İnsanlık olarak, giderek daha fazla mobil hale gelen günümüz dünyasında ölümcül salgın hastalıkların kaçınılmaz bir tehdit olduğunu bir kez daha gördük. Bu nedenle yeni salgınları hızlı bir şekilde tespit etmek ve etkili bir şekilde yanıt verebilmek için doğru sistemlere sahip olmamız gerekiyor.

Science Magazine’de paylaşılan makaleye göre, araştırma verilerinin ve materyallerinin (patojenin genetik kodları gibi) paylaşımı, ortaya çıkan bulaşıcı hastalıklara karşı yanıt vermede kritik bir rol oynayabilir. Bu kaynakların dünya çapındaki bilim adamları, hükümetler ve şirketler arasında hızla paylaşılması, etkili halk sağlığı müdahalelerinin tasarımı ve uygulanması, hedeflenen aşılar, teşhisler ve ilaçlarla ilgili araştırma ve geliştirme (AR-GE) için son derece önemlidir. Ancak SARS, MERS ve Zika gibi önceki salgınlarda da görüldüğü üzere uluslararası işbirliği istenen seviyede gerçekleştirilemiyor.

Mevcut Engeller

Science Magazine’de yayınlanan “Salgın Ar-Ge’sini ilerletmek için Blockchain destekli paylaşım” makalesi bu konuda verimli işbirliği yapamanın önünde engeller olduğunu belirtiyor. Bu engeller genellikle karşılıklı güven eksikliği, fikri mülkiyet haklarıyla ilgili netlik eksikliği ve kamu, özel ve akademik çıkarların çakışmasından kaynaklanıyor. Örnek verecek olursak; bilim adamları ve şirketler bilimsel yayınları veya patentleri korumakla ilgilenebiliyorlar. Ülkeler de epidemiyolojik verilerin siyasi veya ekonomik duyarlılığı konusunda endişe duyabiliyorlar. Bu nedenle araştırma verilerinin paylaşımı konusunda genellikle hassas davranılıyor. Ayrıca veri ve materyal alışverişi, hızlı işbirliğini engelleyebilecek karmaşık yasa ve düzenlemelere bağlı.

Blokzinciri Çözümü

Araştırmacılara göre Ar-Ge paylaşımı ve işbirliğinin önündeki mevcut engelleri aşmak için blokzinciri teknolojisi kullanılabilir. Böyle bir sistem mevcut olanın yerine geçmek yerine onu iyi bir şekilde destekleyebilir. Değiştirilemez ve şeffaf bir yapıya sahip olan blokzinciri, mevcut sistemler ve kullanıcıları arasındaki izlenebilirlik, denetlenebilirlik, akıllı kimlik ve erişim yönetimine katkıda bulunabilir. Buna ek olarak merkezi makamların kontrolüne ihtiyaç duymadan kullanıcılar arasındaki kurallar ve anlaşmaların uyumu otomatik olarak izlenebilir.

Araştırmacılar işbirliği için geliştirilecek blokzinciri çözümünün bir standart olmasının kolay bir iş olmayacağını da vurguluyor. Açıklanan teknolojik kavramların birçoğu hala emeklemek döneminde ve dünya çapında dahil edilmesi gereken birçok farklı paydaş ve duyulması gereken birçok farklı bakış açısı var.

COVID-19 salgının yarattığı sıkıntılar birçok devlet kurumunun ve özel şirketlerin mevcut ve gelecekteki salgınlar için ne gibi önlemler alınabileceğine dair kafa yormasına yol açtı. Blokzinciri teknolojisi geliştirilmesi beklenen çözümlerde en dikkat çekici teknolojilerden birisiydi. COVID-19 sırasında da birçok ülkede blokzinciri tabanlı çözümler geliştirildi ya da test edildi. Bundan sonraki dönemlerde de blokzinciri teknolojisinin özellikle sağlık alanında daha sık kullanılacağını görecek gibiyiz.

Blokzinciri sağlık hizmetlerinin geleceğini nasıl değiştirebilir?

KaynakScienceMag