Ekonomi Politikaları Araştırma Merkezi (CEPR) tarafından yayınlanan “The Economics of Fintech and Digital Currencies” başlıklı çalışma içinde yer alan makalelerin özetlerine devam ediyoruz. 

CEPR Makale Özetleri serimizin sekizincisinde Aleksander Brentsen ve Fabian Schaer tarafından kaleme alınan “Daha dengeli kripto paralar: Sabit Akçeler” (Stablecoins: The quest for a low- volatility cryptocurrency) başlıklı makalenin özetini paylaşıyoruz.

Satoshi Nakamoto tarafından yayımlanan “Bitcoin: Eşler Arası Elektronik Nakit Sistemi” başlıklı makale, son 50 yılın parasal ekonomisindeki en etkili makaledir. İlginç bir şekilde bu makale 2008 yılında bir bilimsel dergi yerine kriptografi konularında sohbet için kurulmuş bir e-posta listesinde yayınlandı. Bitcoin makalesi büyük ölçüde yeni bir sanal varlık tanımlamak için çeşitli teknolojik bileşenleri birbirine bağlar. İlk kez, sanal bir mülkiyete sahip olmayı, merkezi bir otoriteye ihtiyaç duymadan mümkün kılar.

Bitcoin teknolojisi etkileyicidir, ancak yüksek fiyat oynaklığı dahil çeşitli sorunlar ile karşı karşıyadır. Bu makale, bir istikrar mekanizması belirleyerek fiyat oynaklığını en aza indirgemek amacıyla geliştirilen “sabit akçe (stablecoin)” kripto varlıkları ele almaktadır.

Muazzam fiyat dalgalanmasının temel seneni Bitcoin’in itibari olmasıdır. İtibari paraların piyasa değeri kullanıcıların gelecekteki fiyat beklentilerine dayanmaktadır ve bu beklentiler hızla değişebilir. ABD doları, Euro veya İsviçre Frangı gibi para birimleri itibari paralar içinde resmen dolaşımda olanlardır. Bitcoin’i bu itibari para birimlerinden ayıran, bir denge mekanizmasının ve merkezi yönetimin olmamasıdır.

Bitcoin’in bu dengesiz değer yapısındaki problemi çözmek için ilk sabit akçeler (stablecoins) 2014 yılında (BitShares, NuBits ve Tether dahil) ortaya çıkmış ve daha sonra gelişmiştir. 2019 başında tüm sabit akçelerin piyasa değeri, yaklaşık 2.7 milyar dolara ulaşmıştır. Bu, tüm kripto varlıklarının toplam piyasa değerinin yüzde 2.2’sine denk gelmektedir. Bunlardan en büyüğü hala Tether olup, yaklaşık 2 milyar dolarlık bir piyasa değerine sahiptir. Stabilcoin DAI’nin 0,073 milyar dolarlık bir piyasa değeri var.

Temel olarak, Tablo 1’den görülebileceği gibi üç tip sabit akçe vardır. Aşağıdakileri ve genelliği kaybetmeden, hepsinin ABD dolarına sabitlendiğini varsayıyoruz. Bununla birlikte, makalemizde ele aldığımız konular diğer para birimlerine, altına veya emtia sepetlerine sabitlenmiş sabit akçelere de uygulanabilir. Üç tip arasındaki ayırt edici özellikler denge mekanizması ve teminatın niteliğidir.

Tablo 1 Üç çeşit sabit Akçe

Sabitleme Çıpası Denge Mekanizması Teminat Örnek
ABD Doları Algoritmik Basis
ABD Doları Teminat Zincirde (Ethereum) DAI
ABD Doları Teminat Zincir dışında (USD) Tether

Algoritmik Sabit Akçeler

Saf algoritmik bir sabit akçenin belirleyici özelliği, teminatın olmamasıdır. Temel denge mekanizması aşağıdaki gibi çalışır. Dengeye olan talep artarsa, ihraççı dolar bağlantısını sabit tutmaya devam etmek için ilave varlıklar yaratacak ve satacaktır. Talep azalırsa, ihraççı tipik bir tahvil olmak üzere ikinci bir varlık ihraç eder ve toplam arzı azaltmak için onu sabit akçe karşılığı satar. Sabitleme çıpası gelecekteki sabit akçe için bir sözdür. Diğer bir deyişle, algoritmik sabit akçeler, gelecekteki sabit akçe tedarikini artıracağına söz vererek, düşen bir fiyatı dengelemeye çalışırlar.

Okuyucular neden birinin böyle bir sabit akçe satın alacağını sorabilir. Cevabı biz de bilmiyoruz ve bizim önerimiz şüpheci olmak. Bu bölümde tartıştığımız tüm sabit akçe mekanizmalarından algoritmik sabit akçeler en az ikna edicidir ve kullanımlarına şiddetle karşıyız.

En belirgin algoritmik sabit akçe, Basis olarak adlandırılır. Büyük miktarda fon toplamayı da başardı, ancak proje yakın zamanda sonlandırıldı ve fondan geriye kalanlar yatırımcılara iade edilecek.

Teminatlı Sabit Akçeler: Zincirde

Blokzinciri üzerinde teminatı verilen bir sabit akçe en iyi ABD dolarına sabitlenen DAI kripto varlığı ile açıklanabilir. DAI, Ethereum blockchain üzerindeki bir takım akıllı sözleşmelere dayanmaktadır. Herkes yeni DAI tokenları üretebilir. Bunu yapabilmek için bir kullanıcı Ethereum akıllı sözleşmelerinden birine Ether göndermelidir. Bu fonlar, kullanıcının alabileceği bir DAI kredisine teminat olarak hizmet eder.

Bir DAI kredisi Ether desteklendiğinden ve Ether’in fiyatı değişken olduğundan, kredinin aşırı teminatlandırılması gerekir. Şu anda, asgari teminat %150’dir, yani bir kullanıcı akıllı sözleşmede 150 dolar değerine Ether tutarsa, 100 dolarlık bir DAI kredisi alabilir. Eğer teminat değeri %150’nin altına düşerse, kullanıcının teminatlandırılmış borç pozisyonunun (CDP) otomatik olarak tasfiye edilmesi gerekir. Yani, teminat olarak tutulan Ether, DAI’ye karşı otomatik olarak satılmaktadır.

DAI’nin yüksek stres altında bile dolara karşı istikrarlı kalmasını garanti altına almak için ilave güvenceler bulunur. Bunların hepsini açıklamak, bu bölümün kapsamını aşıyor, ancak okuyucuyu bu çok ilginç proje hakkında kendi araştırmalarını yapmaya teşvik etmek istiyoruz.

Ekonomi sağlam olmasına rağmen, birkaç risk var. İlk olarak, DAI akıllı sözleşmesinin hatalı olması ve bir gün beklenmeyen şekilde davranması mümkündür. Tüm akıllı sözleşmeler için geçerli olan tipik risk budur. İkincisi, DAI akıllı sözleşmesi fiyat beslemeleri gerektirir. Özellikle, akıllı sözleşmenin herhangi bir zamanda Ether fiyatını bilmesi gerekir. DAI birkaç farklı Ether fiyat beslemesine sahiptir ve bunların ağırlıklı bir ortalamasını kullanır. Fiyat beslemeleri, başka bir merkezileşmemiş sisteme bir miktar merkezileşme ekler ve potansiyel bir saldırı vektörüdür. Son olarak, DAI sabit akçesi, Ether fiyatının %90’dan fazla değer kaybettiği bir süre zarfında değerini korumuştur. Bununla birlikte, Ether fiyatı bir günde %50 veya daha fazla düştüğünde sistemin nasıl tepki vereceğini şu anda bilmiyoruz.

Teminatlı Sabit Akçeler: Zincir dışında

Bugüne kadar en büyük ve en iyi bilinen teminatlandırılmış sabit akçe, 2014 yılında kurulan Tether’dir. Tether, Hong Kong merkezli değişim platformu Bitfinex ve Tether şirketi ile ilişkilidir. Öte yandan Tether zincirdışı teminatla ortaya çıkan temel sorunlar sahiptir: şeffaflık, sansür ve karlılık.

İlk olarak, Tether’in yeterli miktarda ABD doları ile tam olarak desteklenip desteklenmediği önemli bir belirsizliktir. Tether web sayfasında “Tether her zaman tamamen şeffaftır” ve “Rezervlerimiz günlük olarak yayınlanmaktadır” gibi ifadeler yer almaktadır. Maalesef biz, rezerv varlıklarına ilişkin bağımsız bir açıklama bulamadık.

İkincisi, bir banka hesabında zincir dışı rezerv tutmak merkezi bir saldırı noktasıdır. Hükümetler, dolar rezervlerini dondurarak Tether sabit akçesimi tamamen kapatabilirler. İlginç bir şekilde, Tether açıklanmayan sebeplerden dolayı bankacılık ilişkilerini çeşitli yargı bölgelerinde birkaç kez taşımak zorunda kalmıştır.

Üçüncüsü, bir sabit akçe, sabit akçenin değerinin % 100’ünde desteklenmesini ve yedek olarak tutulan varlıkların likit olmasını gerektirir. Maalesef döviz gibi likit varlıklar, faiz getirisi elde edemez veya çok düşük getiriye sahiptir. Bir sabit akçe için esas sorun bu nedenle karlılıktır. Tether, örneğin para çekme ve para yatırma ücretleri tahsil eder. Bu, geleneksel bankacılık sektöründen çok da farklı değildir. Şeffaflığa ancak pahalı denetimlerle tam olarak ulaşılabileceği gerçeği, karlılığı etkiler

Sonuçlar

Sabit akçeler, kripto varlık dünyasına birçok fayda sağlayacaktır. Atomik işlemlerde, akıllı sözleşmelerde ve basit ödemelerde kullanılabilirler. Bu nedenle, blockchain meraklıları, çalışan bir tasarım bulana kadar durmadan yenilik yapmaya devam edecekler. Bugünden çıkarılabilecek birkaç ders var.

  • İlk önce, fiyat istikrarı en az %100 teminat gerektirir. Bu nedenle, istikrarın yalnızca süslü bir algoritma ile elde edilebileceği fikrini reddediyoruz.
  • İkincisi, zincirdeki teminatın zincir dışı teminattan daha fazla faydası vardır. Zincirdeki teminat ile, DAI sabit akçesi tarafından gösterildiği gibi, şeffaflık otomatik olarak sağlanır. Her kullanıcı teminatın etkin bir şekilde orada olduğunu doğrulayabilir. Ayrıca, zincir dışı teminat bir saldırı noktasıdır ve bir dış varlık tarafından bozulma tehdidi mevcuttur.
  • Son olarak, zincir dışı teminatlı bir sabit akçe tipik olarak ciddi maliyetler gerektirir (örneğin, denetimler ve bankacılık ilişkisi) ve genellikle bir kâr amacı ile üretilir. Bu da geleneksel bankacılık sistemine bir alternatif getirmekten aciz kalır.

Önemli Not: İlgili makale referanslar ve detaylar içermektedir. Bu özet makalenin tamamını içeren çalışmaya buradan ulaşabilirsiniz.