Blockchain’in en fazla hangi sektöre katkı yaptığı ya da yapacağı hakkında net bir yorum yapmak şu an için mümkün değil. Ancak tarımın ilk sıralarda olacağı kesin gibi…

Markete gittiniz, akşam yemeği için tercihiniz tavuktu. Alışverişinizi yapıp marketten çıktınız, evinize döndünüz ve tavuğu pişirip güzelce yediniz… Evet, ürün ambalajında çok sayıda bilgi vardı. Üretim tarihi, tavukların yetiştirildiği tesisin adresi, içindeki ek koruyucu malzemeler ve belki birkaç şey daha. Ama tüm bu bilgiler, tavuğun hangi koşullarda yetiştirildiği, ne tür yemlerle beslendiği, GDO katkılı olup olmadığı hakkında size bir bilgi vermiyor…

Türkiye’de kısa süre önce yayınlanan yeni etiket yönetmeliği kısmen de olsa ek bilgi içeriyor olabilir. Ancak yine de üstteki soruların yanıtlanmasına yetecek kadar değil. Burada üretici firma ile denetleyen ilgili resmi kuruma güvenmek durumundasınız. En azından Blockchain, tarımsal tedarik zincirinde yaygın bir şekilde kullanılmaya başlayana kadar durum böyle.

Forbes’da yayınlanan “The Agricultural Supply Chain Can Massively Benefit From Blockchain” başlıklı bir makale, yukarıdaki tavuk örneğinden hareketle Blockchain’in tarımsal tedarik zincirindeki durumunu sorguluyor. Andrew Arnold imzalı makalede tüketicilerin gıda sektöründeki irili ufaklı skandallar sonrası sektöre olan güvenlerini kaybettiğini ifade eden Arnold, Blockchain ile nasıl bir çözüm geliştirilebilir sorusuna yanıt arıyor.

Hollanda, Blockchain’in tarım sektöründeki kullanımını araştırıyor

Tarım ve verimlilik sözcüklerinin bir arada kullanıldığında ilk akla geldiği ülkelerden biri olan Hollanda’da doğrudan ülke yönetimi tarafından finanse edilen bir araştırmadan söz eden Arnold, sonuçların daha fazla araştırmaya gerek duyulduğunu ortaya çıkarmakla birlikte yüksek potansiyele işaret ettiğini de kaydediyor.

Blockchain tarım sektörüne hangi faydaları sağlayabilir?

Araştırmanın, tarım işletmelerinde teknoloji kullanımına paralel olarak Blockchain’in daha yüksek tüketici güveni ve daha düşük üretim maliyetleri sonucunu verdiğinin altını çizen Arnold, elde edilecek faydaları dört maddede özetliyor:

  • Tüketiciler, bir gıda ürününün nasıl yetiştirildiğini, bitkisel ürünler için nasıl bir toprak ve gübrenin tercih edildiği; hayvanlar içinse yine yetiştirilme şartları ve nasıl beslendikleri bilgilerine erişim sağlayabilir.
  • Yine tüketiciler, gıda ürünlerini işleyenlerin gıda ürünlerinde ne tip değişiklikler yaptığı ve bu işletmelerin nasıl sertifikalandırıldığını, ayrıca tedarik zincirindeki tüm durak noktalarını kesin bir doğrulukla öğrenebilir.
  • Blockchain ile bazı aracıların kaldırılması tüketicilere satış fiyatlarını düşürebilir.
  • Sahte sertifikalar ve etiketlemeler ortadan kaldırılabileceği için küresel gıda üreticileri ve tedarikçilerine daha fazla güven sağlanabilir.

Hollanda Tarım Bakanlığı ve Wageningen Üniversitesi tarafından hazırlanıp yayınlanan 40 sayfalık araştırmanın tam metnine bu linkten ulaşabilirsiniz.

Blockchain’in hem perakendeciler ve tüketiciler arasındaki güveni yükselten hem de afet vb. durumlarda tedarik zincirindeki kesintileri azaltabilen yeteneklerinin bulunduğunu belirten Arnold, ABD’de geçtiğimiz yıllarda yaşanan Katrina kasırgasını hatırlatıyor ve ekliyor: Eğer akıllı sözleşmeler ve acil durum planları önceden geliştirilir ve Blockchain ile kaydedilirse bu tip olaylar sonrası yaşanan sıkıntılar önemli ölçüde azaltılabilir.