Pazarlama alanı, son teknolojilerin daha fazla kullanılmasıyla birlikte hızla dönüşüyor. Dijital pazarlama, markaların müşterileri çekmesine, onları elde tutmasına ve her temas noktasında daha iyi hizmet vermesine yardımcı olur, ancak eksiklikleri de yok değil.
Verilerin küresel olarak binlerce sunucuda depolanmasına izin veren dağıtık bir defter teknolojisi (DLT) olan blokzinciri, ağdaki herhangi birinin diğer herkesin girişlerini neredeyse gerçek zamanlı olarak görmesine izin verirken muazzam pazarlama uygulamalarına sahip. Bu teknolojinin dijital pazarlama üzerindeki potansiyel etkilerine değinemeden önce sektördeki mevcut sorunlara kısaca değinelim.
Reklam sahtekarlığı: Pazarlamacılar, sahte gösterimler, sahte tıklamalar, reklam yığınlama, etki alanı sahtekarlığı, piksel doldurma ve daha fazlası gibi sahtekarlıklardan dolayı reklam bütçelerinin önemli bir bölümünü kaybediyor. Bu da performans pazarlamacıları için ciddi bir sorun oluşturuyor. Aryıca bu durum, reklam harcamalarının artmasına ancak yatırım gelirlerinin düşük olmasına da neden oluyor.
Standartlaştırılmış sözleşmeler: Dijital pazarlama sözleşmeleri genellikle standartlaştırılır ve işin kapsamındaki değişiklikler, belirsiz şartlar ve koşullar nedeniyle ilgili taraflar arasında bir ileri bir geri gitmeye neden olur.
Paylaşılan veriler üzerinde sınırlı kontrol: Çoğu durumda son tüketiciler, bir çevrimiçi platforma sundukları verileri üzerinde kontrole sahip değildir. Veriler uygulamanın sunucusunda kalır ve kullanıcılar bunları kontrol edemez veya her zaman veri paylaşımına verilen izni iptal edemez. Veri ihlalleri ve diğer güvenlik endişeleri de sorunu çok daha kötü bir hale getiriyor.
Şeffaflık eksikliği: Reklam verenler, reklam harcamalarının yatırım gelirlerini her zaman tek bir gerçek kaynak aracılığıyla doğrulayamaz. Bu da yetersiz reklam optimizasyonuna ve genel olarak etkisiz kampanyaya neden olur.
Reklam gözetimi: Reklamların aşırı kullanımı olumsuz bir marka algısı yaratıyor. Dijital pazarlama genellikle reklamların gözden kaçma riskini taşır. Bu da müşterilerin ilgisine rağmen kampanyaların düşük performans göstermesine neden olur.
Dijital pazarlama alanındaki genel sorunlar bunlar. Blokzinciri teknolojisi ise şeffaflık, ademi merkeziyetçilik ve değişmezlik temelleri üzerinde bir dijital reklam ekosistemi oluşturmaya yardımcı olabilir. Blokzinciri, herhangi bir üçüncü taraf doğrulamasına ihtiyaç duymadan iki taraf arasındaki işlemlere izin verir. Teknoloji, tüketicilere verileri üzerinde daha fazla kontrol sağlayarak ve daha fazla marka güveni sağlayarak dijital pazarlamada devrim yaratabilir.
Aracıların çıkarılması: Blokzinciri ile pazarlamacılar, Google gibi bir aracının web sitesi sahipleriyle iletişim kurmasına ve güvenilirliklerini sağlamasına gerek kalmadan reklam ağlarını ve reklam alışverişlerini atlayabilir. Ayrıca reklam alanlarına sahip çevrimiçi platformlara da doğrudan reklam yerleştirebilir.
Azalan reklam harcamaları: Aracıları kaldırarak markalar reklam harcamalarını azaltabilir ve paralarının karşılığını daha fazla alabilirler
Daha fazla şeffaflık: Markalar artık reklam metriklerini üçüncü taraflara bağlı olmak yerine kendileri doğrulayabilir. Sonuç? Daha az reklam sahtekarlığı ve çevrimiçi harcamalarda daha yüksek yatırım geliri. Blokzinciri reklam verenlerin reklamlarını bot yerine gerçek bir kişinin görüp görmediğini kontrol ederek doğru kitleye ulaşmasına ve tıklamaları doğrulamasına yardımcı olur.
Akıllı sözleşmeler: Standartlaştırılmış sözleşmelerden farklı olarak pazarlamacılar, yalnızca belirli koşullar yerine getirildikten sonra daha esnek, dinamik ve şeffaf fiyatlandırma modelleri oluşturarak işlemlerin gerçekleştirilmesini sağlayan akıllı sözleşmeler oluşturmak için blokzinciri kullanabilir.
Arttırılmış veri kontrolü: Blokzinciri, tüketicileri reklam platformları ve veri toplama şirketleri yerine verilerinin sorumluluğunu üstlenerek güçlendirir. Ayrıca, tüketicilerin verilerinin değeri karşılığında tazmin edilebilecekleri bir ekosistem yaratır. Örneğin, BRAVE tarayıcısı, tüketicilerin görecekleri reklamları seçmelerine, kişisel bilgilerini kimin alacağına karar vermelerine olanak tanır ve karşılığında reklamları görmeyi tercih eden kullanıcılara Basic Attention Tokens veya BAT’lar verir. Reklamverenler, tüketicilere herhangi bir üçüncü taraf ağı yerine doğrudan, ilgileri için ödeme yapar.
Tüketiciler için daha fazla şeffaflık: Günümüz tüketicileri daha bilinçli ve parasının karşılığını bekliyor. Blokzinciri de tüketicilerin ürün ve hizmetleri doğrulamalarına yardımcı olur. Örneğin; bir güzellik markası adil ticaret yapıyorsa veya bir gıda ürünü yüzde 100 organikse bu durum marka güveninin artmasıyla sonuçlanır.
İsabetli tüketici bilgileri: Reklam verenler, kanallar arasında tüketicilerin birleşik bir görünümünün yanı sıra, etkileşim kurmayı seçtikleri reklamları gözlemleyerek müşteri tercihleri hakkında isabetli ve gerçek zamanlı bilgiler elde edebilirler.
Blokzinciri ile pazarlamadaki darboğaz
Blokzinciri hala yaygın olarak benimsenen bir teknoloji değil. Google ve Facebook gibi teknoloji devlerinin rekabeti ile karşı karşıya kalacak. Bir reklam verenin yalnızca blokzincirine güvenebilmesi için daha fazla sayıda kullanıcının devreye girmesi gerekir.
Blokzinciri işlemlerinin ölçeklenebilir olmaması, özellikle halka açık blokzincirleri için önemli bir sorun. Örneğin, Ethereum blokzinciri ağı saniyede 20 işlem gerçekleştirebilirken Visa’da bu saniyede 2000 seviyesinde.
Ayrıca blokzincirinin, şu anda birçok ekosistemde yasal olarak kusursuz olmayan kripto para birimi ile yakın ilişkisi nedeniyle bir imaj sorunu olduğunu da belirtmek gerekiyor.
*KreditBee CMO’su Ishan Bose’un yazısından özetlenmiştir.