Volvo, daha önce elektrikli araçlarda kullanılan kobaltın izlenebilirliği için birlikte çalıştığı blokzinciri firması Circulor’a yatırım yaptığını açıkladı.
Elektrikli araçlar için ihtiyaç duyulan kobalt hammaddesinin büyük bir kısmı Demokratik Kongo Cumhuriyeti‘nde çıkarılıyor. Ancak bu madenlerdeki çalışma koşullarının kötü olmasının yanı sıra birçoğunda çocuk işçi çalıştırılıyor. Bu nedenle tüketiciler, kobaltın etik gözetilerek, uygun koşullar altında çıkartıldığına dair bir kanıt görmek istiyor. Volvo da bunun için blokzinciri teknolojisini kullanıyor.
Volvo Cars CPO’su Martina Buchhauser konuyla ilgili olarak: “Hammaddelerimiz etik bir tedaik zincirine bağlı ve bu konuda Circular bize yardımcı oluyor. Circulor’un devam eden gelişimini destekleyerek operasyonlarımızda blokzinciri teknolojisinin kullanımını genişletebilir ve daha sürdürülebilir bir işletmeye katkıda bulunabiliriz.” ifadelerini kullanıyor.
Volvo Cars Teknoloji Fonu aracılığıyla yapılan yatırımın miktarı açıklanmadı. Daha önce Circulor’un çözümünü elektrikli araçlarının üretiminde kullanan Volvo, şirkete yaptığı yatırımla operasyonlarını genişletmek ve tedarik zincirindeki olası sıkıntıları minimuma indirmeyi hedefliyor.
Otomobil üreticisi Circulor’un çözümünü karbon emisyonu için de kullanmayı planlıyor. Hali hazırda bu konu için Mercedes-Benz ile çalışan Circulor, Volvo’ya da karbon ayak izini takip etme konusunda yardımcı olacak.
Circulor’ın çözümleri karbon ayak izi takibi ya da tedarik zincirileriyle de sınırlı değil. Şirket platformunda plastik geri dönüşümü için de bir uygulama barındırıyor. Kimyasal geri dönüşümün önemli bir alan olduğunu belirten Circulor CEO’su Douglas Johnson-Poensgen, blokzinciri teknolojisini dünyayı daha iyi bir yer haline getirmek için kullanma konusunda kararlı gibi görünüyor.
Otomotiv sektöründe blokzinciri 5,6 milyar dolar değerlemeye ulaşacak