2017 yılında Çin, çevrimiçi alışveriş ve telif hakkı gibi internet tabanlı davaları uzaktan ele almak için Hangzhou İnternet Mahkemesi’ni kurmuştu. Daha sonra ülke, sunulan kanıtların doğrulanması amacıyla blokzinciri teknolojisinin kullanılmasına izin verileceğini ve dünyanın bir mahkeme tarafından kabul edilen ilk blokzinciri tabanlı kanıtının yolunu açacağına karar verdi.
Pekin merkezli internet teknolojisi şirketi olan ByteDance‘in Douyin ürünü, ya da Batı’da bilinen adıyla TikTok, sadece Çin’de 400 milyondan fazla kullanıcısı bulunan bir kısa video paylaşım platformu. Şirket, uluslararası çapta viral video akışı, akıl almaz miktarlarda aktif izleyicisi ve içerik üreticileri ile birlikte en başından beri birçok kopyasıyla karşılaştı. Bu kopyacılardan birisi de Çin’in Google’ı olarak kabul edebileceğimiz Baidu.
Baidu, Huopai adında temelde TikTok’a oldukça benzeyen bir ürün çıkardı. Ancak sonrasında, TikTok’a orijinal olarak yüklenen videolar çalınmaya ve Huopai’de yayımlanmaya başlandı. Bu durum karşısında doğal olarak TikTok, Baidu’ya telif hakkı ihlali davası açtı ve tazminat talebinde bulundu. Baidu’nun bilmediği, TikTok’unsa elini güçlendiren nokta şuydu: Telif ihlalini ispatlayabilecek, blokzinciri olarak bilinen değiştirilemez bir defterde saklanan veriler.
Kabul edilen bu blokzinciri tabanlı kanıt sayesinde mahkeme, Baidu’yu telif hakkı ihlallerinden suçlu buldu ve kısa video paylaşım platformları için TV şovlarında olduğu gibi telif haklarının uygulanabileceğine karar verdi.
TikTok’tun blokzinciri teknolojisini, telif hakları gibi son derece tartışmalı ve günümüzün büyük sorunlarından olan konuda aktif olarak kullanması henüz gelişmekte olan blokzinciri dünyası için oldukça önemli bir adım. Çin’de yaşan bu süreç dünyanın farklı ülkelerinde de uygulanarak bir standart haline getirilse insanlar blokzincirinin gücünden etkin bir şekilde yararlanabilecek.
Blokzinciri teknolojisinin sunduğu şeffaflık, değiştirilemezlik, ve güçlü koruma gelecekte fikri mülkiyet dünyasında köklü değişikliklere yol açacak.