Bitcoin ile anarşist bir çıkış yaşayan kripto varlıklar geçen 10 yıl zarfında Libra, JPM Coin, Gemini gibi farklı projelere evrildi ve tanımları da “Dijital Para” olarak anılmaya başlandı. Pek çok farklı proje ve adım bizlere gösteriyor ki dijital para devrimi blockchain teknolojisi ile gelişecek.
Bir süredir blockchain tabanlı kripto varlıklar söz konusu olduğunda dünya gündemini Facebook liderliğinde kurulan Libra Association ve Facebook’un bu altyapı ile entegre edeceğini açıkladığı Calibra dijital cüzdanı işgal ediyor. Ancak bu tartışmalar yeni başlamış değil, JP Morgen’ın sınırötesi transferler için geliştirdiği JPM Coin, Winklevoss ikizlerinin Gemini projesi gibi yapılar da gündemde yer bulmayı başarıyorlar.
Dijital para konusunda gündemi meşgul edecek bir adım da küresel mobil mesajlaşma uygulaması Telegram’dan gelmek üzere. Şirket Gram adını verdiği dijital cüzdan ve dijital para sistemini 200 ila 300 milyon arasında kullanıcısına sunmak için artık gün sayıyor.
Kripto varlıkların geniş kitleler ile buluşmasını sağlayacak tüm bu projelerin ortak özelliği ise geleneksel finans sistemini aradan çıkartarak itibari paraları dijital hale getirmek ve kendi ekosistemleri içinde transferlerini sağlamak. Bu sadece dijital paraların oluşturacağı ekonomiden çok daha fazlasını ifade ediyor zira finansal veriler, bu projeleri yapan şirketlerin kullanıcı sayısı göz önüne alındığında, dijital para emisyonunun ticari değerini yüzlerce hatta binlerce kat ölçekleyebilecek bir katalizör olabilir.
Diğer yandan resmi makamlar endişeli. Bunun arkasında dile getirilen en büyük neden dijital paraların suça aracılık etmek için kullanılması. The New York Times’ın geçtiğimiz günlerde Gram için yayınladığı bir makalede bu konu defaatle gündeme getirilmiş. Üzerinde daha çok konuşulacak ancak sorunun itibari paraların hizmet ettiği suç ağlarından daha büyük olmadığı da şimdilik bir gerçek.
Diğer çekince ise vergi sisteminin temellerinin zarar görmesi. Bir kullanıcı 100 dolar vererek bir dijital parayı cüzdanına koyabilir. Bu dijital para satış işlemi için şirket 100 doların vergisini devlete ödeyebilir, satın alan kişi de KDV’sini ödemiştir. Ancak satın alınan dijital para ticari işlemler için kullanılmaya başlanırsa devlet bunu takip edemez. Düşük emisyonlu işlemlerde bu br problem olmayabilir ancak ölçek milyonlarca kullanıcı ile ifade edildiğinde sorun büyük.
Brezilya’daki en büyük ödeme aracısı kurum Cielo vergi konusunu çözmüşe benziyor. Kripto varlıkları geleneksel POS cihazları ve mobil uygulamalar ile entegre edecekler. Diğer yandan Facebook, Telegram gibi şirketlerin devletlere karşı savaş açma veya mücadeleye girmek gibi bir strateji takip edeceklerini beklemek saflık olur. Kaldı ki bu zaten başlı başına bir suç teşkil eder. Faaliyet gösterdikleri tüm ülkelerde düzenlemeler ile uyumlu olmaya çalışacaklar.
Tartışmalar bir süre daha dinmeyecek, bu konu çok yönlü ele alınması gereken çok bilinmeyenli bir diferansiyel denkleme benziyor ancak bilinmeyenlerin zamanla ortadan kalkması artık kaçınılmaz.
Önümüzdeki günlerde dijital para pazarı giderek kızışacak gibi. Diğer yandan bu sürecin en olumlu yönü gözden kaçmamalı zira bu çabalar blockchain teknolojisinin gelişmesine büyük katkı sağlıyor.
Bu yazı ilk olarak FinTech İstanbul sitesinde yayınlanmıştır.