdeki para politikalarının disipline olması konusunda fark yaratacaktır kuşkusuz. Ancak bu artık o devletlerin yönetebileceği bir süreç olmaktan çıkıp kriptonun kaçınılmaz yükselişi anlamına da gelebilir. Sonuçta önemli nokta şu: üçüncü dünya ülkelerindeki insanların yaşam kalitesinde bir artışgöreceğiz.

2. Facebook kripto para birimi sahiplerine faiz ödeyecek ve bu ABD bankacılık sistemi başta olmak üzere faiz veren kurumların finanse edilmesinin gerekliliğini sorgulatmaya başladı bile.

Niye ki? Çünkü Libra bir varlık sepetine dayanıyor ve bu para birimini destekleyen varlıklar faiz geliri yaratacaktır (özellikle bazı raporlara göre, bu sepette “düşük riskli menkul kıymetler” varsa). Facebook yarattığı paranın yönetimini bağımsız bir dernek koluyla gerçekleştirecek ve ,tıpkı bir Dünya Bankası gibi, kısa sürede kripto para üzerinde faiz dağıtabilecek.

Ne kadar faizden bahsediyoruz? Facebook, ABD doları bakiyesinin tamamını FED bünyesinde faize yatırırsa % 2.35 risksiz bir kazanç elde edebilir . — bu, şifreleme para birimine yatırılan her 10 milyar dolar için 235 milyon dolarkazanılacağı anlamına geliyor. İşte sağlanacak bu karın kullanıcılara dağıtıp dağıtılmayacağı tartışmalara açık.

Öyle yada böyle, kripto paraların böyle bir markete erişmesi görüşmemiş bir durum. Geçmişteki küçük çaplı stabil coin projeleri, benzer faiz uygulamalarını uygulayıp kullanıcı ile paylaşmamıştı. Facebook’un tutumu ne olacak, birlikte göreceğiz.

3. Libra’yı yöneten dernek dünya ekonomisinde söz sahibi olacak.

Facebook, projesinin yönetişim kontrolünü son zamanlarda İsviçre’de kurduğu bağımsız bir vakfa devretmeyi planlıyor. Bunun iki önemli sonucu var. Birincisi, Facebook, terörün finansmanı gibi oluşabilecek bir takım suç iddialarından azad edilecek. İkincisi de bu tarz bir oluşum kripto para biriminin merkezileşmesinin derecesini azaltmaya da yardımcı olacak. Bu yapının küresel sermaye piyasaları içinde nispeten hızlı bir şekilde büyük bir güç kazanması muhtemeldir — çünkü aslında merkez bankaları ile aynı misyona sahip. Sahip olduğu varlığın bir sepete endeksli olması bu derneğin piyasaları hareket ettirme gücüne de erişeceği anlamına geliyor — Dow Jones Endüstriyel Ortalama Endeksi (DJIA) veya S&P 500 Endeksinin bileşenlerini içeren bir fonun nelere sebep olabileceğini bir düşünün.

Son olarak bu dernekte söz sahibi olmak yani blockchain diliyle bir node koşmanın değeri Facebook tarafından 10 Milyon Dolar olarak belirlendi.

4. Finansal dünyanın kuralları yeniden belirlenecek. Belirsizliklerin sonu, ihmallerin tespiti ve skandallar önümüzdeki döneme damgasını vurabilir.

Facebook’un şifreleme para birimi bir varlık mı yoksa bir para mı? Eğer bir varlık olarak değerlendirilecekse, belki de hayatımızda ilk kez bir varlıkla kahve satın alacağız. O yada bu, regülasyonların bekasını kullanıcı sayısı belirleyecek. Eğer benimsenirse, ki kişisel kanım bu yöndedir, merkeziyetsiz bir ödeme aracı sınıfında değerlendirilmesi diğer kripto paralarına duruşu da belirleyebilir.

5. Facebook’un paylaşılan verileri ve düzenli raporları birçok konuya ışık tutabilir.

Örneğin, 2.3 milyar kullanıcıya sahip bir platformda kaç kişinin gerçekten varolduğunu öğreneceğiz. Kripto para sahibi olmanın gerekliliği olan Know Your Customer (KYC) sürecinin Facebook tarafından da uygulanacak olması bizlere gerçek veriler sağlayacak.

Veri gizliliği ve paylaşımı konusunda yine farklı tartışmalar gündeme gelecek. Uluslararası bir sosyal ağın ödeme ağına dönüşümü görülmemiş bir dönüşüm sürecinin de başlayacağı anlamına geliyor. Bu süreçte, terörün finansmanının nasıl önleneceği ve yerel ekonomilerin nasıl bir mücadele vereceği konusunda henüz yorum yapmak için erken olsa da vermek istediğim mesaj şu: taşlar yerinden oynayacak.

6. En kritik yorum da bu: Facebook’un kripto parası, Bitcoin’in lehine sonuçlar doğuracak.

Topluluğun genel görüşü Facebook’un bu projesinin kripto paralar ve blockchaine olan ilgi ve yatırımları arttıracağı yönünde. Burada asıl değerin Bitcoin’e sağlanacak olmasının temel sebebi Bitcoin’in sınırlı miktarda olması. Libra çoğularına göre insanları içeri almak için iyi bir PR çalışması iken kimilerine göre çok daha fazlası olacak.

Resmi whitepaperı incelediğimizde şüphesiz daha net olacağız. Öncesinde birkaç bakış açısı kazandırmak istedim. Umuyorum faydalı olmuştur


Deniz Özgür – Medium

Boğaziçi Üniversitesi 3. Sınıf Ekonomi öğrencisi olan Deniz Özgür, yeni teknolojilere olan ilgisi ile 2017’den beri blockchain ve dağıtık sistemler üzerine çalışıyor. Akıllı sözleşmeler ve yazılım konusu ile dahil olduğu teknolojiyi anlama ve uygulama konusunda kurumsal ve bireysel problemlerin çözülmesi için çalışmalarına devam ediyor. Deniz, ilk aşamanın eğitim olduğu bilinciyle uluslararası kaynakların çevrilmesi ve orijinal içerik üretimi ile Mart 2019’dan veri Twitter üzerinden paylaşımlarını sürdürüyor. Teknolojiyi anlaşılır kılmanın geniş kitlelere ulaşmak yolunda en önemli atılım olduğu düşüncesiyle paylaşımlarında sade ve eğlenceli bir dil benimseyerek büyüyen bir kitle elde etmeyi başardı. Nisan 2019’da kurumlar için blockchain çözümleri geliştirmekte kullanılan açık kaynak kodlu Hyperledger projesinin Türkiye topluluk liderliği görevini üstlenen Deniz, lider teknolojilerin Türkiye’de daha faal olması ile ekosistemin uluslararası görünürlüğünün artacağı görüşünde.