2013 yılında Çin’de, bir grup teyze duydukları dedikodular ile aniden altın almaya başladılar. Olay bir anda büyüdü. Kuyumcuların kapılarında kuyruklar oluştu. Dünyada altın fiyatları tarihteki bir günde en büyük yükselişini yaşadı. Peki, bu etkini blockchain ile ne alakası olabilir?
2013 yılında yaşanan altına hücumu 10 gün kadar sürdü ve Çinliler yaklaşık 300 ton altın aldılar. Spekülatif bir yükselişte aldıkları için hayatın normale dönmesi ile büyük zararlar yaşadılar.
Arkadaşları ve komşuları aracılığı ile örgütlenen bu teyzelerin 2014 ve 2015 yıllarında bazı hisse senetlerine benzer şekilde yatırım yaptıkları ve %30’ları aşan kayıplar yaşadıkları biliniyor.
Yaklaşık üç yıllık sessizliğin ardından “Çinli Teyzeler” şimdi de kriptoparalara ilgi duyuyorlarmış ve bu Çin’de bir korku yaratıyor. Cryptonews.com sitesinin haberine göre çabuk ve bilgisizce para kazanma heveslisi olan teyzeler gazetelerin maşetlerinde yerlerini almaya başlamışlar.
Çoğu akıllı telefon dahi kullanamayan, neye yatırım yaptıklarını bilemeyen teyzeler birikimlerini dolandırıcılara kaptırmaya başlamışlar. Sadece bir vakada 300 milyon dolar kaptırdıkları biliniyor.
Dünyanın süper gücü olmaya aday, patent ve yatırım şampiyonu Çin’in blockchain teknolojileri konusunda yaşadığı ikilemlerin nedeni belki de bu bunun gibi olaylardır.
Çin, blockchain teknolojilerine en fazla yatırım yapan ülke.
Pek çok kriptopara, kriptopara borsası ve büyük bitcoin mining şirketi Çin kökenli. Ancak yasaklar sebebi ile bu firmalar ya Hong Kong üzerinden ya da Malta, İsviçre, Cebelitarık gibi blockchain dostu ülkeler üzerinden operasyonlarını yürütüyorlar.
Aşağıda Çin’deki blockchain çalışmaları konusunda yaşanan bazı gelişmeler ve projeler listelenmiştir. Bunlar yan yana gelince ve “Çinli Teyzeler” dikkate alınınca Çin’in stratejisi biraz daha anlaşılır hale geliyor: